Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ilker kayaalp

ilker kayaalp
@Rikkaa
3D artist
İstanbul
2001
71 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Sabitlenmiş gönderi
Kuran'da altı yüze yakın yerde, "düşünmek, akletmek, tefekkür ve tezekkür etmekten" Bahsedilerek insanın bu yetisini kullanması istenmiştir. Kullanmadığı takdirde başının beladan kurtulamayacığına vurgu yapılmıştır.*
Sayfa 152 - Yunus 100. AyetKitabı okuyor
Reklam
Allah'a ve Rasülüne itaat
4:13. İşte bunlar, Allah'ın yasalarıdır. Kim Allah'a ve Resul'üne *(1) itaat ederse, onu içinden ırmaklar akan Cennetlere koyacak, orada sürekli olarak kalacaktır. İşte büyük başarı budur. 1- İslam dininin "atalar" dinine dönüştürülmesi, büyük oranda "Allah'a ve Resül'üne itaat" etmeyi buyuran
Sayfa 87 - Haşr 7 ve tevbe 1 ayrıca bknz
Kadının Sesi Meselesi Kur'an'da kadının sesinin haram olduğu ile ilgili herhangi bir hüküm yoktur. Aksine, kadının mahkemede bir olay hakkında şahitlikte bulunacağı hükme bağlanmıştır. Kadının hukuk davalarında hâkim önünde şahitlik yapabileceği aşağıdaki âyetlerden anlaşılmaktadır: "Erkeklerinizden iki şahit tutun. Eğer iki erkek bulunmazsa bir erkek iki kadın şahitlik etsin."? 2/282

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kur'an'da; dünyamızdaki dağlar, denizler, rüzgarlar, bulutlar, yağmurlar gibi olgulara birçok atıf vardır. Etrafımızda sürekli varlıklarını gözlemlediğimiz bu olgular üzerine düşünmenin ve ibret almanın gerekiliği tüm Kuran'a yayılmiş bir mesajdır.
Geçmişten bize gelen her bilgi doğru bilgi değildir.
Reklam
Bir Cümle kurayım: Önce İnanırsanız her şeyi ispatlayabilirsiniz.
İslam Dininin biricik kaynağı Kur'an-ı Kerim iken, daha sonra Sünnet, İcma, Kıyas gibi kaynaklar ilave edilerek, Kur'an kaynaklardan biri durumuna düşürülmüştür. Bu çok önemli teolojik bir sorundur. Söz konusu durum bilim çevrelerinde bile sorgulanamamaktadır. İlk nesillerin Kur'an'a muhataplığının sonraki nesillerin önüne geçirilmesinin de teolojik bir tutarlılığı yoktur. Kur'an'a göre, Hz. Muhammed'in sorumluluğu bile Kur'an'ı insanlara bildirmekten ibarettir,* Kısaca Hz. Muhammed'in vefatı ile başlayan siyasal kriz, tarihsel süreçte çözüme kavuşturulamamış ve Müslümanlar henüz peygambersiz hayata intibak edememişlerdir.
Sayfa 203 - Nahl 35, Nur 54, Ankebut 18, Yasin 17, Şura 6,48 Tegabun, 12 yunus 99Kitabı okuyor
Hz. Muhammed'in devlet başkanlığı döneminde siyaset dinin kontrolünde idi. Ondan sonra ise din siyasetin kontrolüne girmiş ve henüz siyasetten kurtulamamıştır. Bana göre yakın bir gelecekte kurtulma şansı da yoktur.
Müslüman devletinin başına getirilen Hz. Ebu Bekir'e "Halifetur-Rasûl" unvanı verildi", Devletin başına gelen kişiyi, peygamberin vekili olarak görmek önemli teolojik sorunlara yol açtı. Vekilini peygamberin tayin etmesi gerektiği tezinden hareketle, devletin başına Hz. Muhammed'in kimi tayin etmiş olabileceği yolunda teoriler geliştirildi. Tarih geriye doğru işletilerek, peygamberin bizzat kendi vekilini seçtiği yolunda görüşler doğdu, Bunun sonucu olarak da siyaset dinselleştirildi. İslam dininde yönetici belirlemesinden daha önemli bir iş olmadığı ileri sürülerek, yöneticiyi de tıpkı peygamber gibi Allahın seçtiği görüşü doğdu. Artık devletin başına geçecek kişiyi belirlemek siyasi bir ihtiyaç olmaktan çıkıp, dinsel bir zorunluluk oldu.*
Sayfa 200 - Kummi, kitabu'l-Makalat, 16.Şehristani, el-Milel, 1/278-324. Razi, Usulu'din, 141. Hasani, Ta'rifu'ş-Şia, 21. Tritton, İslam kelamı, 23.Kitabı okuyor
Kur'an'ın ortaya koyduğu dünya görüşüne göre; peygamberin aşiretinden olmanın kişiye bir ayrıcalık sağlaması söz konusu olamaz. Aşiretinden olmak bir yana, Peygamberin oğlu olmanın, kızı olmanın, amcası olmanın da bir imtiyazı yoktur. islam kardeşliği kan bağına değil, ortak değerleri benimseme temeline dayanır. Kavmiyetçilik, ırkçılık Kuran'ın getirdiği dine çok yabancı şeylerdir".
Sayfa 199 - Hucurat 10 ve 13. Ali imran 68,139 Hud 45 46 bakara 124Kitabı okuyor
Reklam
Hz. Muhammed'in iki görevi vardı. Birinci görevi, Allah'ın gönderdiği mesajları olduğu gibi insanlara bildirmekti (Tebliğ). İkinci görevi ise her insan için geçerli olan, kendi zaman ve koşullarına göre bu mesajların rehberliği doğrultusunda hareket etmekti. Bu iki görev yalnız peygamber de birleşmekteydi. Bu nokta çok önemlidir. Daha sonraki Müslüman nesiller, bu ayrımı yapamadıkları için, peygamberin ikinci görevini de birinci görev gibi kabul ederek uygulamayı da mesaja dahil etmişler ve Yüce Allah'ın elçisini bizden yani insanlardan birini seçmesini anlamsız kılmışlardır. Çünkü beşeri bir alan olan uygulama da mesajın parçası haline gelmiştir.
Kuran'ın çok önem verdiği iman bireyseldir. İman bireysel olduğuna göre davranışlar da bireyseldir. Hesap vermek de bireyseldir. Hiçbir insan diğer bir insanın ne imanından, ne davranışından, ne de davranışın sonuçlarından sorumludur.
Akıllı olmayanın ahlaklı olma şansı yoktur. Ahlaki topluma geçiş ancak akıllı bireylerle mümkündür. Bu ise birkaç nesle ihtiyaç duyar.
Dünyada iyiliklerin ve ahlaki değerlerin hakim olduğu bir toplum kurmak her bir Müslümanın görevidir.
Sayfa 180 - Bakara 268Kitabı okuyor
Adaleti tesis etmek aklı özgürleştirmekten geçer. Adalet sadece yargı kurumunun veya hakimlerin işi değildir. Adalet bireylerin görev ve sorumluluk bilinciyle inşa edilebilir. Her müslüman evinde, okulunda, iş yerinde sorumlu olduğu her yerde ve durumda adalet dağıtan kişi olmalıdır. Herkes bu sorumlulukla hareket etse, Mehdi bekleyişi sona erecektir.
Sayfa 180 - *Maide 8 bknzKitabı okuyor
612 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.