Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İmam'ın Gorbaçov'a Mektubu ve Şerhi

Tevhide Çağrı

Abdullah Cevadi Amuli

Tevhide Çağrı Gönderileri

Tevhide Çağrı kitaplarını, Tevhide Çağrı sözleri ve alıntılarını, Tevhide Çağrı yazarlarını, Tevhide Çağrı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
230 syf.
10/10 puan verdi
Ayetullah Cevad Amuli’nin eseri olan bu kitap, Ayetullah Humeynî’nin (r.a) Gorbaçov’a olan mektubunun şerhidir. Peygamberimizin (s.a.a) devlet reislerine gönderdiği mektuplara benzerliği söz konusudur. Kitapta yer alan kelimelerin anlamı için elinizde bir lügat olmasını tavsiye ederim. Çeviride bazı aksaklıklar olsa da böyle bir eseri Türkçeye kazandırmak ve bizlerin faydalanmasını sağlamak eminin ki Allah katında çok değerlidir. Eserde Muhyiddin Arabi, Molla Sadrâ, Farabi, İbn-i Sinâ ve Sühreverdî’den alıntılar kullanılarak mektup şerh edilmiştir ki zaten mektubun içeriğinde bu isimlere atıfta bulunulmuştur. İnsanın maneviyatına ve nazarî açıdan tekamülüne olumlu faydalar sağlayacağına düşünüyorum. Ayrıca kitabı okurken farklı kaynaklara başvurulmasını ve zihnin açık ve ferah yani bilgiyi hazmedecek durumda olmasına özen gösterilmeli. Çünkü mezkur konular derin ve anlaşılması için salih ameller gerektiriyor.
Tevhide Çağrı
Tevhide ÇağrıAbdullah Cevadi Amuli · Endişe Yayınları · 19921 okunma
Acizane bir şekilde “siyaset”i “din”den ayıran bir kimse dinin siyasetle ilgili tüm konularını zalimce ve kurnazlıkla kendi hilevari amaçlarına çeker.
Reklam
Her çeşit kararın ölçüsü olan en önemli kelam, marifet etkinin sözlerinin doğru, geniş ve derin yönelmeye sahip olmasıdır. Eşer yönelmeyi kabul edecek bir konu olmazsa, ilahi ölçüye muhalif ise merduddur. -Her ne söz olursa olsun ve her kim söylemiş olursa olsun- Zira mü’minnin Kur’an ve temiz aile (Ehlibeyt) dışında hiçbir şeye taahhüdü yoktur.
“Yaratılmış dünya”nık en güzel tarifi şudur: Eşyanın tamamı kendi tim işlerinde birer ilahi “ayet”türler. Ve hiçbir şeyin, hiçbir işte hakkın “göstergesi” olmaması mümkün değildir. Aslında alemin tümü baştan başa kendisi bir şey olmayan fakat gerçek varlıkları gösteren bir aynanın yüzü gibidir. “Aynanın yüzü”nün “Ayna”nık kendisi ile olana farklılığı tamamiyle açıktır. Nitekim “aynanın yüzü”nün “serap”la olan farklılığı da bilinmektedir. Zira “ayna” müstakil bir varlığa sahip olduğu için herhangi bir şeyi göstermesi mümkündür. Ama “serap” hayalden başka bir şey olmadığı için herhangi bir şeyi doğru-dürüst göstermez.
Kendisini tanımayan bir kişi, ruhun hakikatını fikir, düşünce, ahlak, gayret ve benzerlerinin tümü olduğunu kabul eder. Bu zikredilenlerin tümünün kendi eseri olduğundan gafildir. Zira bunlar o tek başlangıçtan sadır olur ve aynı tek merciye geri dönerler. Yine aynı şekilde kendi sahili bağlantılarını da başlangıcın birliği ve mercinin tekliğinin direktifleri mesabesinde halletmeye çalışılırlar.
Hz. Ali (a.s)
“Her kaba bir şey konunca daralır, ancak bilgi kabı müstesna. Ona bilgi kondukça genişler.”
Reklam
Molla Sadra
“İlmin kilitleri kıyamet günü ve yaratma zamanı ile açılır. O da nefsin iyilikleri ve onun dereceleridir.”
Sadrü’l Müteallihin Molla Sadrâ, ebedî yaşama sevgisini ölümden sonraki ebedi hayatın varlığına delil olarak nitelendirmiştir.
Bizler bilincinde olmasak da hepimizin yönelmiş olduğu mutlak güç, Yüce Allah’tır. İnsan, Allah’ta yok olmak için “Mutlak Hakk”a kavuşmak ister.
Evet, kendisini tanımayan bir kişi, zatının dışındaki bir dış dünyaya ulaşmak için kendi zati işlerini nasıl tanır? Alim, kendi değerini bilen kişidir, cahil ise değerini bilmeyen kişidir. Cehaletin en büyüğü, insanın nefsi konusunda cahil olmasıdır. Nefsin tanınması konusunda zafere eren kişi büyük kurutuluşa ermiştir.
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.