Tezkiretü'l Evliya
Feridüddin AttarTezkiretü'l Evliya Gönderileri
Tezkiretü'l Evliya kitaplarını, Tezkiretü'l Evliya sözleri ve alıntılarını, Tezkiretü'l Evliya yazarlarını, Tezkiretü'l Evliya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Musibet birdir ama kişi sızlandı mı iki olur.
"Her şey bizim nefsimiz içindir; bunun hepsi bizlere ancak belâ olabilir. Çünki neticesi de fenâya müntehî olacaktır.
Ben bir kuş idim ki, âlem-i râzdan uçdum. Tâ ki aşağıdan yukarı bir av alıp götüreyim. Vakta ki, mahrem-i râz kimseyi bulamadım. Geldiğim kapıdan çıktım, gitdim."
Biri:
Hakk'ı sever misin? dedi.
Beli, dedi.
Şeytanı düşman tutar mısın? dedi.
- Yok, dedi.
Niçün? dedi.
Anın-çün kim, Rahman sevgisi içimde şöyle dolubdur ki, şeytan düşmanlığı sığmaz.
Râbia dâima münâcâtında:
İlahi! Eğer ben Sana tamûdan korkup sana taparsam beni tamûya koy ve eğer uçmak ümîdi için taparsam uçmağı bana haram kıl ve eğer Sana senden ötürü taparsam bana dîdârını rûzî kıl, derdi
Ebû Hâzım Medenî sözlerinden:
*Sakının bu dünyadan ki Fir'avn, Nemrûd, Şeddad artığıdır. Bu dünya kervansaraya benzer, akşam olıcak yine göçer gider.
Habîb Acemî :
Bir gün Hasan Basri, akşam namazına Habib mescidine geldi. Habib, "elhamdü" diyemedi "elhemdü" dedi. Hasan da "Habib ardında namaz dürüst değildir" diye Habib'e uymadı, kendi başına kıldı. Ol gice Allah Teâlâ hitab eyledi ki:
Ey Hasan! Benim hoşnudluğumu bildindi niye yanıldın?
Hasan eytti:
- Ey Bârî-Huda! Senin rızâna ben niçin yanıldım?
Buyurdu ki:
- Habib ardında namaz kılmış olsaydın, benim rızamı bulmuş olurdun ve ömrünün içinde kıldığın namazların cümlesi Habib ardında kıldığın namaz berekâtıyla makbül olacaktı. Amma sen lafız eğriliğini niyyet doğruluğundan geri kodun. Dil doğrusuyle gönül doğrusu arasında çok fark vardır, buyurdu.
Ebû Hâzım Medenî
-Senin malın nedir?
Eytti:
Benim malım Hak rızasıdır ve halktan bîniyaz olmaktır.
-rahmetullahi aleyh-
Ebû Hâzım Medenî sözlerinden:
*Sakının bu dünyadan ki Fir'avn, Nemrûd, Şeddad artığıdır. Bu dünya kervansaraya benzer, akşam olıcak yine göçer gider.
İblis-i lâîn, Hallac'a karşı geldi:
- Bir Ene'l-Hak sen dedin ve bir Ene'l-Hayr ben dedim. Sana rahmet eylediler ve bana lânet eylediler. Sebeb nedir?
Hallac da:
- "Sen benlik eyledin. Ben benliği kendimden uzak eyledim. Sebeb budur," dedi.
Abdullah vefatında hadimine dedi ki:
- Ben günahkârım ve âsî kulum. Ben öldükten sonra elimi ardıma bağla ve ayağıma bend ur² ve boynuma zincir tak ve beni yüz üstü sürü, dedi.
Abdullah-kuddise sirruh-, dünyasını değişti. Hadim elini uzattı ki vasıyyetini yerine getire. Hâtiften avaz işitti ki:
- Hey elini ândan çek. Bizim azîz eylediğimizi sen nice hor eyleyebilirsin? dedi.
Bend ur : Bağlamak
Der idi ki:
* Her kim kulağını nefs kelâmlarını dinlemeğe tuta, şehvet zindanı içinde hasta ola.
Dünyayı terkeylemek nefs zühdüdür.
Ahireti terkeylemek gönül zühdüdür
ve
kendisini terkeylemek can zühdüdür.
Sordular ki:
Allah'a yol nedir?
Bir kadem dünyadan götüresin ve bir kadem de ahiretten götüresin. Ta kim Allah'a eresin, dedi.