Thérèse Raquin
Emile ZolaThérèse Raquin Sözleri ve Alıntıları
Thérèse Raquin sözleri ve alıntılarını, Thérèse Raquin kitap alıntılarını, Thérèse Raquin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Korkunç derinliğinin çekiciliğinden kendilerini kurtaramadıkları bir uçuruma eğilir gibi düşüyorlardı birbirlerinin üstüne.
Sayfa 161 - 18. Bölüm - Altın Kalem Klasik Romanlar - İkinci Baskı - Doğan Kardeş Matbaacılık - İstanbul 1969Kitabı okudu
~ SON ~
Romancıyı önsöz yazmaya ancak birtakım eleştirmecilerin körü körüne taraf tutmaları zorlar. Açıklık getirmek uğruna böyle bir önsöz yazmak hatasını işledim, açık - seçik görebilmek için güpegündüz lamba yakılmasına ihtiyaçları olmayan zeki kimselerin beni bağışlamasını dilerim.
Sayfa 14 - ZOLA'NIN SAVUNMASI - Altın Kalem Klasik Romanlar - İkinci Baskı - Doğan Kardeş Matbaacılık - İstanbul 1969Kitabı okudu
— «Söylemez miyim ben size namuslu insan kokuyor burası diye! Bunun için bu kadar rahat hissediyoruz kendimizi burada!»
32. Bölüm -Olivier Michaud - Altın Kalem Klasik Romanlar - İkinci Baskı - Doğan Kardeş Matbaacılık - İstanbul 1969Kitabı okudu
Gelecek umutsuz olunca insana bugünkü hayatı da zehir olur.
Sayfa 297Kitabı okudu
Dudakları suçlarını inkâr ederken, gözlerinden itiraflarını okumaktaydılar.
Sayfa 274 - 28. Bölüm - Altın Kalem Klasik Romanlar - İkinci Baskı - Doğan Kardeş Matbaacılık - İstanbul 1969Kitabı okudu
Sonsuz bir kedere kapanıp yaşamaktan acı bir haz duyan kuru ruhlu bir insan değildi o. İnce tarafları olan, iyi yürekli, sevgiye, şefkate ihtiyaç duyan bir yaratılışı vardı.
Sayfa 167Kitabı okudu
Bir sonbahar akşamındaki kadar acı bir durgunluk hiçbir şeyde yoktur. Işınlar soğuk havanın içinde soluklaşır, yaşlı ağaçlar yapraklarını döker. Yaz güneşinde kavrulan kırlarda, ilk soğuklarla birlikte bir ölüm havası esmeye başlar. Gökyüzünden iniltiler gelir gibi olur. Gece, karanlıkla birlikte yeryüzüne kefenler serer.
Sayfa 103Kitabı okudu
Cinayetten, rezaletten başka bir şey yoktu bu dünyada.
Sayfa 253Kitabı okudu
Her günkü hayatına bir yabancıyı sokma düşüncesi onu ürkütüyordu.
Sayfa 168Kitabı okudu
O miskince iyilikleriyle, gönül bulandırıcı şefkatleriyle uysal bir hayvan haline sokmuşlardı beni. Sonra, yalan söyledim, hep yalan söyledim. İçimden vurup kırmak, ısırıp parçalamak geldiği halde, başımı önüme eğip uslu uslu oturuyordum.
Sayfa 64Kitabı okudu