Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh

Fyodor Dostoyevski

Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh Gönderileri

Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh kitaplarını, Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh sözleri ve alıntılarını, Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh yazarlarını, Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben çevremi saran Karanlığı Aydınlatan büyük düşüncelerle yeterince besleniyorum.
170 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
İnsan davranışlarını, duygularını ve insan psikolojisini muhteşem bir şekilde yansıtan üç hikaye.Herkese okunmasını tavsiye ederim.Dostoyevski, olayda geçen karekterlerin acılarını ve hislerini adeta okuyucunun kalbinde hissettiriyor.
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir RuhFyodor Dostoyevski · Sosyal Yayınları · 2002398 okunma
En önemli nokta, başkalarını da kendini sevdiğin gibi sevebilmek, en önemlisi bu ve aslında hepsi bu; başka hiçbir şeye gerek yok. Bunu yapar yapmaz geri kalan her şeyin nasıl oturtulacağını hemen anlayacaksın.
Sayfa 107Kitabı okudu
170 syf.
5/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Timsah, Frodor Dostoyevski tarafından 1865 yılında yazılan kısa öykü. KISACA KONU 1865 yılının Ocak ayının on üçüncü gününde, İvan Matveiç bir timsah tarafından yutulur. Çarşıda sergilenen timsahın içinde yaşamaya devam eden İvan, yakın arkadaşı Semyon Semyoniç’den yardım ister. Semyoniç’de İvan’ı kurtarabilmek için hatırlı kişileri devreye sokmaya çalışır.Timsah üzerinden dönemin Rus toplumuna ve ekonomik sisteme ciddi eleştiriler yapılmış. Yazar Dostoyevski olunca kaliteli bir şey beklemiştim ama beklentimin altında kalan bir kitap oldu.Okumasanız da bir şey kaybetmezsiniz.
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir RuhFyodor Dostoyevski · Sosyal Yayınları · 2002398 okunma
.. Seni nasıl bir cennetle kuşatacaktım bilmiyorsun. Cennet benim ruhumdaydı, ona senin çevrende çiçek açtıracaktım!
Dünyanın hər yerində hər şeyin eyni olduğu fikri ağlımı sarmışdı. Çoxdan bunu hiss etmişdim, amma axırıncı il birdən-birə buna tamam əmin oldum. Dünyanın mövcud olub-olmamasının mənə fərq etmədiyini hiss etdim birdən. Bütün varlığımla ətrafımda heçnəyin olmadığını duymağa başladım. İlk əvvəl mənə elə gəlirdi ki, bunun əvəzində öncələr çox şey olub, ancaq sonra başa düşdüm ki, heç o vaxtlar da heçnə olmayıb, ancaq elə gəlib ki, guya nəsə var. Yavaş-yavaş yəqin etdim ki, heçvaxt da heçnə olmayacaq. Bundan sonra birdən-birə adamlara acıqlanmağımı yerə qoyub, demək olar, heçkəsə fikir vermədim.
sonunda hepsinin ahlakını bozdum! ben oraya gidinceye kadar mutlu, günahla tanışmamış bu dünyaya; iğrenç bir kurt gibi, ulusları silip süpüren bir veba mikrobu gibi kendi mikrobumu bulaştırmıştım. yalan söylemeye alıştılar… yalanı sevdiler, yalanın çekiciliğiyle tanıştılar.oh, başlangıçta bu belki de şakacıktan, şımarıklıktan, oyun olsun diye masum bir biçimde bir atomdan başlamıştır, ama bu yalan atomu kalplerine işledi, hoşlandılar bu atomdan.hemen arkasından şehvet düşkünlüğü doğdu, şehvet düşkünlüğü kıskançlığı doğurdu, kıskançlık da zorbalığı...oh, nasıl olduğunu bilemiyorum, hatırlamıyorum, kısa süre sonra, çok kısa bir süre sonra ilk kan aktı: şaşırdılar, dehşete kapıldılar, birbirlerinden ayrılmaya, uzaklaşmaya başladılar.aralarında karşıt gruplaşmalar oldu.serzenişler, sitemler başladı.ayıbı öğrendiler ve ayıbı erdem sayar oldular.onurla ilgili kavramlar edindiler, her grubun bir bayrağı oldu.hayvanlara eziyet etmeye başladılar ve bunun üzerine hayvanlar uzaklaştılar onlardan, ormanlara çekildiler ve onlara düşman oldular.birbirlerinden ayrılma, kopma çatışmaları, kişilik ve senin benim kavgaları başladı.ayrı ayrı dillerde konuşur oldular.acıyı tattılar ve sevdiler onu.acı çekmek için yanıp tutuşuyorlardı.gerçeğe yalnızca acı çekerek ulaşılabileceğini söylüyorlardı.o zaman dünya görüşleri değişti.kötü olduklarında bu kez kardeşlikten, insanseverlikten söz etmeye başladılar.bu kavramları anladılar.suçlu insanlar olduklarında adaleti icat ettiler ve onu korumak için bir takım yasalar koydular, yasaları korumak için de giyotini kurdular.
152 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.