Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Timur ve Devleti

İsmail Aka

En Eski Timur ve Devleti Gönderileri

En Eski Timur ve Devleti kitaplarını, en eski Timur ve Devleti sözleri ve alıntılarını, en eski Timur ve Devleti yazarlarını, en eski Timur ve Devleti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Dünya iki hükümdarın sahip olacağı kadar değerli değildir" Timur
Çağatay, Moğol devletinin müslümanların oturduğu bölgelerin hakimi olmasına rağmen islamiyete pek iyi gözle bakmamakta idi. Zira titizlikle uyguladığı Cengiz yasası, İslamiyetin esasları ile uyuşmuyordu. Müslümanların akarsuya girmeleri bile yasaklanmıştı. Çağatay'ın bu gibi harekette bulunanları öldürtmesi, onun müslümanlar arasında nefretle anılmasına yol açmış, hatta ölümü üzerine şair Sedid A'ver'in yazdığı kasidede "Saldığı korkudan kimsenin suya giremediği adam, şimdi kendisi ölümün engin ummanında boğulmuş bulunuyor" beyti yer almıştı.
Reklam
Timur yaralı olarak bir gün, duvara dayanmış, üzüntü içinde oturuyordu. Eli ve ayağı tutmaz olduğundan, bundan böyle en iyisimi herşeyden elimi-eteğimi çekip, bir köşeye çekileyim diye düşünüyordu. O sırada zayıf bir karınca duvara tırmanmaya başladı. Fakat biraz sonra düştü. Karınca birkaç defa düştükten sonra, nihayet duvara tırmanmayı başardı. Timur, karıncanın durumunu kendi durumuna benzeterek, yeniden faaliyete geçmek ve büyük bir devlet kurmak ümidi ile faaliyete geçti.
Yazı Tebriz yöresinde geçiren Timur, baharla birlikte harekete geçerek, Nahcivan ve Kars yöresinde fetihlerde bulunduktan sonra Tiflis'e geldi. Yanındaki begler ve devlet adamlarına: "Bu iş bana acaip geliyor. Eski padişah ve meliklerin ellerinde bu kadar güç ve kudret olduğu halde müslüınan olmayan Gürcülere memleketin ortasında, saltanat iddiasında bulunacak kadar kudret vermişler. O halde müslümanlık ve dindarlık nerede kaldı? Puta tapanlar bile, bu putlar kendilerine yardım edemiyeceği halde, kendi dinlerinin aleyhinde bulunanları yok etmek için çalışırlar. Müslümanlar, Tanrının kendilerine yardım edeceğine dair vaadine rağmen bu kafirleri neden hükümdarlıkta bıraktılar? Onlardan sağlanan küçük bir menfaat için neden böyle bir harekette bulundular? Şimdi hükümdarlık bize geçmiştir. İslam dünyasını onların kötülüklerinden kurtarmak için bu işi bizim yapmamız gerekir" diyerek, Gürcüler üzerine yürüyüp, Tiflis'i ele geçirerek Şirvan ve Gilan meliklerini de tabi kıldıktan sonra, büyük bir av tertip ederek kışlamak üzere Karabağ'a geldi.
Türkmenleri düşündüren tek şey Timurlu ordusunda bulunan fillerdi. Onlar öküzleri fillere benzeterek veya üstüne silahlı askerlerin bindirildiği çamurdan fil heykelleri yapıp, üzerine at sürerek, atlarını fillere karşı alıştırmaya çalıştılar. 30 Temmuz'da başlayan savaşta, Türkmenler yiğitçe mücadele ettikleri halde Timurlulann sayıca üstünlükleri karşısında dayanamamış ve savaş alanından uzaklaşmak zorunda kalmışlardı.
Suikast, hükümdarın şehrin kuzeyindeki Meydan bağı adlı konağından sabah namazını kılmak için camiye giderken, 8 Mayıs 1450 tarihinde, şehrin güneyindeki Çınar bahçesinden geçerken meydana geldi. Rivayete göre gece Abdüllatif bir rüya da görmüştü. Güya rüyasında o bir tas içinde başının kendine sunulduğunu görmüş ve korku ile uyanarak, Nizami'nin şiirleri ile fal bakmaya başlamış ve "baba katiline hükümdarlık nasip olmaz ; nasip olsa da altı aydan fazla sürmez" beyti çıkmıştı. Abdüllatif, suikast sırasında türkçe olarak "Allah ok teğdi" diyerek aundan düşmüş, bunun üzerine yanındakiler kaçışmışlar, suikastçılar ise hükümdarın üzerine atılarak, başını kesip, Uluğ Beg medresesinin kapısında teşhir etmiş- lerdi.
Reklam
Moğollardaki "gökyüzünde bir tane güneş ve ay varken, yeryüzünde nasıl iki hakim olabilir" fikri, Timur zamanında da devam etmiştir. Zamanın tarihçilerinden biri ona "dünya iki hükümdara yetecek kadar geniş değildir. Tanrı nasıl bir tane ise, Sultan da bir tane olmalıdır" sözünü isnad etmektedir. Yine ondan "bir kadının iki kocası olamayacağı gibi, bir devletin de yalnız tek hakimi olmalıdır" sözü nakledilmektedir. Bu düşünceler kendisini Timur'un soyundan gelen Babür'ün eserinde de gösterir. O, "aynı zamanda bir vilayette iki padişah ve bir askere iki kumandan karışılık ve haraplığı icab ettiren fitne ve perişanlığa sebeb olur" ve "iki Padişah bir iklime sığmaz" sözleri ile merkeziyetçi hakimiyetin gereğine işaret edip, Hüseyin Baykara'nın ölümünden sonra, Herat'ta oğulları Bediüz- zaman Mirza ile Muzaffer Mirza'nın müşterek olarak tahta oturmaları karşısında "bu, garip bir işti. Hiç bir zaman padişahlıkta ortaklık duyulmamıştı" diyerek, hayretini gizleyemez.
Sayfa 107Kitabı okudu
"Timur'un kendisi bu ırmağın (Ceyhun) üstünden geçtikçe bir köprü kurulmakta, sonra yıkılmaktadır. Irmağı geçmek isteyen başkaları ise, kayıkla geçmek zorundadırlar. Semerkand'dan güneye gitmek için, bir izin belgesi taşımak gerekiyordu. Bu belgede, belge sahibinin nereden gelip, nereye gideceği yazılıdır. Bir kimse Semerkand'da doğmuş olsa bile, böyle bir belge taşımak zorundadır. Ancak Semerkand'a gelenler için böyle bir belge gerekmez. Irmak kıyısındaki kayıkları muhafızlar bekler. Timur, Semerkand'ı imar için birçok esirleri buraya nakletmiş, feth ettiği memleketler ahalisinin birçoklarını bu yöreye sevk ederek, Semerkand'ın nüfusunu çoğaltmak istemiştir. Bu göçürülenlerin kaçmaması için emirler verilmiş, bunun için tedbirler alınmıştı .... Bize anlatıldığına göre, böylelikle Semerkand'ın nüfusu 100.000 kişi artmıştı".
Sayfa 124Kitabı okudu
172 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kitap Timur ve devleti hakkında genel bilgiler içermektedir. Timur'dan sonra hanedan üyeleri arasındaki mücadeleler Osmanlı'da veraset sisteminde uygulanan kardeş katli uygulamasının, acımasız olmasına rağmen ne denli başarılı bir uygulama olduğunu gösterdi bana. Timur sonrasında Timur'un gücüne, otoritesine, askeri dehasına denk bir lider çıkmaması, iç meselelerden hakimiyet sahası dışıyla alakanın kesilmesi bu kuvvetli devletin ömrünün kısa olmasına sebep olmuştur.
Timur ve Devleti
Timur ve Devletiİsmail Aka · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 200059 okunma
172 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Emir Timur
İsmail Aka biz Ege'ye gelmeden 5 yıl önce emekli olmuş, kendisinden ders alamadık ama onun öğrencilerinden ders alma şansını elde ettik. Timur Devleti Kitabı; Timur, Şahruh, Uluğ Bey, Abdullatif, Abdullah, Ebu Said ve Hüseyin Baykara'nın dönemlerini genel olarak ele almış bir eser. Genelde seferler üzerine durulduğu görülüyor, yer yer insanı sıkıyor çünkü sürekli tekrara düşüyormuş gibi bir hava yaratıyor. Timur'dan sonra devletin kısa sürede çökmesi veraset sistemindeki geneleksel Türk Devlet Teşkilatlanmasından kaynaklanıyor. Timur'dan kısa bir sonra devlet yavaş yavaş tarihten siliniyor. Aynı devirlerde Osmanlı Devleti ise veraset sisteminde yapmış olduğu değişiklikler neticesinde kendisinden önceki Türk devletlerine nazaran daha uzun bir süre yaşamasını sağlıyor. Timur bir kasırga gibi gelip geçti tıpkı Cengiz Han gibi. Tez yazan arkadaşlar var ise bu dönemlerle alakalı işine yarar, tavsiye ederim.
Timur ve Devleti
Timur ve Devletiİsmail Aka · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 200059 okunma
61 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.