Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tırmanış

Ludwig Hohl

Tırmanış Gönderileri

Tırmanış kitaplarını, Tırmanış sözleri ve alıntılarını, Tırmanış yazarlarını, Tırmanış yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uyuyakalmak ya da uykuya dalmak insanı nasıl da sürekli baştan çıkarıyordu! Ama buna izin veremezdi, asla ve katiyen olmamalıydı bu.
Sayfa 73 - Sahi KitapKitabı okudu
Saniyeler saniyeleri kovalıyor, dakikalara dönüşüyordu, zaman nasıl da genişleyebiliyordu böyle! Nasıl katlanacaktı zamana, ne vakit başlayacaktı? Zaman daha hızlı aksın diye geceyi sarsamaz mıydı insan?
Sayfa 73 - Sahi KitapKitabı okudu
Reklam
"Tek yapman gereken aşağıya bakmamak."
Sayfa 58 - Sahi KitapKitabı okudu
Bir dağcı açısından uçurumlar asla son bulmaz.
Sayfa 58 - Sahi KitapKitabı okudu
Derler ki, insanın artık hiç yeşillik görmeden geçirdiği zaman sanki etrafında günlerce kardan, burdan ve kayadan başka hiç bir şey görmemişçesine çok daha uzun olurmuş.
Sayfa 43 - Sahi KitapKitabı okudu
Bu küçük ekip işte böylece kar fırtınasını yararak ilerliyordu, ağırdılar ama umut az olsa da henüz mağlup olmamışlardı bu beyaz gecenin çağıltı, uğultu ve zangırtılarla kuşattığı bakir toprakları geçerek ilerliyorlardı.
Sayfa 40 - Sahi KitapKitabı okudu
Reklam
Matematiksel bir formül bulmak için belki de şeytana başvurmak gerekir, gelgelelim herhalde o da formülü veremez. Nitekim bu durum galiba açıklanamaz, seraklar vardır işte: Oradadırlar!
Sayfa 37 - Sahi KitapKitabı okudu
"Beyaz arazinin üzerinde neredeyse durmadan uğuldayarak esen rüzgâr öylesine merhametsiz ve şiddetliydi ki, insan öncelikle sırf onu düşünebiliyordu."
Sayfa 35 - Sahi KitapKitabı okudu
Bütün dünya, dumanı tüten bir kazandı.
Sayfa 30 - Sahi KitapKitabı okudu
"İnsan, gökyüzünün kimi kısımlarını ancak başını kaldırıp yukarıya bakınca görebiliyordu."
Sayfa 30 - Sahi KitapKitabı okudu
Reklam
Fenerin ışığı yalnızca dar bir alanda ayrıntıları seçmeyi sağlar, insan tüm küçük nesneleri güçlükle arayıp toparlamak zorunda kalır.
Sayfa 28 - Sahi KitapKitabı okudu
Melankoli Yamacı
- hem Johann asla ve katiyen bir muhatap sayılamazdı. Ahşap ya da alçıdan bir heykele nasıl söz yöneltilebilir ki? Johann bir yere bakmaktaydı- bir yere mi? Hayır, hiçbir yere bakmıyordu. İç dünyasından dışarıya artık hiçbir canlılık işareti yansımıyordu.
Johann daha en başından etkili bir şey yapamayacak ya da denemeye bile teşebbüs edemeyecek kadar parçalanmış ve felce uğramış gibi hissediyordu kendini.
128 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.