Ülkeye demokrasi getirme sözü ile iktidar koltuğuna oturanların kurum üzerindeki baskıları ve kurumu yeniden yapılandırma çalışmaları tüm hızıyla sürüyordu. Haberler tek merkezden, tek ses olarak hazırlanıp sunuluyordu. Sakal bırakmak, parka ve bot giymek yasaklanmış, mesai saatlerine uymayanlar hakkında soruşturmalar başlatılmıştı. Kışladan kurumun başına gönderilen paşa, fazla mesai cetvelini incelerken ‘resim seçicilerin’ üzerini çizip “Bunun için mesai parası ödenmesin, mesai saatlerinde resimleri seçip gitsinler!” diyecek kadar yayıncılığı öğrenirken, verdiği ödül gibi yeni görevlerle bazı eski çalışanlara da ‘topaç’ gibi dönmeyi öğretmişti. Bu çalışanlar yerlerinde kalmak, siyasi görüşleri nedeniyle kurumdan uzaklaştırılan ya da görevinden alınanlardan boşalan üst görevlere atanmak için paşanın gizli gözü kulağı olmuşlardı. Sık sık şirinlik gösterileri ile yanlarına gelen paşanın gizli gözü kulağı olduğunu herkesin bildiği çalışana da ‘Topaç’ adını takmışlardı.
