"Niçin genel irade her zaman doğrudur? Niçin herkes devamlı olarak birbirinin saadetini ister? Çünkü, herkes kendisine mal etmeyecek, umum için oy verirken kendi nefsini düşünmeyecek bir tek kişi yoktur da ondan."
"Geniş ve elverişli sahillerde mi oturuyorsunuz? Denizi gemilerle kaplayın ticareti ve gemiciliği ilerletmeye bakın. Kısa, fakat parlak bir ömür sürersiniz. Sahilleriniz yanaşılmaz kayalıklarla mı dolu? O zaman barbar kalın ve balıkla geçinin. Daha rahat, daha iyi, ama mutlak mutlu yaşarsınız."
Her din, kendisini kabul eden devletlerin kanunlarına bağlı olduğundan, bir milleti din değiştirmeye zorlamak için, onu boyunduruk altına almaktan başka çare yoktu.
Muhammed son derece sağlam fikirlere sahipti; siyasi sistemini köklü esaslara bağladı. Kurduğu hükümet, kendisinden sonra gelen halifeler zamanında şeklini muhafaza ettiği müddetçe, tam bir birlik içinde kaldı ve böyle olduğu için de iyi bir hükümet oldu. Fakat Araplar, edebiyat sever, medeni, zevke düşkün hale gelince barbarların hükmü altına girdiler. O zaman iki kuvvet arasında ihtilaf tekrar ortaya çıktı. Bu ihtilaf Müslümanlar arasında Hristiyanlarınkinden daha fazla göze batmamakla beraber, yine de vardı ve özellikle Şiîlerde görülüyordu. İran gibi devletlerde bu ihtilaf kendisini her zaman hissettirmiştir