Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Olgular, Kavramlar, Kuramlar

Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik

Ahmet Zeki Ünal

Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik Sözleri ve Alıntıları

Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik sözleri ve alıntılarını, Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik kitap alıntılarını, Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herkesi korumak soylulara, herkes için dua etmek din adamlarına, herkes için yiyecek üretmek de avama düşen görevdi.
3-Zümre(Stand)
Hukuken tanımlanan;her zümrenin belirli bir statüsü vardı, "Bu statüler;haklar, görevler, ayrıcalıklar, yükümlülükler olarak hukuksal bir bütünlüktü." Nitekim kişinin gerçek yerini bilmek için önce yaşadığı hukuku bilmeli, sözü çok yaygın bir söz olmuştur
Reklam
1-Kölelik
Kölelik;bazı insanların, bazı insanlara mal olarak sahibi oldukları aşırı bir eşitsizlik biçimidir.
Soylular ülkenin korunmasını, siyasal yönetim ve denetimi, yasama ve yürütme güçlerini, bazen yargı gücünü ellerinde bulundururlardı. Dinsel ve entellektüel bir birlik oluşturan ruhban zümresi, yalnız halkın manevi hayatını değil, aynı zamanda dünya ile ilgili yaşamının pek çok yönlerini de kendi denetimi altında tutardı. En geniş zümreyi oluşturan serfler yani köylüler de ekonomik düzenin temel dayanağı görevini yaparlar, soyluları ve ruhbanı doyurur ve onlara hizmet ederdi.
Tabakalaşma, farklı insan gruplaşmaları arasındaki yapılaşmış eşitsizlikler olarak tanımlanabilir.
İnsan toplumu, her biri kendine özgü sınıfsal ayrışmalar ve sömürü biçimleri karakterize eden bir dizi tarihsel evreden geçerek gelişen bir şeydir.
Reklam
Kast sistemi aşırı derecede karmaşıktır ve bölgeden bölgeye de yapısı değişir; bu farklılıklar öylesine büyüktür ki, gerçekte tek bir "sistem" oluşturmak yerine değişik inanç ve uygulamalar çeşitliliğinin gevşek bir biçimde birbirine bağlanmış olduğu bir bütün oluştururlar.
2-KAST
Kast kavramı, iki ya da daha çok etnik grubun büyük ölçüde birbirlerinden ayrıldığı ve ırk saflığı anlayışından benimsendiği durumlarda kullanılmaktadır.Böyle durumlarda söz konusu gruplar arasında evlilikleri yasaklayan güçlü tabular(kimi zaman yasal düzenlemeler olan) bulunmaktadır.
"Herkesi korumak soylulara,herkes için dua etmek din adamlarına, herkes için yiyecek üretmek de avama düşen görevdi."
C. W. Mills'e göre (1964: 129), doğumu takip eden ilk yıl içinde sağ kalmak, sağlıklı olmak, hastalanınca kısa zamanda iyileşmek, suçlu çocuklardan olmamak, orta veya yükseköğrenim derecesini tamamlamak, güzel sanatlar görmek vb. birer yaşam şansıdır. Bunların dışında yerine göre beyaz bir ailede doğmak, özürlü olmamak, uzun boylu olmak ya da "dünyaya erkek olarak gelmek" gibi fiziksel özellikler de sayılabilir. Dolayısıyla kültürel sermayeye sahip olabilmek için de önce yaşam şanslarına ihtiyaç vardır. Sosyal statüsü yüksek bir ailede doğma şansına sahip olamamış bir çocuğun güçlü bir kültürel sermayeye sahip olması ihtimali çok düşüktür. Dolayısıyla insanlar neye inanırlarsa inansınlar, iktisadi bir düzen olarak sınıf yapısı, o yapı içindeki durumlarına göre, insanların hayat şanslarını etkilemektedir (Mills, 1964: 137). Mal varlığındaki farklılıklar hayat şanslarındaki farklılıkları doğurur; statü farklılıkları da bundan daha önemli olan hayat tarzlarındaki farklılıklara yol açarlar.
Reklam
Sınıf bilinci, bir sınıfın üretim ilişkileri içinde kendi üyelerinin rollerinin ve öteki sınıfla ilişkilerinin farkında olması demektir. Marx'a göre bir sınıf tam olarak, sadece insanlar başka sınıflarla çatışan ilişkilerinin farkında olduklarında varolur.
Statü ayrımları genellikle sınıf ayrılıklarından bağımsız olarak değişmektedir, çünkü sınıfların asıl yerinin ekonomik düzen içinde olmasına karşılık, statü gruplarının asıl yeri toplumsal düzen, yani onur dağılımının yer aldığı toplumsal alan içindedir (Weber, 1993; 189).
Kimi zaman, zümreler arasındaki farklılıklar, Hindu sistemindeki kadar katı olmasa da, dinsel inançlara dayanılarak haklı gösterilmekteydi (Giddens, 2000: 258).
...yoksulluk bir açıdan mutlak bir yoksulluk değildir, Marx emek gücünün yeniden üretimi için gerekli malların fiyatlarının düşmesinin işçi sınıfının yaşama düzeyinin yükselmesine yol açacağını öngörür. Ancak saray-kulübe benzetmesinin gösterdiği gibi, işçi sınıfının yaşama düzeyinin yükselmesi zenginliğin toplam büyümesinin gerisinde kalır: "Bir ev istediği kadar büyüyebilir, ama eğer yanı başındaki saray aynı hızla, belki daha da hızlı büyüyorsa, küçük evde oturan kimse kendisini gitgide daha rahatsız, mutsuz, huzursuz hissedecektir. Ücretteki bir yükselmenin arkasında üretken sermayenin hızlı artışı yatar. (...) yani işçinin zevkleri çoğalırken, alabileceği sosyal doyum, asla ulaşamayacağı kapitalistin zevklerine oranla azalır" (Durand, 2002: 75).
Tabakalaşma, bireylerin, onları dolgun ücretler ve statüyle ödüllendiren ve işlevsel bakımdan asli işleri yerine getirme yeteneklerinin ölçüsüne göre eğitilmelerini belirleyen bir sistemdir. Tabakalaşma, "toplumların, en önemli görevlerin doğru biçimde en yetenekli kişilerce yerine getirilmesini sağlayan" mekanizmasını oluşturmaktadır. Bu açıdan bireyler sosyal yapıda öyle bir şekilde motive edilir ve yerleştirilir ki, bunun kaçınılmaz sonucu sosyal bir eşitsizliğin doğmasıdır. Farklı sosyal tabakalar arasındaki sosyal eşitsizlik, toplumun devamı ve korunması açısından olumlu işlevler görür; ama aynı zamanda, sosyal rol farklılaşmasının olduğu bütün toplumlarda kaçınılmazdır da (Turner 1997: 41).
78 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.