Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Olgular, Kavramlar, Kuramlar

Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik

Ahmet Zeki Ünal

Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik Sözleri ve Alıntıları

Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik sözleri ve alıntılarını, Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik kitap alıntılarını, Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerek sermayenin gerekse emeğin ayrışması ve dolayısıyla da orta sınıfın genişlemesi Marx tarafından öngörülmemişti. Bu Marx'ın sınıfsal bir devrimin gerçekleşmesi öngörüsünü başarısızlığa götürmede etkili olmuştur. Marx 19. yüzyılda orta sınıfını varlığını kabul etmiş ancak bu sınıfın, daha çok devrim zamanı geldiğinde burjuvaziyle savaşan proletaryaya katılacağını düşünmüştü. Marx ayrıca işçiler için sosyal hareketlilikle birlikte giden sendikaları da ön göremedi. Dolayısıyla bu tür sosyal hareketlilik çağdaş kapitalist toplumlarda devrimlerin gerçekleşmesine engel olmaktadır.
Tüm toplumlarda ekonomik olarak gelişmiş olmasından veya hangi siyasi sistemin var olduğundan bağımsız olarak sosyal tabakalaşma vardır. Günümüze kadar toplumsal farklılaşmanın, eşitsizliğin ve tabakalaşmanın bulunmadığı hiçbir toplum görülmemiştir.
Reklam
Tabakalaşma ve eşitsizlik evrensel birer olgu olmalarına karşın, bunların biçimleri bir toplumdan diğerine göre, sosyal gelişmenin düzeyine, kaynakların kıtlığına, dolayısıyla özel beceri ve yeteneğe duyulan ihtiyaca bağlı olarak değişiklik göstermekledir. Davis ve More'un kuramı, aşağıdaki kısaca dile getirilen önermeleri ileri
"Sosyal tabakalaşma toplumun bir özelliğidir, bireysel farklılıkların bir yansıması değildir."
Tabakalaşma, farklı insan gruplaşmaları arasındaki yapılaşmış eşitsizlikler olarak tanımlanabilir.
Marks'a göre insan toplumu, her biri kendine özgü sınıfsal ayrışmalar ve sömürü biçimleri karakterize eden bir dizi tarihsel evreden geçerek gelişen bir şeydir.
Sayfa 34 - (Turner, Beeghley, Powers, 2010:160-61)Kitabı okudu
Reklam
"...kişinin gerçek yerini bilmek için, önce, yaşadığı hukuku bilmeli."
"Kast" terimi, Hintçe bir terim değildir; Portekizce'de "ırk" ya da "soy" anlamına gelen casta sözcüğünden gelmektedir. Latincede ise castus "saf soy" anlamına gelmektedir.
Weber, Marx'ın sınıfın nesnel olarak belirli ekonomik koşullara dayandığı görüşünü kabul etse de, sınıf oluşumunda Marx'ın öngördüklerinden daha fazla çeşitteki ekonomik faktörün önemli olduğunu düşünmektedir. Weber'e göre, sınıf ayrılıkları yalnızca üretim araçlarının denetiminden ya da denetimlerinin olmamasından değil, mülkiyetle doğrudan doğruya ilişkisi olmayan ekonomik etkenlerden de kaynaklanmaktadır. Bu tür kaynaklar arasında, özellikle insanların, elde edebildikleri işlerin türünü belirleyen becerileri, referansları ya da nitelikleri bulunmaktadır. Beyaz yakalı profesyonel ya da yönetici mesleklerde olanlar, mavi yakalı işlerde çalışanlara kıyasla daha fazla kazanırlar ve çalışma koşulları daha iyidir. Bunların, diplomalar, dereceler ve edindikleri beceriler gibi sahip oldukları nitelikler, onları böyle nitelikleri olmayanlardan daha "pazarlanabilir" kılmaktadır. Daha düşük bir düzeyde, mavi yakalı işçiler arasında, nitelik sahibi zanaatkârlar da, yan-nitelikli ya da niteliksiz işçilerden daha çok ücret elde edebilirler. İkinci olarak, Weber tabakalaşmanın, sınıfın yanı sıra var olan başka iki temel yönünü ayırt eder. Weber bunlardan birisine, statü, ötekine de parti demektedir.
Sosyal tabakalaşma evrenseldir, fakat değişkendir.
Sayfa 12
Reklam
Köleci sistemi iki büyük sınıftan oluşan feodalizm izler. İki ana sınıf, toprağa sahip olanlarla (aristokratlar, soylu toprak sahipleri ya da köle sahipleri) toprak üzerinde üretimi gerçekleştirenler (serfler, köleler ve özgür köylüler) idi.
ekonomik koşullardaki eşitsizliğin, gerek toplum gerek özel sosyal gruplar için birtakım önemli sosyal işlevlere sahip olduğunu ileri süren, göz önüne alınması gereken başka bir çok iddia vardır. örneğin, müreffeh bir toplumda pis işlerin görülmesini düşük ücret ve buna eşlik eden yoksulluğun sağladığı söylenebilir. görevler ne olursa olsun eğer bütün insanlar aynı ücreti alırlarsa, pis ya da alçaltıcı işler asla görülmez. refah eleştirileri bu iddianın yanı sıra şu tipik iddiayı da ileri sürer: belirli ekonomik etkinlik biçimlerinin düşük ücretle yapılmasını sağlamak için, sosyal yardımların piyasada kazanç rayicinin altında olması gerekir. yani eğer sosyal yardımlar düşük gelir seviyesinin üstüne çıkarsa, ortada iş aramak için gerçek bir gerekçe kalmaz. yoksulların dalgalanmasının, insanları çalışmaya ve genel üretime katkıda bulunmaya zorlamak gibi önemli bir ekonomik işlevi vardır.
Sayfa 58 - davis ve moore'un işlevselci tabakalaşma kuramı'na yönelik eleştirimsi.
Sınıf ve statü arasındaki fark birinin nesnel diğerinin öznel niteliğiyle tespit edilebilir (Turner, Beeghley, Powers, 2010: 234); Bir yandan, kişinin işinden elde ettiği gelir malları satın alma ve onlara sahip olma gücü sağladığı için sınıf üyeliği salt maddi çıkarlar temelinde nesnel olarak belirlenebilir. Öte yandan, statü ve onur insanların birbirlerinin kökenleri, yetişmeleri, karakterleri, ahlâkları ve topluluk içindeki konumlarına göre yaptıkları değerlendirmelere dayandığı için, kişinin bir statü grubuna üyeliği her zaman öznel olarak belirlenir.
tabakalaşma kuramında birbirleriyle çatışan veya yarışan iki ana eğilimden söz edilebilir: Bunlardan biri insanlar arası dayanışmanın gerekliliğinden yola çıkar ve belirli ölçülerde bir tabakalaşmanın zorunlu olduğu sonucuna varır. Öteki kuram da, eşitsizliğe dayanan tabakalaşmanın çatışmadan veya dayanışma eksikliğinden kaynaklandığı varsayımından yola çıkarak dayanışmanın artırılması yoluyla eşitsizliklerin azaltılabileceği veya tümüyle ortadan kaldırılabileceği sonucuna ulaşırlar.
78 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.