Toplumsal Sınıflar Birbirine Ne Borçludur?

William Graham Sumner

Toplumsal Sınıflar Birbirine Ne Borçludur? Sözleri ve Alıntıları

Toplumsal Sınıflar Birbirine Ne Borçludur? sözleri ve alıntılarını, Toplumsal Sınıflar Birbirine Ne Borçludur? kitap alıntılarını, Toplumsal Sınıflar Birbirine Ne Borçludur? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bir makam, kayırmacılıkla veya herhangi bir kişisel nedenle A’ya verilirse B’ye verilemez. Bir makam, ona uygun olmayan bir kişi tarafından doldurulursa, bu makama uygun bir kimsenin olması gereken yerde olmamasına neden olur; yani, sosyal adaletsizlik meçhul bir kişiyi kurban eder ve bu kişi hiçbir siyasi etkisi olmayan ve yaşam fırsatlarını güvenceye almanın tek yolunun onları hak etmek olduğunu düşünen kişidir. Bu kişi, yaygaracı, itici, küstah ve beceriksiz olanlar tarafından önemsenmez.”
Sayfa 91
Reklam
Tarih tek bir hikâyenin bıktırıcı bir tekrarından ibarettir. Kişiler ve sınıflar, başkalarının kazançlarından beslenerek, bolluk içinde yaşamak amacıyla Devletin iktidarını ele geçirmeye çalışmışlardır. Otokrasiler, aristokrasiler, teokrasiler ve siyasi iktidarı elinde tutan diğer tüm örgütler, hep aynı eylem hattını izlemişlerdir. Siyasi iktidar generallerden, soylulardan, rahiplerden, milyonerlerden ve bilginlerden alınıp zanaatkarlara ve köylülere verildiğinde, bu sonuncuların yalnızca doğruyu yapacağına ve adaletli davranacağına ve asla iktidarı kötüye kullanmayacağına, başkalarındaki tüm aşırılıkları bastıracağına ve onların da böyle yapmayacağına güvenmek büyük bir siyasi hata olur. İmkân ve cesaret bulurlarsa, tıpkı diğerleri gibi onlarda güçlerini kötüye kullanacaklardır.
Sayfa 26 - Fol KitapKitabı okudu
“Eşitlik özlemi, kıskançlığın ve açgözlülüğün ürünüdür ve bu özlemi gidermek için B’ye vermek üzere A’yı soymaktan başka yapılabilecek hiçbir olası plan yoktur; sonuç olarak bu tür tüm planlar, insan doğasının en adi kusurlarından bazılarını besler, sermayeyi boşa harcar ve uygarlığa alaşağı eder.”
Sayfa 108
Fenomenlerin gözlemlenmesine ve güçlerin incelenmesine dayanan bir toplum bilimi geliştirebilirsek, eski hataların ortadan kaldırılmasına ve sağlam, doğal bir toplumsal düzenin yeniden kurulmasına doğru yavaş yavaş ilerleme kaydetmeyi umabiliriz.
Sayfa 79 - Fol KitapKitabı okudu
Kamu yararlarını kişisel çıkarlara sistematik biçimde feda eden adamları bizi temsil etmeleri için seçmek, bundan sonra da fenalıklara sermaye ve şirketler aleyhindeki gazeteler ve kürsü nutukları aracılığıyla çare aramak tam bir fiyaskodur.
Sayfa 74 - Fol KitapKitabı okudu
Reklam
“Halkın hükümeti hiçbir durumda paternal bir hükümet olamaz çünkü yasa koyucuları onun iradesini yerine getiren vekilleri ve memurlarıdır; babaları veya efendileri değil.”
“Hakların sonuçları ile ilgili olduğunu kabul edersek ve sonra hakların eşit olması gerektiğini söylersek, insanların mutlu olmaya eşit ölçüde hakları olduğunu ve buna benzer her türlü meselede eşit olduğunu söylemek zorunda kalırız.”
Sayfa 105
Arapların, üç oğlundan en çok hangisi tarafından sevildiğini test etmek isteyen bir babayla ilgili bir hikâyesi vardır. Babaları, üçünden hangisinin kendisine en değerli hediyeyi getireceğini görmek için onları gönderir. Üç oğul uzak bir şehirde buluşup buldukları hediyeleri karşılaştırırlar. İlk oğlanın kendisini ve başkalarını istediği yere taşıyabileceği bir halısı vardır. İkincisi, her türlü hastalığı tedavi edecek bir ilaca sahiptir. Üçüncüsünün, adını söylediği herhangi bir yerde neler olup bittiğini gösteren bir kadehi vardır. Üçüncü oğul evde neler olup bittiğini görmek için kadehini kullanır: Babasını hasta olmuş yatarken görür. Birinci oğul halısı sayesinde üçünü de evlerine ulaştırır. İkincisi ilacı verir ve babasının hayatını kurtarır. Oğullarının getirdiği hediyeler arasından en değerlisinin hangisi olduğuna karar vermek zorunda kalan babanın yaşadığı tereddüt, toprak, emek ve sermaye arasından hangisinin üretim açısından en önemli şey olduğunu söylerken çekilen güçlüğe fazlasıyla benzer. Üçünün işbirliği olmadan hiçbir üretim mümkün olmaz.
Sayfa 42 - Fol KitapKitabı okudu
Lanet olası bohemler sizi istemiyoruz
İlkel barbarlardan Humboldt'a ya da Darwin'e kadar yaşamış hiç kimse, aklına her eseni yapamamıştır. Bu tür bir özgürlüğü gerçekleştirmeye kararlı olan "Bohem", amacına ancak haklarının çoğundan feragat ederek ve uygar bir insanın vazifelerinin çoğuna sırt çevirerek ulaşır. Bir yandan da bu amacını, medeni bir ülkede yaşamanın avantajlarından olabildiğince yararlanarak gerçekleştirir. Ayrıca özgürlük (...) Hukuk ve kurumlar tarafından üretilir ve sürdürülür, bu nedenle de somut ve tarihseldir. Bazen özel olarak kişisel özgürlükten söz ederiz; ama eğer kişisel özgürlükten, yani yasalar önünde özgürlükten başka bir özgürlük varsa bile bu yalnızca akademisyenlerin bir kurgusudur ve bunu istedikleri kadar tartışabilirler.
Sayfa 24
111 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.