Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Toprak 1. Cilt

Emile Zola

Toprak 1. Cilt Gönderileri

Toprak 1. Cilt kitaplarını, Toprak 1. Cilt sözleri ve alıntılarını, Toprak 1. Cilt yazarlarını, Toprak 1. Cilt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
312 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Öyle bir dönem ki düşünün toprağınız yoksa insan yerine koyulmuyorsunuz, hele adam yerine hiç . Toprağınız varsa toplumda sözünüz dinlenir. Kadın erkek fark etmez birde şöyle bir ayrıntı var kadın evlenmesine rağmen toprak veriliyor şimdiki zamana kıyasla kadın az da olsa söz sahibi miras konusunda..Okunmaya değer hatta çıtayı yükseltiyorum ikinci defa okunmaya değer
Emile Zola
Emile Zola
Toprak
Toprak
Toprak 1. Cilt
Toprak 1. CiltEmile Zola · İlya Yayıncılık · 2008363 okunma
İşte böyle... Gençken didinip durursun...Tam işlerimi yoluna soktum derken, bir de bakmışsın ki yaşlanmışsın...Gitme zamanın gelmiş...
Sayfa 109 - FouanKitabı okudu
Reklam
Köylü, yüzyıllardan beri, hep alıyor, toprağın halini düşünmüyor, hiç verici olmuyordu. Yiyecek samanından bile gocunduğu İki inek ve bir atının dışkısından başka bir şeye akla ermiyordu. Gerisi kadere kalmıştı; tarlanın huyunun suyunu bilmeden rastgele ekimlerini yaparlar, ürün alamazlarsa da Tanrı'ya söverlerdi. Köylünün bilinçlendirilip, daha mantıklı ve bilimsel yolla ekim yapması sağlandığı gün üretim iki katına çıkacaktı.
Sayfa 188Kitabı okudu
Sakat kardeşine duyduğu bu acımaya varan annelik içgüdüsüyle yüreği yırtılırcasına bir acıyla, yanaklarından yaşlar boşanarak itiraf etmişti. Onun karnını doyurmak için gündüz ekmek kazanıp, akşamları da ona diğerlerini reddettiği zevki, bedava sunabilirdi. Toprağa bu denli yakın olan yaratıkların, aşkın yüz çevirdiği bu paryaların karanlık zekası bunun nasıl olup bittiğini açıklamak için yeterli değildi; Düşünmeden yapılan içgüdüsel bir yakınlıktı, Biri acılı ve hayvansı, diğeri ise silik ve uysal, bu iki yaratık, soğuktan takırdadıkları o sefalet deliklerinde ısınabilme arzusuyla birbirlerine teslim olmuşlardı.
Sayfa 177Kitabı okudu
"Mutlu köylü, köyünü terk edip, şehirlere gitme! Oralarda sütü, eti, sebzeyi, her şeyi paranla almak zorunda kalacaksın... Orda karşına çıkan şeyleri kelepir diye ihtiyaç fazlası alacaksın. Durmadan harcayacaksın... Temiz havan, güneşin, sağlıklı bir işin, namuslu eğlencelerin yok mu ? Köyünde yaldızlı lambrilerden uzak gerçek mutluluğun var, kır yaşamının bir eşi daha yok... Nefes almak için tatillerde köylere giden şehirlere işçilerine bak... Burjuvaların da en büyük hayali senin yanına gelmek... Çiçek toplamak, dalından meyve yemek, çimenlerde at koşturmak... Şunu iyi bil ki J. Bonhomme para boş şeydir... İçin rahat mı, işte asıl sahip olduğun servet budur... "
Sayfa 110Kitabı okudu
Kendi bedenin üzerinde bile hak iddia edemediğin, bir köle çıplaklığı ile hiçbir şeye sahip olmaksızın, senyörün boyunduruğu altında yıllarca ekip biçtiğin toprak, emeğinle beslediğin, özen gösterdiğin halde asla senin olamayacak bir kadın gibi tutkuyla sevdiğin, için için arzuladığın toprak, yüzyıllarca çekilen çilelerden sonra nihayet elde ettiğin tek mutluluğun, tek yaşam kaynağın olan toprak... ...Halbuki toprak ne kayıtsız ne nankördür ...Zavallı kemiklerine rağmen, acımadan nihayetinde onu başka erkeğin kollarına teslim ediverirsin.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Vergilerin tam listesini bilen yoktu; krala vergi, piskopasa vergi, senyöre vergi... Aynı bedeni sömüren üç ayrı et obur; kral haraç vergisi ve toprak vergisini, piskopas aşar vergisini alırdı, senyör ise her bir şeyden vergi alıyordu. Köylünün hiçbir şeyi yoktu ne su ne ateş... Soluduğu hava dahi ona ait değildi... Hep ödemesi gerekiyordu... Yaşadığı için öderdi, öldüğü için öderdi, anlaşmaları için öderdi, sürüleri için öderdi, ticaret için öderdi, eğlence için öderdi, öderdi, öderdi... Para verecek durumu olmayan bedenini verirdi,
Sayfa 101Kitabı okudu
Toprağı, öldüren ve uğruna öldürülen bir kadın gibi sevmişti.
Şu meşhur eğitim meselesi..
Köylünün bilinçlendirilip daha mantıklı ve bilimsel yolla ekim yapması sağlandığı gün üretim iki katına çıkacaktı. Ama bugüne dek, cahilliği, inatçılığı ve bir tek metelik daha yatırmamaktaki cimriliği yüzünden toprağı öldürüyorlardı.
Ben ki teknolojiden, özgürlükten, gelişmeden yanayımdır...
Reklam
Yine de her şey eğitimle daha iyiye gider elbet. Eskiden o kadar acı çektilerse cahil olduklarından çekmişlerdi. Bugün az da olsa onlardan daha çok bilinçliyiz...
314 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.