Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Toros Yüzlü Adam

Rasih Yılmaz

En Eski Toros Yüzlü Adam Gönderileri

En Eski Toros Yüzlü Adam kitaplarını, en eski Toros Yüzlü Adam sözleri ve alıntılarını, en eski Toros Yüzlü Adam yazarlarını, en eski Toros Yüzlü Adam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birinci Dünya Savaşı'nda mağlup olan Almanya kalkındı, 1939'da süper güç oldu, dünyaya meydan okudu... Amerika Normandiya'dan çıkarma yapınca Rusya Berlin'e ilerledi. Almanya'dan kurtulanlar, Rus devine yakalanmıştı. Japonya'dan Berlin'e uzanan uçsuz bucaksız Rusya! En teh-likelisi de komünizmdi. Polonya'yı, Macaristan'ı, Çekoslovakya'yı ve Bulgaristan'ı yutan bu rejim Türkiye'yi sıraya koymuştu. Akdeniz'e çıkmaya çalışan Rusya, Türkiye'yi aşmak emelindeydi. Yerli komünistler, manevi değerlerimizi çiğneyen istila güçleri gibiydi.
Sayfa 11 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Benide...
"(...) çekmediği çile, görmediği cefa kalmadı. Nezaretler, hapishaneler onun içindi. "Allah" demenin yasak olduğu devirlerde yaşamak ne demekti? Bir zamanlar gözyaşı döktüğümüz bir şahsı unutmak... Bir kahramanı, bir fedaiyi unutmak... Bizi biz yapan bir insanı mazide bırakmak... Bu hal beni çok üzüyor...
Sayfa 12 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Reklam
İlk iki alıntı da Hekimoğlu İsmail'e aittir.
"Rasih Yılmaz, Serdengeçti'nin hakkında uzun süre araştırmalar yapmış, onunla ilgili belgeler toplamış. Bunu duyunca çok sevindim. Demek o kahraman anlatılacak, yazılacaktı. Teşvik ettim. Nihayet eser önüme gelince an- ladım ki, bugüne kadar yazılanlardan çok daha başarılı. Osman Ağabey'i doğumundan almış, çocukluğu, tahsili ve nihayet 3 Mayıs 1944 hareketi... Kitap, yazılamayan tarihe ışık tutuyor. Devlet adamlarından idealistlere kadar, rejimleri, sistemleri anlatıyor. Müdellel bir eser. Yazardan çok belgeler konuşuyor. Köy Enstitüleri, sosyalistler, Turancılar, hapishaneden Meslis'e... Bu eserdeki resimleri, mektupları, röportajları başka bir yerde bu şekilde birarada bulmak imkansız. Kaynak bir eser. Osman Yüksel'i, onun yaşadığı devri, mücadelelerini unutmadık. Rasih Bey'i tebrik ederim, çok güzel bir eser ortaya koydu, bizim de susuzluğumuzu giderdi. Hekimoğlu İsmail
Sayfa 12 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
'Tabiatla insanlar arasında bir nevi akrabalık vardır'
Sayfa 23 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Doğumunun 1. Cihan Harbi'nin sonuna denk geldiğini belirten Osman Zeki Yüksel, çocukluğunun milli mücadele heyecanıyla geçtiğini anlatıyor. Ayrıca ilkokula başladığında okutulan kitapların zorla işgal edilmiş ve alçakça çiğnenmiş bir vatanın, yıkılmış bir yurdun hatıralarıyla dopdolu olduğunu söylüyor ve ardından ekliyor; "Okuduklarımızla gördüklerimiz birbirine uyuşuyordu. Milli mücadele heyecanı, Kuva-yı Milliye ruhu körpe dimağlarımızda silinmez akisler, derin izler bıraktı. Sonradan bu ruh yavaş yavaş gevşedi, milli mücadele heyecanı ve Kuva-yi Milliye ruhu söndürüldü."
Sayfa 24 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
"Osman Zeki'nin en çok etkilendiği iki şair Mehmet Akif ve Namık Kemal hakkındaki düşünceleri; "Eğer karşımıza öldüremedikleri, saklayamadıkları bir Namık Kemal bir Mehmet Akif çıkmasaydı biz de sapanlar, sapıtanlar güruhuna katılacaktık. Biz Namık Kemal'den vatan ve hürriyet sevgisini öğrendik. Fakat bu vatan mücerretti, nazari idi. Akif bu mücerret vatanı müşahhaslaştırdı. Bu sihirli fakat boş kalıba ruh verdi. Ses verdi. Onu realitenin haşin yüzüyle, başsız ümmetlerin, mazlum milletlerin feryatlarıyla doldurdu. Halkın dertlerini, arka sokakların sefaletini, camilerin, secdelerin heyecanını, cephelerin kan ve kıyametini dile getirdi. Namık Kemal'in vatanı Akif'te memleket, millet haline geldi. Namık Kemal'in hürriyeti, Akif'te istiklal oldu, bayraklaştı."
Sayfa 25 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Reklam
"Okumak Osman Zeki Yüksel için çocukluğundan başlamak üzere vazgeçilmez bir sevdaydı. Durmaksızın okurdu. Özellikle yabancı yazarların eserlerini dikkatlice takip eder, klasiklere ise ayrı bir ilgi ile yaklaşırdı. "
Sayfa 26 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Doç. Dr. Cemal Kurnaz, Osman Zeki'nin özellikle bir Dostoyevski müptelası olduğunu belirtiyor ve kendilerine de klasikleri okumaları konusunda yoğun bir baskı yaptığını anlatıyor: "Bir gün ziyaretine gittiğimizde elinde Stefan Zweing'in Dostoyevski'yi anlatan kitabı vardı. Bize dönerek Henri Troyat ve diğerlerinin yazdığı biyografileri de okuduğunu ancak en çok Stefan Zweing'in eserini beğendiğini söyledi. Kendisinin defalarca okuduğu eseri, bu defa bizim elimize tutuşturdu ve okuduğumuzdan emin olmak için de sesli okumamızı istedi ve bizi saatlerce dinle- di. Bu eserde Dostoyevski'nin sara nöbetlerine benzer krizlere tutulduğu ve en büyük eserlerini de bu döneminde yazdığı ifade ediliyordu.
Sayfa 26 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Evde aldığı İslami eğitime, ilkokulda aldığı devrim dersleri ekleniyordu. Aynı zamanda okumaya başladığı yabancı yazarlarla da dünyayı tanımaya çalışıyor, bilgi dağarcığını sürekli zenginleştiriyordu. Aslında küçük yaşına rağmen bu durumundan pek de şikayetçi görünmüyor, öğrenme kaygısı ile ya- nıp tutuşuyordu.
Sayfa 27 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
69 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.