Toros Yüzlü Adam

Rasih Yılmaz

Öne Çıkan Toros Yüzlü Adam Gönderileri

Öne Çıkan Toros Yüzlü Adam kitaplarını, öne çıkan Toros Yüzlü Adam sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Toros Yüzlü Adam yazarlarını, öne çıkan Toros Yüzlü Adam yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yıl 1944, 3 Mayıs. Yine böyle bir bahar sabahı!.. Milli Mücadele'nin kara bağrında Ankara'da bir kıyamet koptu!.. Bu kıyamet hayra alametti. Şer gibi gösterildi. Böyle bir bahar sabahı bu topraklar için toprağa düşenlerin çocukları, vatansızlara, imansızlara karşı kıyam ettiler. Yeni nesilleri, ilk okullarından başlayarak üniversiteye kadar: Allahsız, ahlaksız, ruhsuz bir felsefe ile yetiştirmek isteyenleri telin ettiler.
Sayfa 103 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
İkinci sayıda yazdığı "Bir Fakültenin İç Yüzü" başlıklı yazısından dolayı mahkemeye verilen Osman Yüksel, 3. sayıda Ankara Birinci Asliye Hukuk Mahkemesinde gerçekleştirdiği müdafaa yazısını yayınlıyordu; "Şu anda kendimi yalnız sizin huzurunuzda değil, herşeyi bilen, gören kadiri mutlak adil bir Allah'ın huzurunda hissediyorum. Ta küçüklüğümden beri kafama yerleşmiş bir peygamber sözü vardır; 'Ey insan nerede bir kötülük görürsen onu elinle önlemeye çalışacaksın, elinle önlemeyemezsen dilinle; dilinle önleyemezsen kalbinle takbih edeceksin. Bu mukaddes söz benim alnıma bir mükadderat çizgisi gibi hak edilmişti. Söylediklerim ve yazdıklarım hakikatin ta kendisidirler. Onlar müdafaa istemeyen çıplak, yalınkılınç hakikatlerdir.. Benim burada yapacağım iş bu hakikatlere tercüman olmaktan ibarettir. Ben bir vasıtayım. Hak ve hakikat olan odur. Şimdiye kadar vicdanımı kötüye kullanmadım. Bundan böy- le de kullanmayacağım. O satırlar bir feryattır, bir çığlıktır. Bir milletin ıstırabını haykırıyor. Şüphesiz ki mahluklardan evvel Halik vardı... Kanunlardan evvel insanlar." Vicdanlarda ve kalplerde hep baraat eden Osman Yüksel herşeye rağmen yine de mahkum oldu ve 202 lira para ve 6 ay 2 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Sayfa 99 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Reklam
"Ben şair değilim, yalnızca şairane ruhluyum"
Sayfa 228 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Osman Yüksel Serdengeçti
"Biz Tanrı Dağı kadar Türk, Hıra Dağı kadar Müslümanız."
Sayfa 85 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Tabutluk Denilen Yer | buraya yazamayacağım kadar dehşet..
Türkçülük davasından dolayı tutuklanan ve yaklaşık dört ay tabutluklarda, hücrelerde kalan Osman Zeki Yüksel bu süre içerisinde yaşadıklarını; Tabutluklarda 1600 mumluk elektriklerin altında Yücel'in aşkına dökülen ecel terleri' olarak kabul ediyor.
Sayfa 74 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Bu pencere dış aleme açılan yegane pencere, hürriyetsizlik ve havasızlığı öyle hissediyorum ki bir nefeste bütün İstanbul'un havasını alacak gibiyim.
Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Reklam
Yaşasam Bir Hayali Bir Hakikat Sanarak Dudağının rengini kızıl güller mi çaldı? Kanın sıcaklığını sam yelleri mi aldı? Gönlün derya-dil olup deryalara mi daldı? Söyle bana sevgilim, senden bana ne kaldı? Sıcak bir nefes gibi seni kendimde bulsam, Yahut bir ruh olup da uçup ruhuna dalsam, Değil ömür boyunca bir an olsun ey güzel Sana kavuşmak için neler yapsam, ne olsam? Bülbül olup şakısam gül adını alarak, Gülün rengini versem bir kor olup yanarak, Razıyım ta-ba mahşer su içsem şarap diye, Yaşasam bir hayali bir hakikat sanarak!
Sayfa 229 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Ben, hiçbir şey duymamış gibi mütemadiyen ona bakıyordum: Bir aralık kendine gelir gibi oldu... 'Aptal aptal yüzüme ne bakıyorsun be?!' diye haykırdı. 'Hakikaten aptallaştım. Ne oluyoruz? Bunun nihayeti 500-600 talebe kahrolsun komünistler, kahrolsun onları himaye edenler dediler... olmuşu bu?... Bu tevkifler, bu sorgular!... Galiba rüya görüyorum. Yahut bir polis romanı okuyorum. Veyahut da ben öyle bir kitap yazmak istiyorum. Bu kitap için siz tam bir tipsiniz... Romanın kahramanı... Size onun için bakıyorum, dedim. 'Ne dedin, ne? Roman mı, masal mı? Hükümeti deviriyordunuz be...' O anda bir şey devrildi amma herhalde devrilen ne kavuktu ne hükümet!... Emniyet müdürü çam deviriyordu? Efendim şu devireceğimiz hukumet nedir, kimdir, nerededir? Testi midir, sandalya mi, masa mı? Yoksa şöyle bir yüklenişte devriliverecek baraka mı?..
Sayfa 60 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Ey bu topraklar için toprağa düşenler.. Siz söyleyin biz vatan haini miyiz! diye feryat ederken kolumdan birisi çekti; baktım polis.. Ne oluyoruz? Cevap yok! Pencereyi kapattı, bakamazmışım! Sağımda polis, solumda jandarma! Müdür ortanıza alın pencereden bakmasın demiş! Bize vatan içinde vatanı görmek bile haram; yasak! Başım önüme düşüyor, zifiri karanlıklar içindeyim, gözlerimi yumuyorum. Keşke şu anda sağır kör olsaydım. Kesif dumanlı bir hava bütün varlığımı kaplıyor, gece yarısı... ses yok! Trenin o değişmeyen gürültüsü... Keskin çığlıklar...
Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
Bankalar mabed oldu daktilo sesi dua Hırsızlık adet oldu, dalkavukluk ve riya Yapmayanlar düz yolda kalıverir yaya Vallahi bilmem amma, bu millet iflah etmez! Serdengeçti
Sayfa 220 - Timaş Yayınları - 1.Baskı - 1998, Mayıs
69 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.