Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Totem ve Tabu - 2.Cilt

Sigmund Freud

Totem ve Tabu - 2.Cilt Sözleri ve Alıntıları

Totem ve Tabu - 2.Cilt sözleri ve alıntılarını, Totem ve Tabu - 2.Cilt kitap alıntılarını, Totem ve Tabu - 2.Cilt en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kuduz köpek ısırdığında da aynı tarz davranıyorlar.
Örneğin bir yaranın iyileşip iyileşmeyeceği, bu yaraya neden olan silaha bağlıdır; yaranın geleceğiyle silahın kendisi arasında bir bağ olduğunu sanan böyle bir görüşü hiç değişmeden binlerce yıl boyunca izlemek olasıdır. Bir Melanezyalı kendisini yaralayan yayı eline geçirirse, yaranın iltihaplanmasının önüne geçmek için onu soğuk bir yerde dikkatle saklar. Fakat eğer yay düşmanın elinde kalırsa, yaranın ateş gibi acıması ve iyice iltihaplanması için yay kesinlikle bir ateş kenarına konur.
Sayfa 10
Totem oymağının işlevi sihir yoluyla yenebilen totem hayvanını üreten bir ayin yapmaktan ibarettir. (Bu ayine Intişiuma denir )
Sayfa 38
Reklam
Yok Artık..
Örneğin Japonya'nın Ainoları, büyük bir kalburdan su dökerek yağmur yağdırırlar, başka yerlerde büyük bir kaba tıpkı bir gemi gibi yelken ve kürek takarlar, ondan sonra bu kabı köyün ve bahçelerin çevresinde sürüklerler. Toprağın verimliliği için yapılan sihir ise, toprağın üstünde insanlar arasında cinsel ilişkide bulunmaktan ibarettir. Birçok örnekten bir tanesini analım: Java'nın bazı yerlerinde, pirinçlerin çiçeklenme zamanında, pirinçlerin iyi ürün vermesi için örnek olsun diye köylüler geceleyin tarlalara çıkarak çiftleşirlerdi. Aynı zamanda yasak olan "ensest''in yapılmasının, toprağı zararlı otlarla dolduracağından ve ürün verdiremeyeceğinden de korkulur.
Sayfa 10
Topluluğa ilişkin bir ruhu kabul etmeden ya da bireylerin ortadan kalkmasının sonucu olarak ruhsal edimlerin kesintilerini dikkate almamamızı mümkün kılan bir sürekliliği insanlığın coşku yaşamında kabul etmeden, toplumsal psikoloji asla mümkün olamaz. Eğer bir kuşağın ruhsal süreçleri ondan sonra gelen kuşakta sürmeseydi, eğer her kuşak yaşama karşı tavrını yeniden düzenleseydi, bu alanda hiçbir ilerleme ve hiçbir gelişme olamazdı.
çok doğru
Köklü bir insansal içgüdünün yasa yoluyla güçlendirilmesine neden gerek olsun? İnsana yemeyi ve içmeyi buyuran ya da ellerini ateşe koymasını yasaklayan bir yasa yoktur. İnsanlar bu içgüdülerine karşı yapılacak şiddet hareketleriyle ve hukuki cezalarla değil, doğal cezalardan korktukları için içgüdüsel olarak yer, içer ve ellerini ateşe sokmaktan sakınırlar; yasa, insanların ancak içgüdülerinin kışkırttığı şeyleri yapmalarını yasaklar; doğanın kendisinin yasakladığı ve cezalandırdığı şeyi yasanın da yasaklaması ve cezalandırması saçma bir şeydir.
Sayfa 45
Reklam
Bizden büyük şeytan mı var..
Başka yerde gösterildiği gibi, cinler ve şeytanlar ilkel insanın coşkulu içtepilerinin dışarıya çevrilmesinden başka bir şey değildir.
"İnsanlar kendi kafalarındaki düşünce düzeninin doğanın düzeni olduğunu sanmış ve bu yüzden kendi düşüncelerini denetleyebilmelerinin ya da denetler gibi görünmelerinin kendilerine eşyayı da denetleme erkini verdiğini sanmışlardır''
Benim düşünce sistemim çoğu zaman 1, bazen 3 :) 2 asla olmadı
Yazarlar, zamanın geçmesiyle bu türden üç düşünüş sisteminin, üç dünya sisteminin ortaya çıktığını kabul etmektedir: animistik (mitolojik) düşünüş, dinsel düşünüş ve bilimsel düşünüş sistemleri.
Sayfa 7
Çünkü bilim, dünyayı bilmediğimizi ve onu bilmemiz için gerekli olan araçları aramamız gerektiğini anladıktan sonra ortaya çıkar.
Sayfa 20
110 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.