Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Troya Gönderileri

Troya kitaplarını, Troya sözleri ve alıntılarını, Troya yazarlarını, Troya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Olmayan düşüncelerin sığlığı rahatsız edemez."
Sayfa 348Kitabı okudu
"Alçak gönüllü olmayı isteyen kimse "ben" dememeli,çünkü "ben" hiçbir zaman alçak gönüllü değildir ve kendini yüksek görme belirtisidir."
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
"Gariptir,birine ne kadar ihtiyacımız olduğunu ancak o aramızda olmayınca anlıyoruz."
Sayfa 174Kitabı okudu
"Gerçeğin ne olduğunu kim dinlemek ister?Ve birkaç gün geçtikten ve hayal gücü çalışmaya başladıktan sonra gerçekten neler olduğunu kim hatırlar ki?"
Sayfa 181Kitabı okudu
-Mesele de bu. -Neymiş mesele? -Kadınların önemli her şeyden uzaklaştırılmaları.Ülkelerinde,bir işlik yöneten ya da ticaret yapan kadınlar bulamazsınız artık.Hatta son zamanlarda aşk tanrıçası Aphrodite'ye tapınaklar inşa ediyorlar,ama bu tapınaklara kadınlar giremiyor.Duyduğuma göre bazı yerlerde kadınların bu tapınakları dışarıdan bile görmeleri yasakmış.Priamos'un kadına mecliste konuşma izni vermesi,diğer Troyalılar gibi söylediklerini kabul etmesi...Sanırım bu bile Agamemnon,Menelaos ve diğerlerine savaş bahanesi olmaya yetmiştir. "
Sayfa 170Kitabı okudu
"İnsanlar yapmak istedikleri bir şeyi gerçekte yapmak istemedikleri zaman,tanrıların havaları nasıl etkiledikleri ilginç değil mi?"
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
"Varlığımı,her iki tarafın da çıkarını kollamakla edindim.Karşındakini,fark ettiğinde gülüp geçebileceği kadar kazıklayacaksın,canını da acıtmadan.Bir dahaki işte onların da seni kazıklamaya heveslenecekleri kadar.Eğer canları yanarsa bir daha seninle iş yapmazlar."
Sayfa 152Kitabı okudu
"Ben Penelope'yi gördüm,onun akıllı sıcaklığı benim uzak yıldızların buzlu ateşlerine olan özlemimi kovaladı;sıcak bir ışığın,gecenin karanlığında yolunu şaşıran bir delikanlının şüphelerini kovaladığı gibi."
Sayfa 104Kitabı okudu
"Nasıldı,hâlâ nasıldır bu müstesna kadın,bu tarif edilemez kadını tarif etmemi mi istiyorsunuz?Birkaç yağ kandili güneşe benzeyebilir mi,bahar çiçeklerinin renk cümbüşünü kara mürekkeple çizebilir misiniz,bir okun uçuş yolunu kum zerrecikleriyle?Bir yarasa hapşırığı,Zeus ve onun gök gürlemesini andırabilir mi,benim parmaklarımı şaklatmam zelzeleye benzeyebilir mi,ya tavşan yuvası kuleler gibi dikilmiş Knossos sarayına?"
Sayfa 102Kitabı okudu
"Helena'yı elde eden,Sparta'yı da elde etmiş olur.Güzelliği...Güzelliği öylesine tarif kabul etmezmiş ki,öylesine çarpıcı,yıkıcı,parçalayıcı güçteymiş ki,onu gören en yaşlı ejderhalar bile denizanalarına dönermiş.Helena'nın bir bakışı,tarladaki bir önceki yılın kurumuş,büzüşmüş otlarını canlandırmaya yetermiş.Bir gülümsemesi,dendiğine göre,en sert duvarlardan bile bal akmasını sağlarmış ve onun büyüsüyle aklını kaybedenler,kafalarını duvara vurduklarında kendilerine gelirlermiş."
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Bu savaşçılar hizmet gördüler,ücret olarak erzak ve maden aldılar ve bir zaman sonra,hayat daha kolay ve keyifli olduğu için geri dönmeyip kalmak istediklerinde,hükmedenler onlara kıraç topraklardan bir parça ve karı olarak da hizmetçilerinden birini ya da bir köle verdiler.Böylece yerleştiler,çalışarak topraklarını,geceleri ektikleri tohumlarla da nüfuslarını artırdılar. Görebiliyor musun işlerin nereye varacağını?Lafı uzatmayayım.Savaştılar,toprağı ve karılarını tohumladılar,oğulları da toprağı ve karılarını tohumladılar,hükümdarlar da,savaşmaları için kuzeyden daha fazla gözü pek adam getirdiler.Böylece yıkanmayan,hırıltılı gırtlaklarıyla dilimizi bozan bu adamlar giderek daha hızla çoğaldılar.Ve bir gün dediler ki: "Biz bu kadar çoğaldık,hükmedenlerin adamları ise tok ve tembeller,çok sık yıkanıyorlar ve yabancı kokular kullanıyorlar,kısacası canımızı sıkıyorlar,o halde neden uğruna savaştıklarımız ve bizim kazandıklarımız kendimizin olmasın?"