Uzun yıllar öykü sanılan bir roman Tuhaf Bir Kadın, Leyla Erbil'in ilk romanı. Anılar, günlük, zamanın dalga dalga kullanılmasıyla muazzam bir anlatı.
Cumhuriyet'in yeni emekleyen sırtında kırk yamalı çocuk, kırk birinciyi ararken dizlerindeki yaralara tuz basıldığı yıllar. Nermin gencecik bir fidan, muhafazakar ailenin anarşisti, okumak kendi ayakları üzerinde durmak, iyi bir toplumda iyi bir hayat isterken başta ailesi sonra çevresi ve koca ülke karşısında baş kaldırıyor, susamıyor bu yüzden hırpalanıyor, itiliyor, tuhaflaşıyor Nermin. Namus belasını tokat gibi vuruyor annesi ilk, yarı aydınlıkta sayıklayan babasının kaprisleri altında kaçtığı dostları, aydın kabul edilen o idealist çevresi, hiç biri çözemiyor bu tuhaf kadını. Nermin durmuyor kabul etmiyor, yakıp yıkmak istiyor namus denilen yalancılığı, kafesini arayan bir kuşa dönüşmüş bu topluma haykırmak istiyor, çocuk yaşta dizleri elleri yüzleri yaralı cumhuriyetin ilkelerine tutunmasını bekliyor halkın, karanlıklar olmasın artık herkesin halk denilen o olgunun her bir ferdinin bütün fertlerinin sadece insan olduğu görülsün isteniyor.
Ensesti, ihaneti, cinsiyetçiliği, iki yüzlülüğü, namus belasını, sınıfçılığı görüyor sadece Nermin, etiketlenmiş ayrışmış yoz bir toplum ve onun bitmek bilmez çirkefe duyduğu memnuniyet kokan inadını.
Leyla Erbil bu romanı yazdığında genç bir kadın, bu ülkenin gerçeklerini kimine göre kurgulamış kimine göre olduğu gibi yazmış fakat gerçek ister kurgulansın ister olduğu şekilde yansıtılsın gerçekliğinden bir şey kaybetmez. 50 yıl geçti hepimizin bildiği biri Nermin, hepimizin içinde.