Gözlerini karanlığa açtıktan sonra tüm duyguları hızla yer değiştirdi. Nerede olduğunu, oraya nasıl geldiğini anımsamıyordu. Ama korku onu ele geçirmişti hemen.
.
Ayağa kalkıp yol almaya başladı ya da yol onu alıyordu. Bilemedi. Bir süre sonra bazı sesler duydu, ışık huzmeleri gördü. Derken başkalarının da orada olduğunu yavaş yavaş anladı ama en ilginci bulundukları yer bir tünele benziyordu. Bir yerlerden su sesi geliyor, kulağına çalınıyordu. Bilmedikleri bu yerde henüz bilmediği kişilerle çıkışı aramaya koyuldular.
.
Tünel, Türklerin geçmişindeki en önemli doğaüstü taşlardan biri olan Yada Taşı efsanesini de barındırıyor. Öte yandan bilim kurgu olan yerler kısa da olsa kurguda anlamlıydı. İlk yarıya dek anlatım dili tümcelerin kısalığı, olayların anlatımı nedeniyle okumama ket vurdu. Düşünce akışı türünde demek isterdim ama değil. Sonraki yarıda ise olayların gidişini görünce, özellikle de sonunu, dedim bundan dolayı olabilir.
.
Yeryüzünün yok olmasına karşı yapılacak hiçbir eylem kalmayınca kişioğlu efsanelere sığınır. Türkiye'de kurulan, ülkelerin de peşi de olduğu Yada Taşı'nın bulunması tek çare görünür. Ama sona gelindiğinde çarenin çaresizliğe neden olabilme olasılığı yüksek çıkar. Peki, sonraki adım ne olacak?
.
Bana göre kurguda geliştirilmesi gereken yerler vardı. Buna rağmen olaylar başlayıp bitiyor. Kısa bir betik. Yazım ile işaretleme yanlışları biraz tırmaladı gözlerimi. Yine de okunabilir. Sona doğru güzeldi.
.
Betikle esen kalın.
