Turancı Sosyalist Ethem Nejat

Yunus Yılmaz

En Beğenilen Turancı Sosyalist Ethem Nejat Gönderileri

En Beğenilen Turancı Sosyalist Ethem Nejat kitaplarını, en beğenilen Turancı Sosyalist Ethem Nejat sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Turancı Sosyalist Ethem Nejat yazarlarını, en beğenilen Turancı Sosyalist Ethem Nejat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Burada Atatürk'ün Mustafa Suphi'nin kişiliği ile ilgili değerlendirmesinde geçen sözlerin Suphi hakkında olumsuz gelen raporlarla uyuştuğuna dikkatinizi çekmek isterim. Atatürk'ün bu sözlerine karşılık Upmal şu cevabı verecektir: Bu şaşırtıcı değildir ... Yoldaş Nerimanov, Azerbaycan'ı 1 80 milyon karşılığında Rusya'ya satmıştır; bu durumda Suphi'nin başına gelenlere şaşırmamak gerekir.
Sayfa 305 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Irkçı Turancı Zeki Velidi Togan ise verdiği bir röportajda, Başkırdistan 'da yıllar önce Sultan Galiyev ve Mustafa Suphi ile beraber verdiği mücadeleyi anlatırken; kendisini o dönemde "solcu" olarak tanımlaması da sosyalizmin gerek Anadolu'da; gerekse Orta Asya' da yaygınlığının delillerindendir
Sayfa 219 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sultan Galiyev-Mustafa Suphi ve Mustafa Kemal Atatürk arasında bağlantı kurulması çalışması Bolşevikler tarafından çok akıllıca, kasıtlı olarak engellenmiştir.
Sayfa 300 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Yusuf Akçura Bey, 1920 Ocak ayında Türk Ocağı'nda "Rusya'da İnkılabın Menşei" konulu bir konferans düzenler. 18 Ocak tarihli Vakit gazetesinden öğrendiğimize göre Yusuf Akçura; Osmanlı efkan umumiyesinde Bolşeviklik hakkındaki yanlış ve olumsuz telakkiyi düzeltmek istemektedir ... Yusuf Akçura devamla; "Rus ihtilal ve hercumercini husule getirmiş olan sınıf-ı avam nasıl mübremi bir ihtiyaç saikasıyla şiraze-i içtimaiyeyi ve idareyi alt ve üst etmişlerse" diyerek, ihtilalin avam sınıfının ihtiyaçlarindan. doğduğuna işaret edip adeta Bolşevik İhtilali'ni aklamaktadır.
Sayfa 214 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Ahali gazetesini çıkaran kişilerden biri de Trakya Hafı İnkılap Komitesi 'nde çalışan Türkçü ve Turancı Şevket Süreyya Aydemir'dir.
Sayfa 213 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Sabahattin Ali
Bu uğraşmalardan en çok nasibini alanlardan biri, kendisi de Türk Ocakları'ndan yetişmiş olmasına karşın komünist olan Sabahattin Ali'dir. Türk milliyetçisi olmasına rağmen malum çevreler tarafından o da suçlanıyordu. O ise "Vatanımızın istiklali üzerine en küçük bir gölge düşmesin, istiklal anlayışımız Atatürk' ün çizdiği yoldan ayrılmasın dediğimiz için mi kökümüz dışarıda?" diyerek, kendisini "vatan haini" ve "milliyetsiz" olmakla suçlayanlara cevap vermeye çalışıyordu. Aynı şekilde kendisini "Moskof ajanı" olmakla suçlayanlara cevap olarak; "Yalnız ve yalnız bir tek milletin önünde secdeye vardık. O da kendi cefakeş milletimizdir." demesine karşın yine de canını gözü dönmüşlerden koruyamadı
Sayfa 87 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Doğu Karadeniz' de o günkü adıyla teyyare inecek tek yer Giresun' da vardı. Sovyetler'den gelen yardımlar Giresun'a inerdi. Sovyet Bolşevikleri Topal Osman'ın bölgeye hakim olduğunu görünce, yardım etmek için Giresun havaalanını kullanırdı. Bu bilgiden Topal Osman'ın Bolşevikler'le ilişkisinin; uçak dolusu silah alacak kadar ileri derecede olduğu anlaşılıyor. tarihinde Osman Ağa, Rusya' dan durmadan silah yardımı alacaktır. 17 Eylül 1920 Trabzon' da bulunan Rus Konsolosu Bagirov, Tuapse' deki Askeri Devrim Komitesi başkanına şunları yazmıştır: Osman Ağa en etkin ve enerjik emekçilerden biridir. Onun askerleri-Lazlar, savaşçıların en iyisidirler.
Sayfa 313 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Zeki Velidi Togan hatıralarında şöyle diyor: "Bakü'de Türkiyeli komünist Mustafa Suphi'nin evinde kaldım. Onu Moskova'dan tanıyordum. O komünist ise de Rusların şark siyasetini beğenmiyordu, bilhassa harp esiri olan Türkiyelilerden bazılarını "hakiki Komünist" (Enver) sayıp kendisini kenara bırakmak istemelerinden dolayı Stalin ve arkadaşlarına küskündü."
Sayfa 299 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Milli Kurtuluş Savaşı yıllarında Bursa'nın düşmesi üzerine Meclis'te, Atatürk ile Hamdullah Suphi Tannöver arasında söz düellosu gerçekleşecektir. Askerlik yapmamış bir kişinin askeri manevralar konusunda Atatürk'e ders verme densizliğinde bulunabilmesi Atatürk'ün canını sıkmıştır. Meclis 'teki tartışmada Atatürk; "Biz bu harekat ile iştigal eder iken [Kurtuluş Savaşı] Hamdullah Suphi Beyefendi İstanbul' da oturuyordu." diyecektir. Buna karşın Hamdullah Suphi; "İstanbul' da vazifem vardı" diye cevap verecek, Atatürk ise şöyle diyecektir: tanbul'da vazifesi var, falan yerde vazifesi vardı. Bütün vezaifin fevkinde bizim de bir vazife-i vicdaniyemiz vardı. O da, herkesin sudan birtakım vazifeler yaptığı sırada hayatımızı, mevcudiyetimizi bu milletin sinesine sokarak, onlarla beraber düşman karşısında uğraşmak olmuştur. Binaenaleyh iki buçuk aydan beri bu milletin içine gelmiş insanlar hakikatın amakına henüz nüfuz için zaman dahi kazanamamış olan insanlar, mazi ve halin, harekat ve namus vicdanına malik olamazlar, sühuletle tenkid salahiyatine malik olamazlar.
Sayfa 88 - İleri YayınlarıKitabı okudu
Atatürk, Upmal'a: "Suphi'yi şahsen tanımıyorum, fakat burada onu oldukça iyi tanıyan insanlar var. Eğer Suphi, anlattıkları gibi kötü olmasaydı, fark etmeyecekti; halk onu kabullenmeyecek ve onun ağzından çıkan bütün iyi ve samimi fikirler halk için kötü olacaktı. Çünkü bu fikirler, insanların itimat etmediği birinin, Türkiye inkılabı için bir anlamı olabilir mi? .. Eğer siyasi amaçla şimdi Suphi'yi desteklersem, Erzurum halkı bana karşı ayaklanır. Şahsi olarak ben ve yoldaşlarım birçoğu komünizm taraftarıyız, ama hal ve şartlar, bizim bu konuda susmamızı gerektiriyor. Eğer ben yarın komünist olduğumu açıklasam benim tesirimden eser kalmaz." Atatürk'ün Bütün Eserleri, Cilt 10, Kaynak Yayınları, İstanbul, 2003, s. 323.
Sayfa 307 - İleri YayınlarıKitabı okudu
67 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.