Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Devriminin Programı

Yusuf Akçura

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Yaşasın muzaffer ordumuz ve dâhi başbuğu!
Bağımsız ve hür olmayan memlekette hür vatandaşlar, hür fikir bulunamaz. Biz fikirde ve öğretimde serbestliğimizi, her şeyden evvel aydın fikirli, hürriyetçi ve halkçı başkumandanından başlayarak, en alttaki neferine kadar milli ordumuza borçluyuz. İşte ben de, bütün arkadaşlarım adına, fedakâr ve kahraman ordumuzu burada temsil eden üstsubay ve subaylara şükran ve minnettarlığımı arz eyliyorum: Yaşasın ve muzaffer olsun, memleketimizin bütün hür ve milli müesseseleri gibi bizim ilim müessesemizin de muhafızı ve savunucusu olan sevgili ordumuz!
Sayfa 134Kitabı okudu
Büyük devrimci düşünür ve eylemci Yusuf Akçura, Türk Devriminin en sıcak yıllarında, 1925 yılının Haziran ayında "ihtilal yapmazsak, Avrupa bizi imha edecek" diyordu.
Reklam
"Bilirsiniz ki doğru yolu göstermenin en etkili vasıtası iştir."
Sayfa 101 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
"... Tarihin muazzam dönüm noktalarında mesuliyetler gayet ağırdır."
Sayfa 84 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Evinin yanı başındaki sevimli minareden beş vakitte ezan sesi dinleyerek ailenin içinde rahat rahat yiyor, içiyor, uyuyor, kalkıyorsun... Bilmem hangi Yunan generali aleyhine suikast tertip etmiş diye evini barkını dağıtıp, emlak ve mallarını gasp edip, kendini zindana atmadılar... İşte efendi, bu hayatını, bu refahını, sen ancak ve ancak İnönü'nde, Dumlupınar'da kanlarını, canlarını esirgemeyen din kardeşlerinin, o emsalsiz Mehmetçiklerin o nihayetsiz bahadırlıklarına borçlusun!
Sultan II. Abdülhamid'in son zamanlarında askeri ve mülki memurların bir kısmı, bilhassa burjuvaziye dahil olanları, hâkimiyet menfaatlerinden kâfi derecede nimetlenmekte iken, diğer bir kısmı, bilhassa burjuvaziden hariç kalanlar (mesela aylığıyla geçinir ufak taşra memurları, yine aylığıyla geçinir küçük rütbeli Makedonya'da eşkıya takibine memur subaylar) hizmet ve emeklerinin tamamen ödenmediğini pek iyi biliyorlardı. İttihat ve Terakki işte bu proleter askeri ve mülki memurları teşkilatlandırarak, yani iktisadi vaziyetlerinden memnun olmayan memurların temsilcisi sıfatıyla işe başladı ve mevcut hükümete muhalif bir fırka halinde ortaya çıktı. Gayrimüslim ve gayri Türk bazı milli demokrat fırkalar da (mesela Ermeni Taşnaksutyun ile ihtilalci Bulgar fırkaları) ihtilalin gelişmesi sırasında hususi maksatlarını elde edebilmek ümidiyle İttihat ve Terakki Fırkası'na yardımcı ve hatta onunla müttefik oldular. Selanikli tüccarların da çoğunluğu İttihat ve Terakki'ye dahil oldu; irsi ve büyük bir ticari kabiliyete sahip olan bu tüccarlar, ihtilalin başarısını tahmin ettiler ve başarı halinde, milli ve milletlerarası büyük ticareti ve bilhassa hükümet müteahhitliğini hemen hemen tekellerinde bulunduran İstanbul'un Rum ve Ermeni tacirlerini iktisadi mevkilerinden kaydırabilmek ümidinde bulundular. Nihayet Rumeli'de büyücek çiftlik sahibi olan beylerden bir kısmı (mesela Siroz beyleri) fırkaya girdi; Bulgar, Sırp ve Yunan çetelerinin devamlı tahribatı Rumeli Türk beylerinin gelirlerine büyük zararlar verdiğinden hükümetin değişmesiyle iktisadi vaziyetlerinin düzeleceği ümit olunabilirdi.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
"Kurtuluş ışığı ararken, ölüm karanlığına mı düştük?.."
Sayfa 35 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.