Türk Dili - Sayı 481-482 (Ocak-Şubat 1992) Sözleri ve Alıntıları
Türk Dili - Sayı 481-482 (Ocak-Şubat 1992) sözleri ve alıntılarını, Türk Dili - Sayı 481-482 (Ocak-Şubat 1992) kitap alıntılarını, Türk Dili - Sayı 481-482 (Ocak-Şubat 1992) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gök boş. Nereye bağlasam atımı?
Sessizlikti benim kalabalığım
Bir ölümden başka bir ölüme dek
Yalnız ben isterdim ve kendim paylaşırdım
Özgür insan isteğini istemekle beslenir.
Gök boş. Nereye bağlasam atımı?
Melih Cevdet Anday
Kuşlar, bahçesiz olmaz; gönlüm de sensiz olmaz.
Sevda, sonbaharsız olmaz; gönlüm de sensiz olmaz.
Şair, söz söylemeden olmaz; gönlüm de sensiz olmaz.
Ayrılık, acısız olmaz; gönlüm de sensiz olmaz.
Deniz, ne hülyadır sonsuz derinliklerin;
Durulmuş sularının koynunda uyut bizi.
Aslın da dalgaların en son nefesimizi,
Fânilerin gezdiği yorgun sahillere in.
Nazım Hikmet Ran
Türk edebiyatının 1860'lı yıllarda çehresini değiştiren, ona yeni değerler, bakış açıları ve eserler kazandıran bu üç şairi, Şinasi-Ziya Paşa-Namık Kemal'i "Tanzimatın birinci kuşağı" adı altında birleştirmek ve değerlendirmek boşuna değildir.
Bir deva bulmak için bağrındaki yaraya Toplanmıştı garipler şimdi kervansaraya.
Bir noktada birleşmiş vatanın dört bucağı, Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı.
Bir ot idin, kamış oldun, ney oldun,
Feryâdına karşılık hey hey oldun,
Su, kök, filiz, asma, üzüm, mey oldun,
Her katranı bana ummân edersin.
Güldürmeden önce giryân edersin.
Neyzen Tevfik Kolaylı
5. Yazık ki câhil edip matlabınca şerr ü fesâd
Koyar netîce-i ef'âli ismini takdir.
( Ne yazık ki cahil, istediğince kötülük ve fesatlık yapar, sonra bu yaptıklarını "takdir" (alın yazısı) olarak adlandırır.)