Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

2019 Türk Dış Politikasının Analizi

Türk Dış Politikasında Hasar Tespiti

Ümit Özdağ

Türk Dış Politikasında Hasar Tespiti Gönderileri

Türk Dış Politikasında Hasar Tespiti kitaplarını, Türk Dış Politikasında Hasar Tespiti sözleri ve alıntılarını, Türk Dış Politikasında Hasar Tespiti yazarlarını, Türk Dış Politikasında Hasar Tespiti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
2019 ilkbaharında artık Rusya’yı Türkiye vasıtasıyla güneyden çevreleyen bir Türkiye değil, NATO’yu Türkiye’nin güneyinden çevreleyen bir Rusya vardır. Rusya Suriye’ye müdahalesiyle NATO’nun çevreleme zincirini kırmış, dışına açılmış, adeta boğazından sıkan Türk boğazlarından geçerek Akdeniz’e açılabilmiş, daimi üs elde edebilmiştir.
Son dönemde kitle imha silahlarından yola çıkarak literatürde yeni bir kavram oluştu, Kitle İmha Göçleri. Kitle imha göçleri bir ülkenin etnik dokusunu, milli yapısını değiştirecek ölçüde büyük göçleri kastediyor. Aslında bunu tarihten bir kavramla görüp cevap verirsek veya pişirmeye çalışırsak Kavimler Göçü ile kullandığımız ve yaşadığımız bugün kullanılan kitle imha göçleri aşağı yukarı aynı şeyi ifade ediyor ve Türkiye’ye yönelik bir Kavimler Göçü veya kitle imha göçü ile karşı karşıyayız. Suriye’nin kuzeyinde bir büyük nüfus kalkıyor Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu’dan başlayarak içine doğru uzanıyor ve onun boşalttığı alan şu anda PKK kontrolünde.
Reklam
İran devleti, Türklerin Türkiye ve Azerbaycan televizyonlarını izlemelerini yasak etmiş ve çatılardaki antenleri polis gücüyle söktürmekte ve izleyenleri cezalandırmaktadır. Amaçları Türklük bilincinin oluşmaması ve Anadolu Türkçesinin öğrenilmesini önlemektir.
Türkiye Montrö Antlaşması’na kuvvetle sahip çıkmaya ve bu antlaşmayı titizlikle uygulayarak Boğazlar üzerindeki hâkimiyetini korumaya mutlaka devam etmelidir.
Esad Türkiye’nin değil Suriye halkının sorunudur. Suriye halkı, görülebildiği kadarıyla mevcut rejimin hemen işbaşından ayrılması durumunda yerine geçebilecek ve istikrarı sağlayacak bir alternatif olduğundan emin değildir. Uluslararası camia da bu konuda tereddütlü görülmektedir. Şu durumda yapılması gereken Suriye’de içsavaşa son verecek, çatışmaları durduracak ve terörü sonlandıracak bir uluslararası girişimi hayata geçirmektir. Esad’ın siyasi akıbetine, bir sonraki aşamada Suriye halkı karar vermelidir.
Rusya’ya göre evrensel olarak kabul edilmiş insan hakları yoktur ve “koruma sorumluluğu” ilkesi çerçevesinde gerçekleşen çokuluslu askeri müdahaleler Batı’nın emperyalist çıkarlarını maskeleme işlevi görmektedir (Baranovsky and Mateiko 2016. 49-69).
Reklam
KKTC Hükümeti tam bu aşamada, 18 Haziran 2019’da 45 yıldır kapalı olan Maraş’ın 1974 öncesi sakinlerine KKTC yönetiminde açılması için çalışma başlattı. Bu karar, hükümetin artık iplerin atıldığını sembolize eden bir adımıydı. Maraş’ın açılması, kalıcı bölünmenin ilan edilmesidir.
Büyük güçler arasında denge siyaseti izlemek Türkiye’nin geleneksel dış politika anlayışının bir parçasıdır. Çünkü Türkiye orta büyüklükte bir devlettir ve kendi imkânlarının yeterli olmadığı durumlarda diğer ülkelerle işbirliği içerisine girmesi gereklidir.
Sor kaçının bir suçu vardı
Çin'in son yıllarda uyguladığı politikalardan en çarpıcı iki tanesinin burada zikretmek uygun olacaktır. Bir tanesi her eve bir Çinli olarak ifade edebilecek bir kampanyaydı. Bu kampanya ile ÇKP üyesi veya gençlik kollarından olan Çinliler, kendilerine verilen görev gereği, Uygur ve Kazak köylerine giderek onların evinde uzun süreler misafir oluyorlar. Evde bulundukları süre içinde ev halkının davranışlarını parti makamlarına rapor etmek zorundalar. Çok kısa bir sürede anlaşıldı ki bu absürd uygulama, aslında daha dehşetli bir uygulamanın sadece ön adımıydı. Hemen ardından Çin'in Doğu Türkistan'daki toplama kampları haberleri dünya basınına yansıdı. Çin Doğu Türkistan'da büyük bir kitleyi sudan sebeplerle toplama kamplarına atmaya başladı. Şüphesiz, bu kişilerin belirlenmesinde yukarıda bahsettiğimiz her eve bir Çinli kampanyasındaki raporların da etkisi oldu. Böylece Çin, Doğu Türkistan'ı adeta bir açık hava hapishanesine çevirdi.
Sayfa 209Kitabı okudu
İran'da oynanan çeşitli dini ve mezhepsel tiyatro ve temsillerde İmam Hüseyin ve arkadaşları temiz ve düzgün Farsça konuşurken, düşmanları ve Şii inancında kötülük sembolü olan Yezid, Harmala ve Şümür gibi figürler Farsçayı Türk aksanı ile konuşarak Türkleri çirkinleştirmektedirler. Kitap ve karikatürlerde, saygın Şii imanlar Fars
Sayfa 192Kitabı okudu
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.