Kemalist önderliğinin bu fikirlerini, Türkiye'deki Amerikan Birinci Ekonomik Misyonu Şefi Marc Tornberg , "Devletçilik, Türkiye ve ABD arasındaki iliskileri zorlaştırmıştır" diyerek farklı bir açıdan doğrulamıştır.
-Tanzimatçılar, feodal-komprador sınıflara dayanır, Türk Devrimi ise milli burjuvazinin gelişmesinde hayat bulur.
-Tanzimatçıların feodal-ıslahatçılığına karşılık, Cumhuriyet'i yaratan akım devrimci, milliyetçi ve demokratik bir ideolojiye sahiptir, millet olmaya ve milli devleti kurmaya yönelmiştir.
-Tanzimatçıların toplumsal ve siyasi mücadele platformunda cepheleri halka dönüktür. Türk Devrimi ise cephesini padişaha ve emperyalizme dönmüştür.
- Tanzimat'ın ülkeyi Batı sömürü ve yağmasına açan ve Batı'ya dayanan ekonomik politikalarına karşılık, Türk Devrimi Batı'ya karşı siyasal ve iktisadi bağımsızlığı savunmuştur.
-Tanzimat taklitçidir, Türk Devrimi ise ülkenin koşullarına özgü bir çizgi takip etmiştir.
-Tanzimat, feodal-komprador merkezi iktidarı güçlendirmiştir. Türk Devrimi ise o iktidarı yıkmış ve bütün kurumlarını tasfiye etmeye çalışmıştır.
Milliyetçilik tarihe saplanıp kalmak değildir. Geleneklerle örtülmüş, eskiye hasret çeken bir milliyetçilik yahut bugünkü siyasi sınırlar dışında emperyalist gayeler takip eden bir milliyetçilik değildir.
Daha da önemlisi "Cumhuriyet = İstiklaldir." Cumhuriyeti kuran Türk milleti ise bu süreçte ırki değil, siyasi bir kavram olarak millet haline gelmiştir.
Sayfa 9 - kaynak yayınları , sunuş , mehmet perinçekKitabı okudu
Dil, bir milletin dili olmaktan çıkmıştı.
İktisat bağımsız bir milletin iktisadiyatından tamamen uzaktı.
Sanayi yıkılmıştı, ticaret Türklerin elinde değildi. Ziraat emniyet ister, yol isterdi.
Halbuki Osmanlı Devleti, ziraati körleştirmek için her şeyi yapmıştı. İktisat organizması milli olmaktan tamamen çıkmıştı.
Hukuk milli değildi. Kanunlar, ancak şer'i şerife uyduğu zaman tatbik edilebilirdi. Estetik, Türk zevkinden tamamen uzaktı.
Bu vasıfları gösteren bir cemiyete millet denemez.
Bağımsız değildik.
Çünkü bağımsız devleti ancak kendi iradesi sınırlar. Halbuki Osmanlı Devleti 19. asırda tamamen bağımsızlığını kaybetmişti. Valilerini büyük devletler sefirlerinin tavsiyeleriyle tayin eden,adaleti herkese aynen tatbik edemeyen, iktisatça sıfır olan bir camianın bağımsız olduğunu iddia etmek çok manasız olur.