Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Milli Kültürü

İbrahim Kafesoğlu

Türk Milli Kültürü Gönderileri

Türk Milli Kültürü kitaplarını, Türk Milli Kültürü sözleri ve alıntılarını, Türk Milli Kültürü yazarlarını, Türk Milli Kültürü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizimkiler kursağımızdaki lokmaya bile göz dikiyor
Hususî mülkiyet kişi haklarının ve hürriyetinin teminatıdır. İnsan şahsî mülke sahip olup, onu istediği gibi kullandığı veya değerlendirdiği sürece hürdür. 10. asır Bulgarlarında fertler kendi arazilerinden elde ettikleri mahsulden hükümdara. bile birşey vermeyebiliyorlardı. Hazar hakanı ve idarecileri teb'anın mülküne el uzatamazlardı. Oğuzlarda "bey'ler, hanın bazı aşırı davranışları karşısında seslerini yükseltirlerdi.
Sayfa 229Kitabı okudu
Eski Türk topluluğunda hür olan ve Asya Hunlarından beri ata binip ok attığı, top oynama, güreş gibi ağır spor yaptığı (bk. aş. Ordu), savaşlara katıldığı tesbit edilen, namus ve iffetine düşkünlüğü yabancı kaynaklarda (İbn Fadlan, Gerdizî vb.) bilhassa belirtilen Türk kadını itibar sahibi olup, muharebede düşman eline geçmesi büyük zillet sayılırdı.
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
Umumiyetle, bilindiği gibi, dıştan evlenme (exogamie)'nin esas olduğu ve "sulta" (zor, cebir) ya değil, "velâyet" (dost, yardımcı)'e dayanan baba hukukunun geçerli bulunduğu Türk ailesinde evlenen oğullar, hisselerini alıp yeni aile kurmak üzere çıkarlar, baba evi ise en küçük oğula kalırdı.
Sayfa 220Kitabı okudu
Gerçekten Türk siyasi ve sosyal hayatında ata kutluluk derecesinde değer verdiren ve destanlarında, yeminlerinde bağlılığını dile getirdiği demir ve demirciliği de aynı kutsal mertebeye yükselten bu kültür, Türklerin atalarını diğer topluluklardan çok farklı bir dünya görüşü ve yaşayış tarzına götürmüştür. Savaşçılık kaabiliyetini iyice güçlendiren demirciliği yanında, otlak ve su için mücadeleler dolayısıyle metaneti artan Bozkırlı, aynı zamanda, huzur içinde yaşayabilmek için insanların karşılıklı saygı hissi ile donanması gerektiğini de öğrenmiş ve insan kütlelerini sürekli olarak barış halinde tutabilmek için toplulukta herkes tarafından riayeti zarûrî bir "hukuk" düşüncesine ulaşmıştır. Bu, "devlet" fikrinin doğuşudur.
Sayfa 217Kitabı okudu
Nitekim Menghin de şöyle diyor: "En eski yüksek medeniyetler, daha çalışkan ve ziraatçi olmakla beraber, devlet kurmakta kifayetsiz kavimlerin yerleşik hâlde bulunduğu nehir vadilerine savaşçı atlı çobanların müdahalesinden sonra doğmuştur. Diğer bir deyişle Bozkırlı unsurlar, yerli çiftçi-köylü üzerinde hâkim duruma geçerek, idarî-askerî teşkilât kuruyorlardı.
Sayfa 215Kitabı okudu
Bozkır Türkü, Çobanlık hayatında hemen bütün varlığını borçlu olduğu, hususi ad ve unvanlar verdiği, törenle gömdüğü ata, gerektiğinde konuşan, zekâ sahibi, gökten inmiş, bir nevi kutsal hayvan gözü ile bakmıştır.
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
Atın binek hayvanı olarak kullanılmasını, dünya tarihinde pek mühim, ve tarıma bağlı hayvancılığın çok üstünde bir kültür merhalesi olarak belirten F. Flor'a göre", hayvan terbiyesinde önce ren geyiği (Samoyedler tarafından), sonra Türklerin ataları tarafından at ehlileştirilerek insanlık hizmetine sokulmuştur. W. Schmidt de araştırmalarında aynı neticeye varmıştır: "Orta Asya'da oturan ve çok eski bir zamanda avcılık hayatından hayvanları ehlileştirmeğe geçen ilk kavim Türkler olmuştur. At Türkler tarafından ehlileştirilmiştir ve Türkler ata binen ilk insanlar olarak görünmektedir"
Sayfa 212Kitabı okudu
Şu hâlde her kültürün üç temel dayanağı mevcut bulunmaktadır: coğrafi çevre, insan unsuru, cemiyet.
Sayfa 206Kitabı okudu
Nitekim, Türk Bozkır kültürünün geliştirildiği bölge, yani Andronovo kültürü sahası (Altay Dağları-Sayan dağları'nın güneybatısı düzlükleri) râkımı 500-1000 m. arasında değişen, bol otlakları ile besiciliğe çok elverişli, hattâ kuru ziraate imkân verecek ölçüde rutubetli bir yayla durumundadır.
Sayfa 205Kitabı okudu
Eski çağlarda ilk kültürler de kendi bölgelerinin şartları içinde özlülük kazanacaklarından, orman kavimleri "asalak" kültürü (avcılık, devşiricilik), ziraate elverişli yerlerde oturanlar "köylü" kültürünü (çiftçilik) ortaya koymuşlar, bozkırdakiler "çoban" kültürünü (besicilik) meydana getirmişlerdir.
Sayfa 205Kitabı okudu
1.000 öğeden 901 ile 910 arasındakiler gösteriliyor.