Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeniçağ Avrupa'sında Korku, Nefret ve Sevgi

Türk Saplantısı

Giovanni Ricci

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Toplumsal yaşamın bütün ortamlarında, eski rejimde dinsel törenin gücü büyüktü. Dinsel tören, ruhsal ve antropolojik nitelikli derin katmanları bir araya getirerek, ortam üzerinde yoğunlaşıyordu (ortamı etkilemek, ona anlamlar, hiyerarşiler, niyetler aktarmak için) ve çoğu zaman istikrarı ve değerlerin sürekliliğini sağlıyordu; kimi zaman simgesel yoldan dönüşümleri ve kopmaları da sergiliyordu.
kitap yayınevi / epubKitabı okudu
Ölümü andıran ve sivil bir ölüm olarak kabul edilen kölelikten daha kötü hiçbir şey yoktur; kimse, sivil haklarından ve yasal haklarından yoksun bir köleden daha yoksul değildir, bu yüzden özgürlükten daha değerli hiçbir şey yoktur
kitap yayınevi / epubKitabı okudu
Reklam
Yüzyıllar boyunca Türkler –bu sözcüğü Crusca Akademisi’nin tanımındaki geniş anlamıyla kullanacağız– başlıca sohbet, tutku, yazı konularından biri olmuşlardır; çünkü Türkler “inançsız” ve düşman herhangi bir halk değildi, aksine, Avrupa tarihinin hem içinde, hem dışındaydılar. Türklerle nefret, dehşet ve küçümsemeyle, ama aynı zamanda merak ve pek de gizlenemeyen hayranlıkla yoğrulmuş yoğun, sancılı bir ilişki kuruluyordu.
Sayfa 8 - kitap yayıneviKitabı okudu
Korku şiddeti, şiddet de korkuyu üretir; korku kendi kendini besleyerek sonsuz sayıda makul gerekçe bulur.
Yurttaşı tarihçiden daha az umutsuz olmayan Ludovico Ariosto kendine şunu soracaktır: “Niçin İstanbul ve dünyanın / en iyi kesimi pis Türk’ün elinde?”
Sayfa 34 - kitap yayınevi /epubKitabı okudu
Genellikle kültürlerin, farklılığı, aşağı olma ya da tehdit unsuru veya rahatsız edici bir anormallik gibi yorumlayarak, birbirlerine karşı savunma içinde oldukları bir sır değildir. Bu, bünyelerinde ikili bir yükü —kültürel üstünlük varsayımı ile tektanrılı dinlere özgü saldırganlık– birleştiren Yunan-İbrani kökenli kültürlerde özellikle kendini gösterir. Ahlaki herhangi bir tutum almanın, “uzaklık” etmeninden derinden etkilendiği de bir sır değildir. İnsanlar, egzotik meraklar ya da ütopik özlemler yaratacak kadar büyük olmadığı sürece, uzaklığı ilgisizliğe dönüştürme eğilimi gösterirler.
Sayfa 12 - kitap yayınevi /epubKitabı okudu
Reklam
Farklı bir bakış açısı
Bilindiği gibi, rekabet ve erkeklik, uzun varoluş çizgisi içinde feodal dünyanın kültürel şifreleri olmuştur. Ve Osmanlı ya da Berberi tehdidini küçümsemek kimsenin aklından bile geçmez. Bununla birlikte, bu özgül örnekte, cinsel sorunsallar –her ne iseler– ile Haçlı ruhu biçiminde sergilenen savaşçılık arasındaki bağın son derece sıkı olduğunu fark ediyoruz. Gerek olmayabilir, ama gene de soralım kendimize: Genel bir değer etkileşimi değil midir bu? İster gerçekleştirilmiş, ister yalnızca arzu edilmiş olsun, her “Haçlı Seferi” biçiminin kökeninde cinsel bozukluk ya da acı çekme veya yoksunluk yatmıyor mu?
kitap yayınevi / epubKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.