Türk Siyasetinde Erbakan
Işıl ArpacıTürk Siyasetinde Erbakan Gönderileri
Türk Siyasetinde Erbakan kitaplarını, Türk Siyasetinde Erbakan sözleri ve alıntılarını, Türk Siyasetinde Erbakan yazarlarını, Türk Siyasetinde Erbakan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Hak ve kuvvet arasındaki mücadele...
Sonuç olarak, "Necmettin Erbakan, 'siyasal İslamcı' bir lider yerine, 'İslam'ın siyasal yöntemleri'ni kullanmış bir lider olarak tanımlanmalıdır. "
Ancak, bu noktada önemle belirtilmesi gereken, İslamcılık ile siyasal İslam arasında çekilen çizgidir. Bu çizgi, İslamcılığın siyasal, sosyal, ekonomik ve bireysel alanlarında İslam'ı referans alan bir ideoloji olduğu; siyasal İslam'ın ise Batılı bakış açısıyla Batı'nın egemen siyasi çıkarlarıyla çatışan her türlü Müslüman oluşum için yapılan bir tanımlama olduğu gerçeğini birbirinden ayırmakta; dolayısıyla her ikisi arasındaki farkı belirtmektedir.
Türk Siyasetinde Erbakan
Erbakan'a göre yeni bir dünyanın kurulması, Yeniden Büyük Türkiye'nin kurulmasına bağlıdır. Yeniden Büyük Türkiye'nin kurulması ise Yaşanabilir Bir Türkiye'nin kurulmasına bağlıdır.
Sayfa 119Kitabı okudu
Kur’an, devletin nasıl olması gerektiği üzerinde değil,
ne yapması gerektiği üzerinde durmuştur.
Sayfa 26Kitabı okudu
Peygamber’in vefatının ardından ise islâm, siyasi iktidar sağlamada yegâne meşruiyet kaynağı olarak
değerlendirilmiş, bir diğer anlamda da araçsallaştırılmıştır.
Sayfa 20Kitabı okudu
Demokrasinin başı, önce millete güvendir.
Sayfa 132Kitabı okudu
Sömürü ve köle düzeni içinde birkaç İslami ceza maddesi tatbik etmeye kalkışılırsa, bu Müslümanlık olmaz. Sudan'da, Pakistan'da olan budur.
Sayfa 130Kitabı okudu
Erbakan:
"...Toplumdan kopmuş, sosyal hayattan uzak infiradi bir İslam'dır tariflenen... Böyle olunca İslam'ı Reagan da alkışlamaktadır, Bush da alkışlamaktadır, Gorbaçov da, İzak Şamir de..."
Sayfa 129Kitabı okudu
Bu ülkede Allah demeyi yasaklamaya hiçbir faninin gücü yetmeyecektir.
Erbakan, Susurluk Olayı ve Medya..
Necmettin Erbakan, Susurluk olayını "fasa fiso" olarak nitelendirdiği için basın tarafından ağır bir biçimde eleştirilmiştir. Ancak asıl olan Başbakanlıkta yapılan Susurluk olayı ile ilgili toplantının katılımcılarından birinin "Efendim siz bu konuyu bu kadar ciddiyetle eğilelim ,çözelim diyorsunuz ama muhalefet de şöyle şöyle diyor, buna ne dersiniz?" sorusuna karşılık Erbakan'ın "sen boş ver onları, onlar fasa fiso, biz işimize bakalım," biçiminde verdiği yanıt kamuoyuna Erbakan'ın Susurluk olayı konusunda "fasa fiso" dediği şeklinde yansımıştır.
Kaddafi'nin "Türkler, Kürtlere eziyet etmekten vazgeçmeli sözleri
Kaddafi'nin "Türkler, Kürtlere eziyet etmekten vazgeçmeli. Bu bölgede güneşin altında Kürt milleti de yerini almalıdır," sözleri, şok etkisi yaratmıştır. Krizin Türk kamuoyunda büyümesine neden olan bir diğer önemli faktör Erbakan'ın Kaddafi'nin sözleri karşısında tepkisiz kaldığı yönündeki Manipülasyondur. Oysa Kaddafi'nin sözlerine karşılık Erbakan," Türkiye demokratik bir devlettir. Bir büyük imparatorluğun mirasçısıyız. Her ırktan vatandaşımız var: Ama 65 milyon tek milletiz. Kanunlarımızla, anayasamızla, herkes eşittir. Türkiye'de ırkçılık ve cinsiyet meselesi yoktur. Kürt meselesi yoktur, terör meselesi vardır. Batı Türkiye'yi bölmek istiyor. Nasıl Libya'nın güneyinde suni bir Çat meselesi varsa, Türkiye'de de terör meselesi yarattılar," cümleleri ile yanıt vermiştir...
Bir yanda Asiltürk bir yanda Bahçeli...
1991 seçimlerinde Erbakan ve Türkeş "seçim bataklığını" birlikte açmayı kabul etmişlerdi. İki partinin genel sekreterleri Oğuzhan Asiltürk ile Devlet Bahçeli tarafından görüşmelerin başlatılması karar alınmıştı.
Erbakan'dan Ecevit'e aktif politikada kal temennisi..
1987 genel seçimlerinde Refah Partisi'nin seçim barajına takılması nedeniyle parlamento dışında kalan Erbakan, seçimlerden sonra Bülent Ecevit'i ziyaret ederek politikadan aktif olarak çekilme kararından vazgeçmesi temennisinde bulunmuştur.
Hak Gelirse Batıl Zail Olur...
Bağımsızlar grubunun ilanının ardından Necmettin Erbakan'ın Konya'da kurduğu "Yıldırım ekip"te, Türkiye'nin değişik yerlerinden gelen 20 mühendis, doktor ve iş adamı çalışmaya başlamış, Erbakan'ı destekleyen esnaf ve tüccara propagandanın kolay yapılabilmesi için gönüllü bağışlarda bulunmuş, bağışları Konyalı gençlerin kurduğu "Erbakan'ı Sevenler Grubu" toplamıştır. "Hak gelirse batıl zail olur" sloganı ile seçimlere hazırlanmıştır.