Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Yurdu - Sayı 383

Türk Yurdu Dergisi

Türk Yurdu - Sayı 383 Sözleri ve Alıntıları

Türk Yurdu - Sayı 383 sözleri ve alıntılarını, Türk Yurdu - Sayı 383 kitap alıntılarını, Türk Yurdu - Sayı 383 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkçülük, bir mazlum milletin yok olmamak için son direnişidir...
Türkçülük için sosyalist ve kozmopolit akımlar, faşizm suçlaması yaparken bilerek veya bilmeyerek büyük haksızlık yapıyorlar. *Türkçülük, bir mazlum milletin yok olmamak için son direnişidir, mahzun ve hüzünlü bir harekettir; Avrupa'daki kibirli ve narsist ırkçılıkla hiçbir ilgisi yoktur. Başka milletlerin ezdiği, horladığı ve yok etmeye çalıştığı soydaşına sahip çıkmak, bir insanlık görevidir.* Bugün Türklüğün mağduriyeti hala devam etmektedir. Kırım, Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra birazcık nefes alır gibi oldu ama ardından tekrar işgal edildi. Suriye ve Irak bölgesinde mağdur ve mazlum soydaşlarımız katliamlara maruz kaldığında, çaresizliğimizi iliklerimize kadar hissediyoruz. Müdahale edebileceğimiz en yakın ve uygun bölge olmasına rağmen küresel güçler karşısında ezilmek zorunda kalıyoruz. Son zamanlardaki gelişmeler, bizi tekrar sıkıştırıyor. Doğu Türkistan için dua etmekten başka çıkar yol bulamıyoruz. *Her şeyden önemlisi, Türklüğün dertlerini toplumun her kesiminde aynı hassasiyet ve bilinçte hissettirmekte zorlanıyoruz.* Türkçülük, yüz yıl önceki durumundan çok farklı değil. *Türk milletinin farklı coğrafyalarda karşılaştığı problemleri bir millet şuuru içinde sahiplenmesi için yine sabırla çalışılması gerekir.*
Sayfa 11 - Fahri Atasoy- Türk Yurdu Türklüğe Hizmet İçin Var *...* : Okunması gerektiğini düşündüğüm yerlerKitabı okuyacak
Seçimler ve Türkiye'nin Gündemi
Seçimi kazanmak için hemşehricilik ve etnikçilik dâhil, her türlü yol kullanıldı.
Sayfa 3 - Mehmet ÖzKitabı okuyacak
Reklam
Yeni sistemin tarihimizdeki yönetim geleneğinden bir kopmayı getireceği, icra gücünün tek kişide toplanmasının mahzurları bir yana bu cumhurbaşkanının aynı zamanda partisinin genel başkanı olması hasebiyle Meclis çoğunluğunu, yani yasamayı ve yine yargıyı kontrol etme ihtimalinin çok yüksek olduğu vb. hususlar çok kişi tarafından dile getirilmişti.
Sayfa 4 - Mehmet ÖzKitabı okuyacak
Hatta denebilir ki, (en azından 1980'lerden bu yana) yapılan eğitim düzenlemeleri eğitimsel değil, politik düzenlemelerdir. Birileri düzenlemeyi kendi düşüncesinden yana yaparken, diğeri de iktidarı ele geçirdiğinde kendi düşüncesinden yana yapmıştır. Ama işin kötü tarafı, milli eğitim kurban edilmiştir. Bunun da anlamı çocuklarımızın kurban edilmiş olmasıdır.
Sayfa 17 - Hasan Bacanlı-Okul Olgunluğu Mu, Okula Başlama Yaşı Mı?Kitabı okuyacak
Türk milleti, iradesine ve sandığa her zaman sahip çıkmıştır.
Sayfa 3 - Mehmet ÖzKitabı okuyacak
Genellikle geleneğin bilimsel olmadığı düşünülür, doğrudur da. Zaten onun bilimsel olmak gibi bir amacı da yoktur. Gelenek bilimsel olmak değil, işlevsel olmak iddiasındadır. Gelenek insanlara bilgi verir ve "işinize yararsa kullanın, biz böyle yapınca iyi oldu, büyük bir ihtimalle siz yapınca da iyi olur" der. Ama öyle görünmektedir ki, geleneğin verdiği bilgi ve önerdiği düzenlemeler bilimsel bilgiye de uygundur. "Eskiler" çocukların 7 yaşından önce okula alındıklarında öğrenmekten ziyade oyuna daldıklarının farkındaydılar. 12 yaşına geldiklerinde ergenliğe girdiklerinin ve artık çocuk gibi düşünmeyi bıraktığının farkındaydılar. Gelişim kuramları da bunu desteklemiştir. Freud, Erikson, Piaget gibi önemli gelişim kuramcıları 7-12 yaş dönemini okul çocuğu dönemi olarak belirlemişler ve önceki ve sonraki dönemlerden ayırmışlardır. Demek ki çocukların bu yaşları öncekilerden ve sonrakilerden farklıdır. Dolayısıyla okulun da bu yaşlardaki çocukları diğerlerinden ayırt etmesi gerekmektedir.
Sayfa 19 - Hasan Bacanlı-Okul Olgunluğu Mu, Okula Başlama Yaşı Mı?Kitabı okuyacak
Reklam
Türklüğe hizmetin sonu olmaz, sadece bir soluk alınıp yola revan olunur. Önemli olan yolda olmaktır.
Sayfa 12 - Fahri Atasoy- Türk Yurdu Türklüğe Hizmet İçin VarKitabı okuyacak
Geriye, sadece vergi ve savaş zamanlarında hatırlanan Türkler kaldı.
Bir kısım aydın, Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan herkese "Osmanlı Milleti" diyerek meseleyi çözebileceğimizi zannetti ama olmadı. Diğer bir kısım aydın, Müslümanların bir millet olduğu düşüncesine sarıldı ama milliyeti farklı Müslüman halklar, bağımsızlık peşinde Osmanlı Devleti'ne isyana devam ettiler. İslamcılık düşüncesi de modern anlamda millet olma gücü oluşturmadı. Geriye, sadece vergi ve savaş zamanlarında hatırlanan Türkler kaldı. Kendilerinin Türk olduğunun şuurunda olmayan ama başkalarının "Türk" adını verdikleri Türkler, sahip çıkılmayı bekliyordu. Türkçüler, bu kutsal davaya sahip çıktılar. Kaderimizin ve kurtuluşumuzun birbirimize destek olmamızda olduğunu seslendirmeye başladılar. Türkçülük, bu anlamda "millet" tanımlamasına, Türkleri temel almanın zorunluluk olduğunu eve bu gerçekliğe göre tedbirler almak gerektiğini ortaya koydu. Üç tarzı siyasetin en gerçekçi ve zorunlu yolu böylece Türkçülük olarak öne çıktı.
Sayfa 10 - Fahri Atasoy-Türk Yurdu Türklüğe Hizmet İçin VarKitabı okuyacak
Sorun neredeyse çözüm de oradadır, başka bir yerde değil. Başka yerde yapılan veya başka yeden getirilen İthal çözümler geçici olarak rahatlama sağlayabilir, ama sorunu çözmez.
Sayfa 19 - Hasan Bacanlı-Okul Olgunluğu Mu, Okula Başlama Yaşı Mı?Kitabı okuyacak
Unutulmamalıdır ki, çocuk eğitim sisteminin en masum ögesidir.
Sayfa 19 - Hasan Bacanlı-Okul Olgunluğu Mu, Okula Başlama Yaşı Mı?Kitabı okuyacak
Reklam
Eğitim hem geçmişin hatalarından hem kendi hatalarından ders almalıdır. İnsanlık tarihinin özü de budur. Gelişme denen şey de budur.
Sayfa 19 - Hasan Bacanlı-Okul Olgunluğu Mu, Okula Başlama Yaşı Mı?Kitabı okuyacak
Söz gelimi "12 yıl kesintisiz eğitim" eğitim sistemi kesintisiz eğitime ihtiyaç duyduğu için değil, politik olarak din eğitiminin önünü kapatmak için getirilmiştir. Aynı şekilde okulların ayrıştırılması da eğitimde karşılaşılan sorunlar yüzünden değil, politik olarak İmam Hatip Okullarının önünü açma amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yani başka türlü çözülebilecek olan sorunlar, modelde değişiklik yaparak tüm sistemi altüst edecek şekilde düzenlemelerle çözülmeye çalışılmıştır. Önceki düzenlemede eğitimcilerin fikri alınmadığı gibi (çünkü "eğitim Türkiye'de eğitimcilere bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir"), sonraki düzenlemelerde de eğitimcilerin görüşlerine gerek duyulmamış, hatta eğitimcilere karşı çıkılmıştır. Zamanın Milli Eğitim Bakanlığı müsteşarı Emin Zararsız eğitim bilimcilerin modasının geçtiğini, kuramlarının geçersiz olduğunu ilan etmiştir.
Sayfa 17 - Hasan Bacanlı-Okul Olgunluğu Mu, Okula Başlama Yaşı Mı?Kitabı okuyacak
Şu haliyle okul çocukla "ilgilenmek" tedir, zamanla onu "yetiştirmek" işlevini de üstlenmesi gerekecektir.
Sayfa 18 - Hasan Bacanlı-Okul Olgunluğu Mu, Okula Başlama Yaşı Mı?Kitabı okuyacak