İlim, objektif ve müspet olduğu için, milletlerarasıdır. Bundan dolayı, ilimde Türkçülük olamaz. Fakat felsefe, ilme dayanmış olmakla beraber, ilmi düşünüşten başka türlü bir düşünüş tarzıdır.
Hukuki Türkçülüğün gayesi Türkiye'de modern bir hukuk vücuda getirmektir. Bu çağın milletleri arasına geçebilmek için en esaslı şart, milli hukukun bütün dallarını teokrasi ve klarikalizmin kalıntılarından büsbütün kurtarmaktır. Teokrasi, kanunların Allah'ın yeryüzündeki gölgeleri sayılan halifeler ve sultanlar tarafından yapılması demektir. Klaritalizm ise esasen Allah tarafından konulduğu ileri sürülen geleneklerin değişmez kanunlar sayılarak Allah'ın tercümanları telakki edilen ruhaniler tarafından tefsir edilmesidir.
Fikirleri duygularına uymayan ve dayanmayan bir adam, ruh bakımından hastadır. Böyle bir adam hayatta mes'ut olamaz. Meselâ duygusu bakımından dindar olan bir genç, kendisini fikir bakımından dinsiz telâkki ederse, psikolojik bir dengeye sahip olabilir mi?