Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkistan Başbuğu Emir Timur

Çağatay Osmanoğlu

En Yeni Türkistan Başbuğu Emir Timur Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Türkistan Başbuğu Emir Timur sözleri ve alıntılarını, en yeni Türkistan Başbuğu Emir Timur kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Timur'un torunu Uluğ Bey tarafından 1421 yılında kurulan Semerkant Medresesi ile Semerkant Rasathanesi'nde gerçekleştirdiği çalışmalar sonucunda Batı'da kendisinden 15. yüzyıl astronomu olarak bahsedilmesi ve merkezi Amerika'da bulunan Uluslararası Astronomi Derneği tarafından da ay yüzeyinin önemli bölgelerinden birine Uluğ Bey krateri adının verilmesi bu dönemde yetişen hem Uluğ Bey'in, hem de onun yetişmesinde önem arz eden hocalarının bir başarısıdır.
Sayfa 384
Timur Rönesans'ı Timur'un çabaları sonucu gerçekleşen ilimde, sanatta, kültürde ve imarda meydana gelen ilerlemelerin tümüdür. Yaşanan bu gelişmelere Rönesans denmesinin sebebi ise bu dönemin herhangi bir "Yeniden Doğuşu" ifade etmesinden kaynaklanmaz. Bu dönem yeniden doğuş olmaktan ziyade yaratıcılığın yüceltildiği bir dönemdir. Yani geçmişten beslenmek veya etkilenmek yerine kendi yaratıcılığını üretmiş ve bunu destekleyerek teşvik etmiştir. Bu dönem hiçbir zaman Avrupa Rönesans'ında olduğu gibi bir öze dönüş isteğini içinde barındırmamıştır. Çünkü geçmişlerinde dönebilecekleri bir "öz" bulunmamaktadır. Bu durum da Timur Rönesans'ı kendi bulunduğu coğrafyasının bir nevi Antik Çağ'ı olmuştur.
Sayfa 377
Reklam
Celaleddin Yusuf-ı Evbehi
"Hocama olan borcum o kadar büyüktür ki, onun eşiğini kirpiklerimle yüz yıl süpürsem gene de borcumu ödeyemem"
Sayfa 355
Sünni İslam inancına sahip olan ve Sünni din adamları ve tasavvuf ehliyle daima iyi ilişkiler içerisinde bulunan Timur, saltanatı boyunca güç kullanmak suretiyle Şii akımların geniş çaplı bir harekete dönüşmesine izin vermemiştir.
Sayfa 348
Ebu Said'den sonra gelen sultanların hemen hemen tamamı, Hüseyin Baykara hariç, Nakşibendiliğin etkisi altında kalmıştır. Yönetsel ve siyasi kararların pek çoğunda Nakşibendi tarikatının etkili olduğu bilinmektedir. Tarikatın sultanlar üzerindeki bu etkisi, devletin dağılmasını ve parçalanmasını hızlandırmıştı.
Sayfa 322
Machiavelli, 14. yüzyılda yaşamış bir siyaset bilimci olsaydı ünlü kitabı Prens'i kesinlikle Timur'u gözlemledikten sonra yazardı. Timur, Machiavelli'nin ideal prens tipine kesinlikle uymaktadır. Timur'un dini siyasi bir araç olarak kullanma şekli, Machiavelli'nin Prens'ini çağrıştırmaktadır. Machiavelli'ye göre en önemli ve temel amaç devleti yaşatmak ve gücünü devamlı olarak arttırmaktır. Bu amacı gerçekleştirmek için kullanılacak her araç yasaldır. Din, ahlak ve hukuk devlete bağlıdır. Amacı gerçekleştirmek için gerektiğinde devlet bunları alet olarak kullanmalıdır. Timur, devletini kurarken ve otoritesini tesis ederken dini bir araç olarak kullanmıştır.
Sayfa 320
Reklam
Pirim Ebu Bekir Taybadi bana yazmıştır ki: "Ey muzaffer Timur! Devlet işlerinde şu üç şeyi ihmal etme: Birincisi istişare, ikincisi sabır, üçüncüsü sağlam ve uyanıklıkla iş yapma. Çünkü istişaresiz giden saltanat yolu yanlış, sonu pişmanlık olur. Saltanat işlerini yürütürken hiçbir şeyi istişaresiz yapma ki, pişmanlık duymayasın. Şunu da bilmen gerekir ki, saltanat işlerinin tamı tamına yarısı bu yolda karşılaşacağın her türlü zorluğa sebat ve sabır göstererek sabretmektir. İkinci yarısıysa bazı şeyleri bilip bilmezlikten, görüp görmezlikten gelmektir. Kısacası, her işte sebat ve sabır göstererek uyanık olup, bahadırlık yaparsan, bütün işleri başarabilirsin. Vesselam." Burada yazılmış olan sözler, saltanat işlerinde benim için en doğru kılavuz oldu. Buna uyarak siyaset işlerinin dokuz kısmını istişareyle yürütüp sadece bir kısmını kılıca bıraktım. Geçmişteki bilginler demişlerdir ki: " Yerli yerinde yapılan bir işle yenilmez ordu yenilir, alınmaz şehir alınır." Benim tecrübemle sabittir ki, iş gören, uyanık, sezgileri kuvvetli bahadır bir kişi böyle olmayan bin kişiden elbette daha iyidir.
Sayfa 296
ABD'de orta ve lise öğrencileri için hazırlanmış "Genç Okuyucular İçn Biyografik Portreler" adlı kitap dizisi dünya tarihindeki 100 ünlü kişiden oluşuyor ve bu dizide Türk tarihinden Atilla, Emir Timur ve Atatürk olarak 3 kişi hakkında çok sayıda fotoğraflarla bezenmiş 110'ar sayfalık güzel kitaplar yayımlanmıştır.
Sayfa 255
Atatürk'e göre Emir Timur'un en önemli özellikleri şunlardı: "Timur'un asıl dikkati celp eden hali bir tehlike zamanında sakin ve mülahazalı kalışıydı. Bu, büyük iş yapabilmek kabiliyetinde olan adamlarda görülebilir. Timur'un cismani enerjisi de çok fazla idi; bu sayede gecelerce uykusuzluğa ve at sırtında kalmaya dayanabiliyordu. Timur'da bir şef vasıfları vardı ve o, kumanda etmesini seviyordu. Kendine çok emniyeti vardı."
Sayfa 249
Fransa'nın VII. Charles'i ve İngiltere'nin IV. Henry'si Timur'a sırasıyla şu sıcak ifadelerle hitap ediyorlardı: "Serenissimo ac victoriosissimo" (Yücelerin en yücesi ve muzafferlerin en muzafferi) ve "amico nostro" (dostumuz).
Sayfa 221
Reklam
Atatürk, Demir'i çok severdi. Onun kumandanlığına, devlet adamlığına hayrandı denebilir. Bir gün Yıldırım'la Demir arasındaki Ankara Meydan Muharebesi'ni harita üzerinde değerlendiriyordu. "Bakınız" dedi, "Yıldırım, Demir'i öyle bir kıskaç içine almış ki, bu kıskaçtan Demir'den başka bir kumandan sıyrılıp çıkamazdı. O çıktı ve hasmını yendi." İlave etti: "Ben, Demir zamanında gelseydim, onun yaptığı işleri başaramazdım. O benim zamanımda gelseydi, yaptıklarımdan çok daha büyükleri yapardı."
Sayfa 218
Demir'e göre "Hakan her işte adaleti gözetmelidir. Vezir seçerken onun adil olmasına dikkat etmelidir. Çünkü adil bir vezir, zalim bir hakanın kötülüklerini tamir eder. Fakat vezir de hakan gibi zalim olursa, hükümet binası yıkılmakta gecikmez."
Sayfa 211
Timur, Allah'tan başkasından korkmayan ve çok sert bir kişi olan Hoca Abdulevvel'den çekinirdi. Abdulevvel sohbet sırasında kendisine "Hayır, ya Emir! Sen sus, ben konuşacağım!" bile derdi. Yine bir gün Timur "Zekat nasıl verilir?" diye sorduğunda, Abdulevvel "Sana zekat vermek düşmez, çünkü sana farz olan şey, gasp etmiş olduğun haram malları sahiplerine geri vermendir. Herkese hakkını geri verince sana hiçbir şey kalmaz ve fakir olursun. Böylece sana, zekat almak ve insanlara el açmak caiz olur" diye cevap verince, Timur hiçbir cevap verememişti. Yani, Timur için her ne kadar Cengiz yasaları İslam yasalarından, diğer bir deyişle şeriattan daha önce gelse de Timur tamamen Müslümanlıktan uzak bir kişi değildi. Din adamlarına saygıda kusur etmez ve onların nasihatlerini dinlerdi. Ama bir yandan da İslam dinini kendi siyasi amaçları için iyi bir şekilde kullanır ve yaptıklarına dini bir meşruluk verirdi.
Sayfa 201
Bu büyük fatihin tarihe olan sevgisi, anlatılabilecek türden değildi. Meclisinde devamlı tarih, siyer ve geçmiş hükümdarların hayatını anlatan kitaplar okunurdu. Bunu bir meleke haline getirmişti ve tekrar tekrar okundukça hoşuna giderdi. Böylece derin bir tarih bilgisine ulaşmış olan Timur, kendisine tarih okuyan kimse hata yaptığı zaman bunu hemen fark eder ve düzeltirdi.
Sayfa 196
Volga Nehri'nden Ganj Nehri'ne, Tanrı Dağları'ndan İzmir ve Şam'a kadar geniş bir alanı ele geçiren ve Osmanlı Sultanı Bayezid, Memluk Sultanı Ferec ve Altın Orda Hanı Toktamış gibi kimseleri alt eden ve karşısında hiç kimsenin duramadığı Timur'a haklı olarak Sultanları ve Melikleri Kahreden Adam, Yedi İklimin Sahip Kıranı, Denizlerin ve Karaların Kahramanı, Meskûn Memleketlerin Sahibi gibi lakaplar takılmıştır.
Sayfa 195
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.