Türkiye'de Devlet ve Sınıflar

Çağlar Keyder

Türkiye'de Devlet ve Sınıflar Gönderileri

Türkiye'de Devlet ve Sınıflar kitaplarını, Türkiye'de Devlet ve Sınıflar sözleri ve alıntılarını, Türkiye'de Devlet ve Sınıflar yazarlarını, Türkiye'de Devlet ve Sınıflar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...restorasyoncu saray kadroları ve Padişah, kitleler üzerinde yaklaşık yarım yüzyıldır hiçbir yönetimin sağlayamadığı bir ideolojik başarı elde etti. Bu başarının bir nedeni, iktisadi dönüşümlerin esas olarak durağan olan düzeni bozmuş olmasıydı. Üstelik, şehir küçük burjuvazisi alelacele aktarılan meşrutiyet eşitlik ilkelerine ısınmamıştı. Onların gözünde bu ilkeler ticaret çevrelerinin (ve gayrimüslimlerin) acil ihtiyaçlarına cevap veriyordu. Bu şartlar altında, yukarıdan aşağıya yayılan ve dini gerekçelerle de desteklenen muhafazakarlığın güven tazeleyici olduğu düşünülebilir. Bu durum, halk arasında bugüne kadar devam eden başka şekilde anlaşılması güç olan Abdülhamit sevgisini de açıklar.
Sayfa 71 - 72Kitabı okudu
Çin gibi az sayıda örnekte olduğu gibi Osmanlı İmparatorluğu hiçbir zaman sömürge olmamış ve “gayriresmi imparatorluğun” sınırları içine de katılmamıştı. Sömürge olmadan periferileşmenin en önemli iki örneğini oluşturan Çin ve Osmanlı imparatorluklarının zengin siyasal geleneklere sahip olmaları ve daha da önemlisi her ikisinde de bürokrasinin hakim sınıf olması tesadüf değildir.
Reklam
Taşıdıkları yabancı pasaportların sağladığı koruma ve dokunulmazlıktan yararlanan komprador nüfus, Selanik, İzmir ve İstanbul gibi liman şehirlerinde gelişti ve zenginleşti.
Riskten kaçınan çok sayıda üretici geçimlik üretimden tek ürüne dayalı ticari üretime geçişi ancak yavaş yavaş ve güçlükle gerçekleştirebilir.
Artığın büyük bölümü ise devlet memurlarının tüketimi ve lüks harcamalar için kullanılıyordu.
19. yüzyıla gelindiğinde, imparatorluğun gayrimüslim nüfusunun bir bölümü, köylü üreticiler ile yabancı sermaye arasındaki bağlantıyı kuran bir komprador sınıfına dönüştü.
Reklam
Himaye altındaki gruplar yerli halkın elde etmeyi ummayacağı ayrıcalıklardan ve muafiyetlerden yararlandığı içindir ki, Osmanlı kanunlarına tâbi olmamaları, kapatılamayacak bir toplumsal uçurum oluşturdu.
Osmanlı İmparatorluğu’nda devlet sınıfı ile tüccar arasında bir çatışma vardı. (…) Köylü üreticilerin ihracata dönük ticarileşmesi, siyasi otoritenin desteğiyle değil, siyasi otoriteye rağmen gerçekleşmişti.
Büyük ölçekli ticari tarım işletmeleri kurmanın güçlüğü, Latin Amerika tarzında bir toprak oligarşisinin niçin gelişmediğine işaret eder.
Âyân, feodal aristokrat bir sınıfın oluşması doğrultusunda başarısız bir girişim olarak da görülebilir.
88 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.