Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye'de Liberalizm (1860-1990)

Tevfik Çavdar

Türkiye'de Liberalizm (1860-1990) Gönderileri

Türkiye'de Liberalizm (1860-1990) kitaplarını, Türkiye'de Liberalizm (1860-1990) sözleri ve alıntılarını, Türkiye'de Liberalizm (1860-1990) yazarlarını, Türkiye'de Liberalizm (1860-1990) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cavid Bey
Sosyalistlerin kapitalizm adını verdikleri bugünkü üretim döneminin sonsuza kadar devam edemeyeceğine şüphe yoktur.Fakat bugünkü usul değişerek büsbütün yok olsa bile gene varlığına halel gelmeyecek bir şey var ki,o da sermayedir.Bunun için sermayenin niteliklerinden birinin bir gün ortadan kalkacağını düşünüp,sermayenin üretim unsurlarından sayılamayacağını ileri sürmek katiyen doğru olamaz.Her servet mutlaka önceden var olan bir servet tarafından üretilir. İşte bir tohum,bir hücre vazifesini gören bu şey sermayedir.
İktisat 101
İktisat biliminin temel faydası olan iş seçme ve iş yapma özgürlüğü uyarınca,her eleman yeteniğinin derecesine ve gördüğü hizmetin önemine oranla ödüle hak kazanır.Tasarrufa uyan kişi kendisinin ve evladının geçimini ve zenginliğini güven altına alır.Sermaye sahibi de onun meyvalarına haklı olarak sahip olur.Ve servetini büyütmek amacıyla yapılan harcamalar bütün toplumun yararlanması sonucunu verir.
Reklam
Sakızlı Ohannes
Sosyalizm ve komünizme yönelik düşüncelerin gerçekleşme imkanının bulunmadığı,Basiat der ki:İnsan yaradılışından ötürü rahatlığı sever ve zahmet ya da ıstıraptan kaçar.Vakıa savaş ve mücadele,esirlik,malların gasp edilmesi,tekel ve ayrıcalıklar gibi insanoğlunun müptela olduğu bütün kötülüklerin bundan ileri geldiğine şüphe yoktur Fakat her türlü iyiliğin de ondan doğduğuna inkar olunamaz.Madem ki insanı çalışmaya sevk eden nedeb,ihtiyaçların giderilmesi ve kötülüklerin ortadan kaldırılması faktörüdür,asıl mesele bu güçlü nedenin temelde bir gelişme kaynağı olup olmadığını bilmektir.Bunda ise tereddüt bile edilemez.Her halde yeni düşüncelere sahip olanların(sosyalist ve komünistler)icad ettikleri çeşitli düzenleme sürelerinde dahi kişisel yarara ilişkin doğa kuralının geçerli olacağı açıktır.Onlar ise bu noktayı hiç hatırlarına getirmemektedirler.
Namık Kemal'in Devlet Görüşü
Namık Kemal'de dikkatimi çeken bir başka nokta da devletin görevlerini çok sınırlandırmasıdır.Ona göre "devlet somut bir varlık olmadığından vatandaşların verdiği vergilerden başka kendisine özgü bir geliri ve umunun ortak gereksinimlerinden başka kendine mahsus bir ihtiyacı olamayacağındsn ötürü önce gerekli harcamayı düşünmek ve ona göre karşılık bulmak durumundadır".Bu anlayışa göre devlet ancak vatandaşların ortak olarak vereceği görevleri yerine getirmekle yükümlüdür.Bunlar da milli eğitim,sağlık ve klasik hizmetlerinin ötesine uzanmamaktadır.
Batı Avrupa ülkelerinin 19'uncu yy.da somutlaşan ve somutlaştıkça göz kamaştıran ekonomik gelişme ve üstünlüklerinin nedeni kapitalizmdir.Osmanlı aydını,özellikle batıyla yakın ilişkileri olan üst düzeydeki bürokratlar bunu farketmiştir.Dolayısıyla devleti kurtarmının tek yolu kapitalisleşmektir.Serbest ticaret,sanayileşme,özel mülkiyet,servet birikimi gibi unsurlar kapitalizmin ayrılmaz gerekleridir.Bu bakımdan,bazı aşırılıklarına rağnen Fuat ve Âli Paşaların,padişaha yazdıkları vasiyetnamelerindeki öneriler budur.
Öte yandan ilk meclisin yapısının zamanla emperyalist emellere hizmet edecek bir görünüme sahip olduğuna işaret etmeliyiz.Kanımızca Osmanlıların temel çıkmazı ulusal burjuvazinin oluşup,kendini koruyacak güce erişmesin den önce burjuva demokratik hakların ve ayrıcalıkların gündeme getirilmesidir.Ne var ki,bu tersliğin,Osmanlı aydınları tarafından farkedilmediğini de ileri sürmek yanlış olur.
Reklam
Tanzimat Fermanı Osmanlı Merkezi Otoritesi'nin egemenliğini sınırlayan ve bu sınırlamayı bütün Osmanlı halkına duyuran ilk belgedir.Dönemin ileri gelenlerinden Büyük Reşit Paşa öncülüğünde hazırlanmıştır.Hazırlanışında Batı Avrupa ülkelerinin özellikle İngiltere'nin etkisi çok açıkt8r.Tanzimat Fermanı'nı,1838 Ticaret Sözleşmesi'ni tamamlayan,Avrupa burjuvazisinin Osmanlı ülkesi içerisindeki eylemlerini güvence altına alan bir yasal çerçeve gibi kabul etmek yanlış olmaz.