Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye İşçi Partisi ve Kürtler

Tarık Ziya Ekinci

En Eski Türkiye İşçi Partisi ve Kürtler Sözleri ve Alıntıları

En Eski Türkiye İşçi Partisi ve Kürtler sözleri ve alıntılarını, en eski Türkiye İşçi Partisi ve Kürtler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünyanın tümünü tek bir pazar halinde insafsızca ve ahlak dışı yöntemlerle sömüren neo-liberal küreselleşme politikasının sonsuza dek sürmesi mümkün değildir. İnsanlık mutlaka, insan onuruna yakışır, daha ileri adaletli bir düzene kavuşacaktır.
Unutmamak gerekir ki, sosyalizm, kapitalizme nazaran her alanda daha ileri bir üretim ilişkisidir. Marx’ın deyimiyle “hiçbir sosyal düzen, o düzenin içinde yer alabilir bütün üretim güçleri gelişmeden yok olmaz, var olmalarının maddi koşulları eski toplumun bağrında olgunlaşmadan ortaya çıkmaz.
Reklam
Benim yerime düşünen bir kitabım, vicdanım yerine geçen bir papazım, perhizlerimi bildiren bir hekimim oldu mu, artık zahmete katlanmama hiç gerek kalmaz
Sınıflar ve bölgeler arasındaki gelir dağılımı dengesizliği toplumdaki ekonomik, sosyal ve kültürel dengeleri alt üst etmiştir. Bir tarafta Belçika, öbür tarafta Bangladeş hayat tarzı sürdüren karşıt iki toplum oluşmuştur Türkiye’de.
Klasik Marksist-Leninist parti anlayışında, işçi sınıfı toplumun öncü sınıfıdır; bu sınıfın partisi de işçi sınıfının örgütlü öncü hareketidir. İşçi sınıfı ve bağlaşıklarına sınıf bilinci de ancak dışardan gelebilir. O halde, önce işçi sınıfı ideolojisini özümsemiş bireylerden oluşan bir kadro partisi kurulmalı ve bu parti aracılığıyla işçi ve emekçiler eğitilerek öncü kadronun yönlendireceği bir taban oluşturulmalıdır. Bunlar Leninist parti örgütlenmesinin temel ilkeleridir.
Marksist bilinci olan bir kişi, demokrasiyi kazanmak için mücadele etmenin bireyin ve emeğin özgürleşmesine katkı yapacağını ve sosyalizme giden yolu açacağını bilmesi gerekir.
Reklam
Yeni Liberalizm ve küreselleşmenin yaygınlaşması bütün dünyada yoksulluğu arttırmıştır. Gelişmiş zengin sanayi ülkeleriyle geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki uçurum derinleşerek artmaktadır.
Sana göre, bana göre
Liberalizmin bireysel hak ve özgürlükleri ön plana çıkaran düşünsel alandaki özgürlükçü yanı küreselleşmeyi savunmaya yeterli olmadığı için, bu süreci arka planda destekleyen yeni bir düşünce akımı geliştirmiştir. Bu akım, günümüzde sözü çokça edilen postmodernizmdir. Özellikle, geleneklerine bağlı inanç sahibi geniş yığınları hedef alan postmodernizmdir. İnanç ögesini kullanarak toplumsal, siyasal ve ekonomik gerçeklerin algılamasını gizleyerek önlemenin gerekçelerini hazırlayan bir akımdır. Postmodernizm akılcı davranışları reddeder, bilgiye deneysel yöntemle değil, inançla ulaşılabileceğini öğütler.
Yeni cumhuriyet, asker-sivil bürokrasinin öncülüğünde, Anadolu eşrafının desteğiyle kurulmuştur. Türkiye toplumunda burjuva sınıfı olmadığı halde, yönetimdeki öncü kadronun tercihleri doğrultusunda, Batı tipi bir burjuva devlet düzeni örnek alınmıştır.
Türkiye’nin emperyalist blokta bütünleşmesi, ABD’nin istemi doğrultusunda bir politik yapılanmayı da gerekli kılmaktaydı. Bu nedenle, Türkiye, 1945’ten başlayarak çok partili döneme girmiştir.
Reklam
Milli Demokratik Devrim tezi Leninist bir tezdir. Burjuva devrimlerinin tamamlanmadığı toplumlarda, işçi sınıfı ideolojisiyle donatılmış ve sosyalizm perspektifine bağlı demir disiplinli devrimci bir partinin zor kullanarak iktidara gelmesini amaçlayan bir sol siyaset stratejisidir. Milli Demokratik Devrim siyasetini temsil eden işçi partisinin iktidarında önce burjuva devrimlerinin tamamlanması, sonra da sosyalizme geçilmesi öngörülür.
Demokrasinin kazanılmasında etkili olan bir diğer güç de baskı altındaki ulusal toplulukların yürüttükleri özgürlük mücadeleleridir.
Baskı altındaki ulusal ve kültürel toplulukların demokrasi mücadelesi konjonktüreldir. İşçi sınıfının sosyalizmi amaçlayan köklü mücadelesi ile aynı derinlik ve kararlılıkta değildir. Diğer bir anlatımla da bu mücadele üretim araçları mülkiyetinin toplumsallaştırılması ve sosyalizmin kurulması perspektifini amaçlayan bir mücadele değildir.
Marksizm diyalektik maddecilikten yola çıkarak toplumu anlamayı ve değiştirmeyi hedefleyen bir bilimdir. Tüm diğer bilimsel disiplinler gibi onun da sürekli bir gelişim ve değişim içince olması doğaldır.
Türkiye tarihinde, saptadığı gerçekçi bir strateji ile hem varlığını koruyan hem de Türkiye’nin siyasal yaşamında etkili ve belirleyici bir işlev gören ilk sosyalist parti Türkiye İşçi Partisidir.
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.