Türkiye Üzerine Tezler 2 Gönderileri
Türkiye Üzerine Tezler 2 kitaplarını, Türkiye Üzerine Tezler 2 sözleri ve alıntılarını, Türkiye Üzerine Tezler 2 yazarlarını, Türkiye Üzerine Tezler 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İktidar perspektifi, her politik hareketin özelliğidir. Olmazsa olmaz özelliğidir. İktidar perspektifi olmazsa politik hareket olmaz. Kulüp olur, dernek olur. Ancak hazırlıksız ve sabırsız, olgunlaşırılmamış ve ham, sağlam hesaba dayanmayan ve gerçekçi olmayan iktidar perspektifi de her politik hareketi sulandırır. 1971 sonrasında sosyalist hareketin iktidar perspektifine sahip olmaması, sosyalist mücadeleyi kuruttu. 1965 Ekim seçimleri sonrasında sosyalist hareketin ham iktidar perspektifi ise sosyalist mücadeleyi sulandırdı.
Türkiye burjuvazisi, Türkiye'de demokratlardan komünist imal etmeyi bir meslek haline getirdi. Türkiyede demokratların çoğu sosyalist olarak mücadele etti. Sosyalist olduğunu sanan bir demokrata demokrat demek, hakaret sayıldı. Bu konuda yeterli titizlik gösterilememesi, Türkiyede sosyalist hareketin en büyük dramlarından birisini yarattı.
Türkiye'de aydın ve hatta "sokaktaki adam", dış faktörün aşırı yükü ile, sürekli olarak "dünyaya örnek" olmak ister. Belki dünyanın başka hiçbir yerinde dünyaya örnek olmak için böylesine yırtınan bir başka aydın topluluğu bulmak mümkün değil.
Etki, mutlaka bir birikim gerektirir. Daha önce bir birikim yoksa etki olmaz. Düz bir alana yöneltilmiş bir kuvvet fazla iz bırakmaz. Etki için mutlak bir ön birikim gerekli.
Aslında halk Tanzimat Fermanı'nın İngilizler ile ortak yazıldığını bilmez. Aslında Mustafa Reşit de İngilizlerin maaşlı adamı sayılmaz. Mustafa Reşit Tanzimat Fermanı'nı Osmanlı'yı batmaktan kurtaracak bir formül saydığı için okumaya gider.
Tarih, sınıfların ve bireylerin içinde yaşıyor. Bilinse de bilinmese de. Her sınıf ve her sınıfta bireyin tarihi var. İster istemez bunu yaşıyor. Hiçbir sınıf hiçbir birey tarihin dışına çıkamıyor.
Bir kimseyi büyü ile öldürebilirsiniz, eğer kahvesine yeterli ölçüde arsenik koyarsanız.
Görkemli 1961-1971 döneminin sonlarına doğru, "geri kalmışlık" teorisi, yerini "geri bıraktırılmışlık" teorisine bıraktı. Çok kolay oldu. İthal malı bu teori gelip kolaylıkla Türkiye'nin ilerici hareketine yerleşmeye çalıştı. "Geri bıraktırılmıştık": Çok kolay. Bütün kötülükler geri bırakanlarda. Geri kalanlarda bir bütün olarak hiç kusur yok. Geri kalanlar bir bütün olarak temiz. Bu yüzden birlik içinde olabilirler. Kolaylık bu kadar çok.
Sayfa 29Kitabı okuyor
Nerede kolay bir çözüm varsa, mutlaka arkasında sınıf mücadelesinin inkârı yatıyor.
Sayfa 28Kitabı okuyor
Mustafa Kemal, hem Kurtuluş Savaş'ında ve hem de sonrasında, hep alabileceğinden daha azını aldı; hep yapabileceğinden daha eksiğini yaptı.
Sayfa 623Kitabı okudu