Deprem olmuş yıkılmışız, insanlarımız telef olmuş, acı çekmişiz ama depremden sonra yine değişen bir şey olmamış. Aynı çirkin, plan ve programdan uzak yapılar, dar sokaklar ve üst üste binmiş binalar.
Deprem hangi türden olursa olsun toplum olarak afete karşı tavrımız pek değişmiyor. Her depremde bir müddet için sokağa dökülüp ağlaşıyoruz ama zaman geçtikçe her şeyi unutup hiçbir şey olmamış gibi normal hayatımıza geri dönüyoruz.
Deprem hangi türden olursa olsun toplum olarak afete karşı tavrımız pek değişmiyor. Her depremde bir müddet için sokağa dökülüp ağlaşıyoruz ama zaman geçtikçe her şeyi unutup hiçbir şey olmamış gibi normal hayatımıza geri dönüyoruz.
Deprem olmuş yıkılmışız, insanlarımız telef olmuş, acı çekmişiz ama depremden sonra yine değişen bir şey olmamış. Aynı çirkin, plan ve programdan uzak yapılar, dar sokaklar ve üst üste binmiş binalar.
İstanbul’u depreme yeterince hazırlamamış olmamız bu işi pek beceremediğimizi göstermektedir. Beceremeyişimizin nedeni bu işi nasıl yapacağımızı bilmediğimizden değil, umursamazlık.