Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye’de İslam ve Küreselleşme

Caner Taslaman

En Eski Türkiye’de İslam ve Küreselleşme Sözleri ve Alıntıları

En Eski Türkiye’de İslam ve Küreselleşme sözleri ve alıntılarını, en eski Türkiye’de İslam ve Küreselleşme kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Reklam
Osmanlı’da, Batı Avrupa’da örneklerine daha çok rastlanan, merkezin çevreyle çatışmalarını, uzlaşmalar yaparak ve çevreyle bütünleşerek çözdüğü süreçler pek yaşanmamıştır.
Osmanlı’da, merkez dışında bireyleri dönüştürme kudreti olan güçler hep yerel kalmıştır. Merkezin siyasi alternatifi olabilecek bir muhalefeti engellemek, Osmanlı siyasetinin temel hedeflerinde biri olmuştur
Osmanlı’da, toplumun içindeki dinamiklerden çok, askeri yenilgi ve toprak kaybı, merkezi değişime zorladı.
Osmanlı’nın en önemli ideolojik aygıtı –ulaşılamayan önemli bir kitleye rağmen– “dinsel ideolojik aygıtı” idi.
Reklam
Modernleşmeyle ilgili Osmanlı merkezinin baştaki ideali, hiç şüphesiz Batılı olanı, kendi menfaatsel ve ahlaki süzgeçlerinden geçirerek kullanmak yönündeydi
Sezaropapizm, dünyevi iktidarın dinî iktidarı kontrol ederek her iki makamın da tek bir kişinin elinde birleşmesi fikrine dayanan yönetim tarzı.
“Allah’ın sahibi olduğu bir dünyadasın ve Allah’ın varlığı yanında geri kalan tüm varlığın önemi ikincildir"
İslam ise varoluşsal açıdan çok kuşatıcı bir inançtır; kişinin, nereden gelip nereye gittiğinden, neden var olduğundan, ahiret mutluluğunu nasıl elde edeceğine kadar en temel konularda inançlar sunar.
Reklam
İslami inançla modernleşmeyi aynı anda kabul etmeyi zihinsel açıdan çelişkili kabul ediyorlarsa, birincisi İslami inançlarından vazgeçmek, ikincisi modernleşmeye karşı çıkmak durumundaydılar. Eğer bunları tamamen çelişkili kabul etmiyorlarsa, üçüncüsü modernleşmeyi sadece teknoloji alanıyla sınırlamaya benzer bir yorumlama suretiyle, İslam’la aynı bünyede birleşmesine olanak tanıyabilirlerdi. Dördüncüsü ise bazılarının İslam olarak sunduğu inançların aslında “gerçek İslam” ile ilgisi olmadığını, geleneklerin dinle karışması veya dinlere hatalı hermenötik yaklaşımlar (tefsirler) sonucunda bunların din sanıldığını, modernleşme ile ilgili birçok husus İslam’la çelişmediği için, bunları zihnen ve davranış olarak benimsemenin dinle hiç bir çelişki oluşturmayacağını savunma alternatifi de mevcuttu.
“Yıkıp, şeriatı bambaşka bir bina kurduk Nebi’ye atf ile binlerce herze uydurduk! (...) Hadisi vaz’ediyorken sevab uman bile var! Sevabı var mı imiş, bir zaman gelir anlar! (...) Lisan-ı pâk-i Nebi’den yalanlar uyduruyor Sıkılmadan da sevab işledim deyip duruyor! M.Akif ERSOY
Ümmeti kaldıracak ruh, ilk dönemde hâkim olan Kuran’ın ruhudur. Kuran dışında her şey, Kuran’la bilmek ve yaşamak arasına konmuş engellerdir.
Osmanlı’da, siyasal iktidara sahip olmanın, piyasa ekonomisinde başarılı olmaktan daha önemli bir meta olduğu zihin yapısı hâkimdi.
Bir devletin sadece baskı aygıtıyla; yani polisi, askeri, mahkemesi, hapishanesiyle bireyleri istediğince şekillendirmesine ve yönlendirmesine olanak yoktur.
58 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.