Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye’de İslam ve Küreselleşme

Caner Taslaman

Türkiye’de İslam ve Küreselleşme Gönderileri

Türkiye’de İslam ve Küreselleşme kitaplarını, Türkiye’de İslam ve Küreselleşme sözleri ve alıntılarını, Türkiye’de İslam ve Küreselleşme yazarlarını, Türkiye’de İslam ve Küreselleşme yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şeyla Benhabib’in sözünü burada bir kez daha hatırlamak faydalı olacaktır; gerçek “öteki” kendi kimliğimizi tanımlamada ve inşa etmede önemli bir referans noktasıdır ve uzaklarda aranmamalıdır, gerçek “öteki” yakınımızda olup onu “ötekileştirerek” kendimizi tanımladığımızdır.
Alparslan Türkeş’in 1969 yılında söylediği “Biz Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslümanız. Her iki felsefe bizim şiarımızdır” sözü parti ideolojisini ifade eden ünlü bir söz olmuştur.
Reklam
“İdeolojiler” yaşadığımız dünyanın nasıl olduğunu anlatan, seçenekler karşısında rota belirlemeye yarayan dünya görüşleridir. İdeolojiler, bireyi ve toplumu belli bir amaca sevk eder, “Ben kimim” sorusuna cevap verirler ve bireyin hayatta üstlenmesi gerektiği rol ve misyonu belirleyecek şekilde kimlik kazandırırlar.
Türkiye’nin yönetici zihniyetinin en temel unsurları siyasi partilerle beraber Cumhurbaşkanlık, Ordu, Anayasa Mahkemesi gibi kurumlar olmuştur. Bunların içinde en önemli unsurun siyasi partiler olmaya başladığı gözükmektedir.
Küreselleşme karşıtı hareketler bile küreselleştirici teknoloji –internet– sayesinde organize oldular.
McLuhan, medyayı, insan bedeninin uzantıları olarak düşünür; nasıl tekerlek ayağın, giysi bedenin uzantısıysa aynı şekilde radyo kulağın, televizyon gözün uzantısıdır.
Reklam
“Modern bir ülkede artık devlet, baba olarak görülmüyor. Bu iş geçmiştir. Çünkü baba olarak gördüğünüz zaman benim bir tabirim var, eline bir gün sopayı alır sizi döver; bir şey diyemezsiniz.”
Cumhuriyet merkezi, yukarıdan-aşağı değiştirici gücünü teleolojik zihniyeti rehberliğinde kullandı; feda edilenler ise demokrasi ve bireycilikti. Özü itibariyle Cumhuriyet, farklılıkların bileşimi olması gerekirken, bireyler aynılaşmaya zorlandı ve teleolojik zihniyetle belirlenen politikalarla “bugünler”, “aydınlık yarınlar” için feda edildi.
Cumhuriyet döneminde merkezin ideolojisini çevreye taşıyan eğitim aygıtları okullarla sınırlı kalmamıştır. Halkevleri, Halkodaları ve Köy Enstitüleri gibi aygıtlar da olmuştur.
Reklam
Kadınlar daha çok eğitim olanağına kavuşup meslek sahibi oldukça, analarına nazaran daha çok ataerkil kalıpları sorgulamış ve kendi ayakları üzerinde durabilme yeteneğine daha çok kavuşmuşlardır.
Osmanlı’nın en önemli ideolojik aygıtı dinsel ideolojik aygıt olmasına karşın, Cumhuriyet’in en önemli ideolojik aygıtı eğitimsel ideolojik aygıt olmuştur.
Cumhuriyet döneminde Müslüman olmayan nüfusun oranında sürekli azalma oldu, artık merkezin nüfuz gücü dışında kalan geniş bir kitle yoktu.
Aristoteles’in “İnsan siyasal bir hayvandır sözü Althusser’de, “İnsan doğası gereği ideolojik bir hayvandır” şekline dönüşür. Althusser için “ideoloji” maddi bir varoluşa sahiptir.
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.