Basın özgürlüğü demokrasinin temellerinden biridir. Kamuoyunu oluşturan ve ifade eden basın, tarihin her devrinde tartışma konusu olmuştur. Basın özgürlüğünün kısıtlandığı dönemlerde demokratik gelişim durmuş; totaliter eylemler güçlenmiştir. Basın özgürlüğünün gelişimi ile demokratik ilkelerin yerleşmesi arasında zorunlu bir bağ vardır.
Temel eksiklik Türkiye'nin demokratik çerçeveyi ve biçimsel kuralları, dolduracak bir toplumsal yapı içerisinde olmamasıdır. Batı demokrasisinin oluşturan toplumsal temellerden yoksun bir toplumda, bu demokrasinin biçimsel kuralları uygulanma ortam ve olanağını bulamamaktadır. Partiler ve düzen aynı kaldıkça ve bu partiler düzeni oluşturan hakim sınıfların partisi olacaklarından bir kısır döngü içerisine girilmektedir.
Ancak devlet, el koyduğu bu değerle uyumlu olarak kamu hizmetini yürütmemektedir. Yani, artık-ürün tümü ile kamu hizmetlerine ayrılmamaktadır; devlet-üretici ilişkisi "genel sömürme" biçimindedir.
Kurtarıcıların özgürlük katilleri olmaları bile basit rastlantı değildir. Aynı toplumsal koşullar aynı sonuçları doğurmakta, iktidarlar Bir önceki kötü uygulamaların taklitçisi olmaktadırlar.