Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkler Ansiklopedisi (21 Cilt Takım)

Yusuf Halaçoğlu

Türkler Ansiklopedisi (21 Cilt Takım) Sözleri ve Alıntıları

Türkler Ansiklopedisi (21 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, Türkler Ansiklopedisi (21 Cilt Takım) kitap alıntılarını, Türkler Ansiklopedisi (21 Cilt Takım) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İlginçmis
Millet, Arabçadan evvel bir İbranca kelimedir ve o da Aramca’dan gelir. “Söz” demektir. Burada bir metafor söz konusudur. Söz, kelâmın ta kendisidir, yani “logos”tur ve Allah’ın sözü etrafında toplanan bir cemaati, bir inançlılar kitlesini, bir inancı ifade etmektedir.
Sevr Konferansı’nın kararlarından biri de müstakil bir Ermenistan teşkiliydi. Sevr’de Ermenistan, 88-93. (dahil) maddelerde ele alınmaktadır. Bu maddelerden anlaşıldığına göre Türkiye, Ermenistan’ı Müttefik Devletler gibi hür ve bağımsız bir devlet olarak tanıdığını kabul etmiştir. Bunun anlamı ise Erzurum, Trabzon, Van ve Bitlis vilayetlerinin Ermenistan’a verilmesidir.
Reklam
Kazım Karabekir Paşa sorgusunda “Her devrimde ilk günler beraber çalışanlar, amaca vardıktan sonra, araya giren sığıntı çıkarcılar yüzünden ayrılır, parçalanırlar. Lozan Barışı’na kadar el ele çalışan arkadaşlar arasında da, o günden sonra, ayrılık başladı. İlk anlaşmazlık, İsmet Paşa ile Rauf Bey arasında oldu. İçimize öyle kimseler karıştı ki; ne Gaziyi, ne de İsmet Paşa’yı, eski arkadaşlarıyla, eski yolda beraber yürütmeye imkân kalmadı. Her gün üzerimize saldırıldı. Sanki bizler, cahil kafalı softalardan daha yobazmışız gibi gazetelerde aleyhimize yayımlar yapıldı. Ve bunları susturmak isteyen de olmadı…”[101] dedi.
M.Kemal İngiliz ajani (valisi), bunlar hep yalan (!)
Lloyd George sevinç içindedir, kışkırtıcıdır. İddiası şudur: Biz gerçekten Türkiye’ye yardım ediyoruz. Çünkü, İstanbul’da bulunmakla İstanbul’u koruyoruz. Biz olmasak Yunanlılar İstanbul’a girer, büyük bir darbe olur. Sonra 16 Ağustos’ta Avam Kamarasında şu yolda konuşur: Yunan artık Sèvres’te elde ettikleriyle yetinemez. Biz Sevres’i zaten parçaladık. Değil mi ki, Türklere ve Yunanlılara değişiklik önergesi verdik. Artık Sèvres yoktur. Şimdi muzaffer Yunan kendine göre bir muahede isteyecektir ve Yunan İmparatorluğu kurulacaktır. Versailles nizamı da ancak bu Yunan zaferiyle korunulmuş olabilir der ... Mustafa Kemal Sakarya muharebesini anlatırken 19 Eylül 1921’de Mecliste bir demecinde Lloyd George’a bir taş atar, der ki: “Lloyd George, muzaffer bir devlet muahedeleri kendi lehinde değiştirilebilir demişti. Şimdi biz muzafferiz. Dolayısıyla bizim de Sèvres muahedesini değiştirmek hakkımız olduğunu bilmesini M. Lloyd George’dan beklerim.”
Bir memlekette hiç mi bir şey değişmez
Metin Toker’e göre: “Meclis, Hükümet hukuken vardılar. Fakat politikayı bizzat doğrudan doğruya İsmet İnönü idare ediyordu. Milli Şef’in mahzurlu gördüğü her şey Türkiye’de yasaktır… Bundan dolayıdır ki, gazetelere gelen emirle bazen nasıl yorumlar yazılması gerektiği bildiriliyordu…Başka emirlerde ise; Milli Şef ile hatta Şef’in ailesi ile ilgili haberlerin büyük verdirilmesi bildiriliyordu…”[27]
Atatürk, din terbiyesinin devlet eliyle verilmesinin zararlı olduğunu çok önceden anlamış olduğundan, 1925 yılında Samsun’a yapmış olduğu seyahatlerinden birinde “Dünyada her şey için maddiyat ve maneviyat için, muvaffakiyet için en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fennin haricinde mürşit aramak gaflettir, cehalettir, delâlettir” demekteydi. Millî Eğitim Bakanlığı bir süre sonra İmam-Hatip okullarını, ilk, orta ve lise kitaplarında din derslerini kaldırdı ... 1928 yılında devletin bir dini olduğu maddesi Anayasa’dan çıkarıldıktan sonra, 1930 yılında şehir okullarında, 1933 yılında köy okullarında din dersleri kaldırıldı. 1928 yılında Arapça ve Farsça dersleri kaldırılmış, bu dillerin öğretimi üniversite düzeyinde bilimsel araştırma araçları olarak okutulması kararı alınmıştı.
Reklam
Bilhassa Alevilik’i, Osmanlı dini otoriteleri, idari otoriteleri görmezlikten gelirler. Bu bir gerçektir. Yani öyle bir ayrılığı bilseler bile, bilmiyor gibi görünürler.
1919 Aralık ayında İngiltere ile Fransa, İstanbul ve Boğazlar’ın uluslararası bir statüye kavuşturulması ve Doğu Anadolu’da Ermenistan ve Kürdistan’ın teşkili konusunda anlaşmışlardı.
Bu toplantıda on küsur saat süreyle uzun bir konuşma yapan Gazi yeni bir dönemi haber veren konuşmasını, “Milletin elinden tutmaya lüzum vardır. İnkılabı başlayan tamamlayacaktır.”[84] diyerek noktaladı.
İstanbul’da Kont Sforza ile görüşen Mevlevî Şeyhi İkinci Abdülhalim Efendi, İtalyanlara yardımcı olmuştur.[16] Temmuz’da Dahiliye Nezareti’ne bir telgraf gönderen Çelebi, halkın İtalyan işgalinden memnun olduğunu yazmıştır. Konya’daki İtalyan birliğinin komutanı tarafından kabul edilen Mevlevî Şeyhi hakkında, Rodos’a gönderilen mektupta “Halk üzerinde büyük nüfuzu bulunan Çelebi’nin İtalyan taraftarı olduğu” iddia edilmiştir.[33]
15. Cilt, 76. Bölüm
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.