Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Araplar Neden ve Nasıl İsyan Ettiler?

Türklere Veda

Taha Niyazi Karaca

Türklere Veda Sözleri ve Alıntıları

Türklere Veda sözleri ve alıntılarını, Türklere Veda kitap alıntılarını, Türklere Veda en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Irak'ın Şeyhü'l-Meşayihi Arap kökenli Uceymi Sadun Paşa Irak'ın İngilizler tarafından işgali üzerine ailesiyle birlikte Türkiye'ye göç etti. Türk Kurtuluş Savaşı'nda Fransızlara karşı savaştı. Mustafa Kemal Paşa'nın övgüsüne mazhar oldu. 29 Ekim 1960 tarihinde vefat etti. Türk bayrağına sarılı naaşı askeri törenle defnedildi.
Sayfa 30 - Uceymi Sadun Paşa
Hz. Muhammed'in soyu kızı Fatıma üzerinden devam etmişti. Torunlarından Hz. Hüseyin'in soyundan gelenlere seyyid, Hz. Hasan'ın soyundan gelenlere şerif deniyordu. Osmanlı İmparatorluğu'nda seyyidlere ve şeriflere saygı gösterildi, sayıları on binlere ulaşan ailelere özel bir statü verildi, devlete karşı yükümlülüklerden muaf tutuldu.
Sayfa 84 - Osmanlı hakimiyetinde Araplar
Reklam
Türkler kendileri alfabe ürettiler. Araplar ise Fenike alfabesini alarak dillerinin ve kültürlerinin parçası haline getirdiler. Arap alfabesi ancak 10. yüzyılda tam anlamıyla son şeklini aldı.
Sayfa 21 - Dil ve alfabe
"Arap milliyetçiliğinin desteklenmesinde ve gelişmesinde Mehmed Ali Paşa ve ailesinin önemli katkısı vardı. 19.yüzyılın ilk yarısında Arap düşünürler onu 'büyük emir' olarak anıyorlar, Mısır'a yaptığı hizmetlerinden dolayı ona şükranlarını sunuyorlardı."
Sayfa 159 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Türklükten istifa eden şeyhülislam Mustafa Sabri
"Elimden gelse bütün Türkleri Arap yapardım" diyerek kendini Türklerin Araplaştırılması idealine adayan Mustafa Sabri, 1954 yılında Kahire'de öldü.
Sayfa 31 - 340 mısradan oluşan şiirinde; "Tövbe yarabbi tövbe Türklüğüme/Beni Türk milletinden addetme" diyerek Allah'ın huzurunda şeref ve izzetiyle istifa ettiğini açıkladı.
İngiltere'nin hammadde deposu olarak kullandığı Hindistan ile irtibatının koparılması en büyük kabusuydu. Mısır ve Kızıldeniz üzerinden doğuya uzanan hat başta olmak üzere Basra Körfezi kabusun merkezinde yer alıyordu. Fransa'nın Mısır'ı işgal planı İngiltere'nin bu büyük korkusunu harekete geçirmişti.
Sayfa 130
Reklam
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1683-1699 arasında yaşanan Habsburg savaşları veya 1875 yılında ilan edilen mali iflas döneminde dahi Hicaz'a düzenli olarak yardım paraları gönderdikleri görülmektedir.
Sayfa 83 - Kutsal topraklara yapılan yardımlar
Surre alaylarının ve Hacıların gittiği yol boyunca saldırıya uğramamaları için Arap aşiretlerine atiyye adı altında haraç ödendiği, verilen paralara rağmen aşiretlerin yine de saldırılarını devam ettirdikleri ve kafiledekileri katlettikleri tespit ediliyor.
Sayfa 80 - Osmanlı döneminde Surre alaylarının güvenlik sorunu
İmparatorluğun yönetiminde kullanılan dil Türkçe iken, ilim, din ve hukuk alanlarında kullanılan dil Arapça olmuştur. Türkler Arapçaya ve Araplara değer verirken Araplar da doğal olarak kendilerini üstün ırk olarak görüyorlardı.
Sayfa 67 - Osmanlı döneminde Araplar
Aribi ve Arab isimleri Asur, Akad, Urartu ve Pers yazıtlarında geçer. Yazıtlardan bunların göçebe yaşam şeklini benimseyen bedeviler olduğu anlaşılmaktadır.
Sayfa 18
Reklam
"Arap milliyetçiliğini en katı şekilde savunan Necip Azuri'nin 1904 yılında kurduğu Arap Vatanı Birliği (Rabıtatü'l-Vatani'l-Arabi) cemiyeti Arapların tam bağımsızlığını hedefliyordu."
Sayfa 204 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Akad ve Asur gibi büyük medeniyetler kuran Samiler göçebe yaşamı tercih eden şehirleşmemiş kavimleri Arabi olarak tanımladılar.
Sayfa 72 - Arap kavramının kökeni
“Faysal’ın birliğindeki düzenli asker sayısı 8.000, Ali’nin birliğindekiler 3.000, Zeyd’in birliğindekiler ise 650 kişiydi. Bunlar Osmanlı ordusundan kaçarak isyana katılan askerlerdi. Tauber’in verdiği sayılara göre 1918 yılına doğru isyana katılanlar 40.000 kişiyi aşmıştı.”
Sayfa 344 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
İlginçtir ki Osmanlı hükümeti de kendisine karşı savaşmaması için İbn Suud'a ve körfez şeyhlerine altın veriyordu. Falih Rıfkı'nın ifadesiyle denizden İngiliz altını, karadan ise Osmanlı altını akıyordu.
Sayfa 318 - Arap isyanında altın savaşları
Muhammed bin Abdülvehhab'ın din yorumu bidatın dinden çıkmaya ve kafirliğe yol açtığı üzerine kuruluydu. Bu nedenle Osmanlı yönetimini İslam'ı bozan kafir ve riyakarlar olarak görüyordu.
Sayfa 109 - Vehhabilik
124 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.