Türklerin Kozmik Sembolleri Tamgalar
Nuray BilgiliEn Eski Türklerin Kozmik Sembolleri Tamgalar Sözleri ve Alıntıları
En Eski Türklerin Kozmik Sembolleri Tamgalar sözleri ve alıntılarını, en eski Türklerin Kozmik Sembolleri Tamgalar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birbirinden binlerce kilometre uzak mesafede ve farklı zaman dilimlerinde yaşayan insanlar aynı ve benzer sembolleri üretebilirler. Çünkü Jung'a göre bunlar tek bir yerden, yani Tanrısal kaynaktan gelmektedir.
Sayfa 14
Simgeler, görünüşte çok karmaşık gibi gözüken gerçekleri, tek ve derin bir gerçekte birleştirir. Bir arada yaşayan insanların ruhsal olarak etkiler ve toplumsal birleştirici bir bağ görevi görür. İnsanda bir yere ait olma duygusu uyandır.
Sayfa 14
Semboller ve simgeler her zaman bir mitolojiye gönderme yapar. Mitler bilinmeyen bir zamanda ve yerde yaşanan, olağanüstü varlıklar ve olayların anlatımıdır. Gerçek ve bir o kadar da kutsal kabul edilir. Mitolojiler "zamansızlık" ve "mekansızlık" âleminden kopup gelmiştir. Temelinde gerçek olay ve kişiler olsa dahi, zaman içinde bu gerçeklik, mitlerin şiirsel ve sembolik anlatımına dahil olur.
Sayfa 18
Mitolojiler, "zamansız" ve "mekansız"dır. İnsan bilinçaltı ne zaman evrimleşmeye başlayıp sıçrama yaptıysa, mitolojilerin "kalıp" ya da "arketip"lerinin yaratımı da o zaman oluşmaya başlamıştır. Mitolojilerin "nerede" ve "ne zaman" yaratıldıklarını ancak Tanrı bilir.
Sayfa 18
Campbell'a göre; mitolojileri okuduğumuzda onların gizemli bir dille yazıldığını ve bizim anladığımızdan daha derin, bilinmeyen bir sır taşıdığını düşünürüz. İnsan genlerinin insanlığa ait tüm sırları ve bilgileri içermesi gibi, mitler de, o toplum veya kültür, hatta tüm insanlığın sırlarını ve bilgilerini içinde barındırır.
Sayfa 18
Gökyüzünde ne varsa, yeryüzünde de o olmalıdır.
Sayfa 20
"Türklerin "Çarkıfelek" olarak isimlendirdikleri "swastika", evrenin ve gökyüzünün bir merkez etrafında dönüşünü ifade eder."
Sayfa 15Kitabı okudu
"İbn Arabi'ye göre, İslam mistisizminde meleklerin gezegensel karşılığı şöyledir: Güneş Rukyail, Ay Cebrail, Venüs Anyail, Merkür Mikail, Satürn Kesyafil, Jüpiter İsrafil, Mars Azrail."
Sayfa 20Kitabı okudu
"Rus bilim adamlarına göre Sibirya Irkutsk'daki Türk kaya resimlerinin tarihi M.Ö. 14-12 bin arasıdır."
Sayfa 23Kitabı okudu
"Türkler gerçekten isimleri gibi "gök" milletiydi ve kullandıkları tamgalardaki geometrik şekiller, büyük oranda gökyüzündeki takımyıldızlar, gezegenler ve yıldız açıları görünümleriyle ilgilidir."
Sayfa 27Kitabı okudu
"Türkler gibi göçer toplumlar gökyüzüne bağımlı yaşarlardı. Gökyüzündeki yıldızlara bakarak yönlerini bulurlar ve mevsim döngülerini takımyıldızların konumlarına göre takip ederlerdi."
Sayfa 27Kitabı okudu
"Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde, tarihi yapıların üzerindeki Masonik semboller diye isimlendirilen işaretler, Türk Runik harflerinin ve tamgalarının devamıdır."
Sayfa 31Kitabı okudu
"Arkaik insan düşüncesindeki makrokozmos ve mikrokozmos anlayışı en etkili şu şekilde açıklanabilir: Gökyüzünde ne varsa yeryüzünde de o vardır."
Sayfa 59Kitabı okudu
"Türkler kutup yıldızını "Tanrının kapısı" ve "kozmik bir saray" olarak düşünmüşlerdir. Kağanların sarayı da kutup yıldızının izdüşümüne göre yapılırdı."
Sayfa 59Kitabı okudu
"Türklerin kullandığı otağ yani çadırlar, kainatın minyatür bir arketipiydi. Kubbesi "gök kubbe" idi ve gökyüzünü sembolize ediyordu. Türkolog Eberhard'a göre, Türk otağlarının yuvarlak olan kubbesi 28 bölümlü idi. Her bir bölüm bir takımyıldızın izdüşümüydü."
Sayfa 63Kitabı okudu