Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türklerle Omuz Omuza

Hans Guhr

Türklerle Omuz Omuza Gönderileri

Türklerle Omuz Omuza kitaplarını, Türklerle Omuz Omuza sözleri ve alıntılarını, Türklerle Omuz Omuza yazarlarını, Türklerle Omuz Omuza yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Diyarbüke yaklaşırken daha çok uzaktan,tarifi mümkün olmayan bir gürültü işittik. Gürültü Harputa nakledilmek üzere olan buradaki bir hastaneden geliyordu. İçeri girdiğimiz zaman korkunç bir manzarayla karşılaştık. Tamamen bakımsız olan hastalar açlıktan çıldırmış vaziyette birbirlerine saldırıyorlardı. Bir kısmı diğerlerinin kollarından ve sırtından ısırıp et parçaları koparıyorlardı; diğer bir kısmı ekmek diye haykırıyor,tepiniyor ve her şeyi parçalıyorlardı. İki sıhhiye subayı zor kullanarak düzeni sağlamaya beyhude yere uğraşıyordu,Köhler bile nihayet müdahale etti. Kavga edenler beni görünce sükunet avdet etti. Şayet uysal ve aklı başında askerler gibi davranırlarsa onlara hemen yiyecek göndereceğimi vaat ettim. Bunun faydası oldu. 71. Piyade Alayı'na oraya un ve et göndermeleri talimatını verdim. Ertesi gün hastalar geriye doğru yürüyüşe geçti. Hastaların kim bilir kaçı yolda öldü. Belki onlar talihli olanlardı; çünkü çektikleri ıstıraptan kurtulmuşlardı.
Sayfa 92 - İş Bankası Kültür Yayınları
Birçok kere yol üstünde eşek ve at dışkılarının başına çöken ve azap verici açlıklarını dindirmek için sindirilmemiş tahıl tanelerini ayıklayıp kavuran askerler gördük. Yemek için hayvan leşlerinden et kesilmesini yasaklamak zorunda kaldım. Yüzbaşı Rauch merhamet dolu bir ürpermeyle,hiç yiyecek kalmadığı için ölmüş atın derisini kemiren nöbetçiler gördüğünden bahsetti.
Sayfa 86 - İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Melbusat ve teçhizat feci vaziyetteydi. Pek az subayın çizmesi ve iç çamaşırları vardı,eratta ise hiç yoktu. Kendi yaptıkları kayış,ip veya sicimle baldırlarına bağladıkları çarıkları giyiyorlardı. Ancak her üç dört askerden birinin kaputu,battaniyesi veya çadır bezi vardı. Yama yokluğundan elbiseler tamamen yırtık pırtıktı. Düğme bulmak mümkün değildi. Kısmen çuha,kısmen diğer kumaşlardan oluşan elbiseleri bu yüzden sicimler,saz sapları veya topluiğneler birarada tutuyordu. Bunlar artık üniforma denecek halde değildi. Askerlerin ekserisi sırt çantalarını kaybetmişti. İçlerine konacak hiçbir şeyleri olmadığı için eksikliğini de pek hissetmiyorlardı.
Sayfa 43 - İş Bankası Kültür Yayınları
Muhteris Enver Paşa henüz sahip olmadığı savaş ününü var gücüyle elde etmek istiyordu. Niyeti 3. Ordu'nun komutasını kendi eline almak,XI. Kolordu'yla Rusları cephede hareketsiz olarak tutarken,soldan geliştirilecek bir taarruz manevrasıyla IX. ve X. Kolordularla yandan saldırmaktı. Kendi genelkurmayı,Orgeneral Bronsart von Schellendorff ve Yarbay von Feldmann gibi,Mareşal Liman da buna ısrarla karşı çıktılar. Kaputları,çadırları,kürkleri ve çizmeleri hemen hiç olmayan birlikler,üstelik ikmal şartları da zor olduğundan dolayı kış seferine dayanabilecek durumda değillerdi. Fakat Enver anlatılan zorlukları önemsemiyor,talihine güveniyor ve bütün ikazlara rağmen planını hemen uygulamakta ısrar ediyordu. Bunun için hayvanlarla beraber yaklaşık 90000 asker kullanıldı. Daha on dört gün geçmeden önemsiz öncü çarpışmaların peşinden bütün harekat kara ve buza saplanıp kaldı. 3. Ordu'nun mevcudu 12000 kişiye düştü. 18-20.000 kişiyi muharebe kaybı saymak mümkündür,ama geriye kalanların hepsi komutanlığın yetersiz hazırlığı yüzünden boş yere feda edildiler. En seçkin Osmanlı askerleri burada ya kışlık elbiseleri olmadığı için donarak ya da buz tutmuş,karla kapanmış ve dik patikalardan iaşe ikmali yapılamadığı için açlıktan öldü. Birdenbire patlak veren tifüs salgını da mevcudu çok azalmış birlikleri kırıp geçirdi.
Sayfa 27 - İş Bankası Kültür Yayınları
Geri17
113 öğeden 106 ile 113 arasındakiler gösteriliyor.