Sonçiçek, tam serçelerin sevebileceği gibi bir kızdı. Gülerek, gülümseyerek dolanırdı her zaman. Her ayak bastığı yere gülüşler saçardı. Gülmesi için önemli bir neden gerekmezdi. Rüzgârla esintilenen bir yaprak görse sevinir el çırpardı ve, "Ah ne güzel! Esen rüzgâr ne güzel! Yaprak ne güzel esintileniyor," derdi ayak burunları üzerinde dönerek.