Ama gariptir ki, acılar içindeki bu adam tabi tutulduğu sınamaya tek bir sözle bile karşı çıkmamıştır.Asla Beethoven'in sağırlığından,Byra'nın topallığından,Rosseau'nun mesane rahatsızlığından yakındığı gibi yakınmamıştır.Bu hastalığından, hatta onun herhangi bir yerde buna çare aradığına dair belge yoktur.İmkansız olan bu şeyi rahatlıkla gerçekmiş gibi kabul edebiliriz.O sonsuz "amor fati'' siyle kaderini,onu bütün yüklerini ve tehlikelerini sevdiği gibi hastalığını sevmiştir.
Oliver Twist yayımlandıktan sonra -bu bilgi kesindir- sokak çocukları daha çok sadaka alır olmuşlardır; devlet düşkünler evlerini iyileştirmiş, özel okulları denetim altına almıştır.
Hepsi, hepsi de acı çekmeyi sever, çünkü acıda yaşamı, sevgiliyi daha çok hissederler, çünkü bilirler ki, “insan bu dünyada sadece acı sayesinde gerçekten sever”