Kum zerrelerinin dansı bitmiş, rüzgar çölü çırpmaya başlamıştı. Milyonlarca kum tanesi dumanları ile beraber göğe yükseliyor, yer çekimine mukavemet göstermeden yere düşüp hiçliğe karışıyorlardı.
İçime gül şerbeti doldurup beni dudaklarına götürdüğü vakit anladım, kadehe dönüştüğümü. Artık bir ömür, tek işim onun dudaklarına değmekti, ta ki elinden düşüp bin parçaya ayrılıncaya dek...