Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Uçurtma Mevsimi

Kaan Murat Yanık

En Eski Uçurtma Mevsimi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Uçurtma Mevsimi sözleri ve alıntılarını, en eski Uçurtma Mevsimi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Pırlantadan alınmayan vergi kitaptan alınıyordu. Çünkü pırlanta alandan değil, kitap okuyandan korkuyorlardı.
Sayfa 131
“Halbuki okunacak ne çok kitap, izlenecek ne çok film vardı ya da keşfedilecek binlerce ruh.”
Sayfa 85
Reklam
Karanlık ne kadar yoğun olursa olsun mumu söndüremez, ama mum en cılız haliyle bile çok şey götürür karanlıktan.
Her yer puttu; üstelik bu putlar cahiliye Arabistandaki gibi taştan tahtadan değil, etten kemiktendi. İnsan kendisine dahi kendisi ile kavga etmeden teslim olmamalıyken, kimileri tereddüt etmeden birilerine kul köle oluyorlardı. Diplomayla belgeyle tezle evrakla resmi mühürle adam olunduğunu sanılıyordu… Birileri birilerine kim olması gerektiğini
"Bu yorgunluğumuz; hep söyleyemediklerimizden.."
Reklam
Uzun yolculuklar, hele tren yolculuğu insanlara o güne kadar düşünmedikleri şeyleri düşündürür, uzaklara, tren penceresinin sonsuzluğa kavuştuğu çizginin dışına götürür.
"Kendini birinde unuttu önce,sonra da kimde unuttuğunu.Yıllar böyle geçip gitti."
Sayfa 32 - kapı yayıncılık
"O her yerdeyken,O'nu bir yerede aramak olmazdı elbette ve O herkesinken,birine veya birilerine ait olduğunu sanmak kainatın en büyük yanılgısıydı.O herkesindi şüphesiz..."
Sayfa 38 - Kapı Yayıncılık
Reklam
"Bana sunduğunuz süt dolu tas benim imtihanımdı,burada,yanınızda yerimin olmadığına dair bir işaretti,"ikimiz bir ruhuz ve ağzımıza kadar doluyuz"demekti bu,ben de bir gül koparıp yapraklarını bana verdiğiniz süt dolu tasın üstüne döktüm.Bu da şu demekti;"Ben de sizinle aynı yolda yürümeye geldim,"üstelik siz ikiniz bir ruh olmuş olsanız da,mutlaka birine daha yeriniz vardı,bunun için kendimi gül yapraklarına benzettim,gördüğünüz üzere bu yapraklar ağzına kadar su dolu olan tası taşırmadı,bilakis renklendirdi,rayiha verdi sütün duruluğuna." İskender Pala'nın OD'unu okuyanlar ya da Yunus Emre'nin hayatını az çok bilenler de bilir ki bu hikaye aslında Yunus Emre'nindir.Yazar biraz üstünde oynayarak kendi hikayesine uydurmuş.Daha özgün bir hikaye beklerdim...
Sayfa 41
"Doğu böyledir Hamid'im,Batıda bir yaprak düşse o yaprağı düşüren rüzgarı Doğuda arar Batılılar ve o rüzgarı cezalandırmak için Doğunun tüm göğünü ateşe verirler."
Sayfa 52
Saatlerdir saati seyrediyorum;esrik bir gülümsemeyle...Her göz kırpışım akreple yelkovanın istihzalı hareketlerini körüklüyor sanki.Ayağa kalktığım an bu medhuş ilerleyişe meydan okurum belki de,ayalarımı paramparça etmek pahasına zamanı ters yüz etmek istiyorum.Jilet gibi dönüyor zaman,dokunamıyorum.
"Karanlık ne kadar yoğun olursa olsun mumu söndüremez, ama mum en cılız haliyle bile çok şey götürür karanlıktan."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.