Ulus Olmanın Kutsal Temeli: Sivil Din

Kemal Ataman

Ulus Olmanın Kutsal Temeli: Sivil Din Posts

You can find Ulus Olmanın Kutsal Temeli: Sivil Din books, Ulus Olmanın Kutsal Temeli: Sivil Din quotes and quotes, Ulus Olmanın Kutsal Temeli: Sivil Din authors, Ulus Olmanın Kutsal Temeli: Sivil Din reviews and reviews on 1000Kitap.
Dinî olarak gösterilmeye çalışılan her türlü şiddetin,müsamahasızlığın ve bağnazlığın kaynağı aslında dinî değil siyasidir.
Sayfa 26
Rousseau, Sosyal Mukavele kitabının "Sivil Din" başlıklı bölümünde "hiçbir devlet,temelinde din olmaksızın kurulmuş ve varlığını sürdürmüş değildir"
Sayfa 9
Reklam
"Kutsal" site (şehir/polis/toplum) için faydalı olandır,tanrıların olmasını istediği olan değil.
Sayfa 18
Rousseau'da Din-Siyaset İlişkisi Her ne kadar ana akım din sosyolojindeki kullanımı Amerikalı sosyolog Robert. N. Bellah'a atfedilse de, konuyla ilgili literatür, sivil din kavramının kaynağının, kadim Yunan ve Roma kültürle­ rinde aranması gerektiği konusundaki tezleri destekler nitelikte­ dir. Zira, din (religion, religio, relegere) kavramının Greko-Romen toplumda sahip olduğu anlam, kutsalın, birey tarafından içsel bir tecrübeyle hissedilmesi değil, bireyin, toplumun, üzerine bina edilmiş olduğu davranış örüntüleri, ritüeller, moral değerler ve yasalara saygı göstermesi gibi toplumsal hususları içerir. Bireyin deruni dünyasını ilgilendiren din ise kişinin kendi dinidir ve Sok­ rates örneğinde olduğu gibi,1 devletin siyasi dini ile çatışmadığı sürece toplumda varlığını sürdürebilir.
Durkheim'de Din ve Dinin Sosyal Fonksiyonu Sivil Din teorisinin incelenebileceği bir diğer perspektif sosyolojik perspektiftir. Her ne kadar bu perspektifin günümüzdeki en önemli temsilcisi Bellah ise, de Fransız sosyal bilimci E. Durkheim din ve ahlak arasındaki kopmaz ilişkiye yaptığı vurguyla bu tar­ tışmanın tam da merkezinde olmayı hak eden düşünürlerden biri olmaya devam etmektedir. Zira ona göre, insan toplumlarının şekillenmeye başladığı ilk zamanlardan itibaren din, yalnızca norm ve moral değerlerin kaynağı olmakla kalmamış, aynı za­ manda kolektif hayatın her tür yansımasına kaynaklık edegelmiş­ tir. Bu görüşler fikrinde en saf haliyle onun "İnsanlığın en temel sosyal eylemi ritüeldir." mantrasında ifadesini bulmaktadır.
sivil din
Platon'a göre, örneğin, akıl, erosu doğrudan kontrol edebile­ cek güce sahip değildir. Bu nedenle Sokrates geleneksel dini süreçlere müracaat etmek zorundaydı. . . Toplumun geleceği için, örneğin, evlilikler olabildiğince kutsal hale getirilmeliydi. 'Bu evliliklerden en yararlı olanı da kutsal kabul edilmeliydi.' . . . Bu arada, her ne kadar evlilik ile kutsallık arasındaki ilişki pagan di­ ninin özünde mevcut idiyse de, toplumda kök salması istenen ritüeller, kurucu babalar tarafından icat edilmişti. Bu noktada Sokrates'in kutsal tanımı konumuz açısından önemlidir: " 'Kutsal' site (şehir/polis/toplum) için faydalı olandır, tanrıların olmasını istediği olan değil." Dolayısıyla kurucu babalar/yöneticiler/elite, yönetilenlerin/toplumun yararına olmak üzere yalana (Noble lie) ve kandırmacaya sıkça müracaat etmek zorunda kalabilirler.3 Bu ise kabul edilebilirdir.4 Zira insanların doğasında varolan kötüye meyletme dürtüsü ancak din gibi, yaptırım gücü son derece yük­ sek, bir kurum ile kontrol altına alınabilirdi. "Asil yalan," Platon'un siyaset felsefesinin temel taşlarından biri olarak, bireyin toplum karşısında ikincil konumda olması gerektiğini savunan düşünürlerin bugün bile sıklıkla müracaat ettiği bir kavramdır. Bunun uygulamalarını, aşağıda da daha de­ taylı bir şekilde göreceğimiz gibi, batı dünyasında özellikle de konumuz olan Amerika Birleşik Devletleri özelinde, din-siyaset­ kültür ilişkisi tarzlarını incelerken göreceğiz.
Reklam
"Bireylerin doyumsuz, tatmin edilemez arzularının sınırları bir kez kalkmaya görsün, onların kendilerini ve doğal olarak da toplumlarını acımasız bir şekilde tahrip ettiklerini görürüz."
Sayfa 42 - Sentez
"Bireylerin doyumsuz, tatmin edilemez arzularının sınırları bir kez kalkmaya görsün, kendilerini ve toplumlarını acımasız bir şekilde nasıl tahrip ettiklerini göreceksiniz."
Sayfa 42 - Sentez Yayınları
Her fonksiyonel toplum kaçınılmaz olarak sivil bir din yaratır ve onun prensiplerine göre varlığını sürdürür.
Sayfa 146Kitabı okudu
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.