Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Uluslararası Ticaret Kültürü

Mehmet Melemen

Uluslararası Ticaret Kültürü Sözleri ve Alıntıları

Uluslararası Ticaret Kültürü sözleri ve alıntılarını, Uluslararası Ticaret Kültürü kitap alıntılarını, Uluslararası Ticaret Kültürü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Beden dili bazen karşı tarafı baskı altına almak, blöf yapmak veya karşı tarafın duygularını etkilemek için de kullanılabilir. Sovyetler Birliği idarecileri müzakere ve pazarlıklarda yıllarca etkilerinde kalıyormuş gibi bir izlenim vermişlerdir. Sözgelimi, çabuk öfkelenip oturumu terk eder, aşırı tepkisel davranır ve karşı tarafı korkutup sindirmek için ne gerekirse yaparlar. Nikita Krusçev'in bir Birleşmiş Milletler toplantısında ayakkabısını çıkartıp masaya vurmasını kim unutabilir ki? İnsanlar Kruşçev'in bu davranışını duydukları zaman, doğal olarak, “Aman Allah'ım, bu adam tam bir barbar. Bu davranışı ile tüm dünyayı küçümsüyor,” diye akıl yürütürler. Aylar sonra uzmanlar Kruşçev'in bu hareketi yaparken çekilmiş fotoğrafını büyütmüşler ve ayaklarında her iki ayakkabısının da olduğunu görmüşler. Demek ki toplantıda masanın üstüne ayakkabısıyla vurması kızgınlıkla yapılmış bir hareket değildir.
Japonya'da paketlenmemiş bir hediye vermek çok kabaca bir davranış olarak ele alınmaktadır. Bir ziyaretçinin eli boş gitmesi hoş karşılanmaz. Ayrıca Japonya'da hediye verilirken hiçbir zaman dört parçalı veya dört adet biçiminde verilmez; çünkü Japoncada dört sözcüğü, ses olarak ölüm sözcüğüne benzer, bu batıl bir inançtır. Almanlarda kırmızı gül aşıklar arasında verilirken, Fransızlarda krizantem hediye olarak kullanılmaz. Tüm dünya genelinde en sağlıklı hediyeler, çikolata, gül veya iyi bir İskoç viskisi (Arap iş dünyası hariç)dir. (...) Asya ve Pasifik kuşağı ülkelerinde, hediyelerin parlak renklerde (kırmızı ve altın rengi gibi) paketlenmesi tercih edilmektedir. Paketlemenin özenilerek yapılması önemlidir. İslami kültürde hediye alıp verirken sağ el kullanılmalı. Çin ve Japonya'da hediyeyi alana uğursuzluk getireceğine inanıldığından hediyeler dörtlü gruplar halinde verilmemektedir. Çoğu Arap kültüründe hediye firmanın ya da bireyin cömertliğini yansıtmaktadır. ABD, Kanada, Avustralya ve Batı Avrupa'da ise hediyeler iş ilişkileri için önem arz etmemektedir. Hediyeler iş için değil özel günler için uygundur düşüncesi hâkimdir. Verilmesi düşünülen hediyelerin alıcı ülke kültüründe ne anlama geldiğine mutlaka bakılmalıdır. Hediye veren ülkenin kültüründe oldukça anlamlı olan hediye cinsi, rengi, ambalajı ve sayısı karşı tarafın kültüründe oldukça farklı anlamlara sahip olabilir.
Reklam
İşletme girdiği ortamın dini kurallarına aykırı birtakım yenilikler getirebilir, hatta çalışma düzeni, o ülkenin dini tatilleriyle çelişki oluşturabilir. Bunun örneklerine Orta Doğu ülkelerinde rastlanmaktadır. Batılı işletmeler Arap ülkelerinde Perşembe ve Cuma, İsrail'de Cuma ve Cumartesi günleri tatil olduğu için bu günlere uygun program yapmaktadırlar.
Bir İngiliz yöneticisi “Bir işin planlaması ne kadar zorsa profesyonel planlayıcılara o kadar az ihtiyaç vardır" düşüncesiyle anılır.
Sayfa 303Kitabı okudu
Bazı kültürlerdeki insanların kolay kolay “hayır” diyememeleri iletişimde kopukluğa yol açabilmektedir. Örneğin, görüşmeler sırasında bir Japonun “evet” demesi sunulan teklifi kabul ettiğinden ziyade konuyu anlamadığı anlamına gelmektedir. Konuşmalar sırasında açıklığı tercih eden Amerikalılar için “hayır” diyebilmek zor olmasa da özellikle Uzak Doğu ve kısmen de Latin Amerika kültürlerinde olumsuz cevaplar vermekten kaçınılmaktadır. Örneğin; Çin'de satışla ilgili olarak “problem yok” deniliyorsa ufak tefek pürüzler olabileceği anlaşılmalı ancak “küçük bir problem var” sözünden, ortada büyük sorunlar olduğu düşünülmelidir.
Kimi toplumlarda yapılan iş görüşmelerinde konuya girmeden önce çeşitli konularda ilgisiz konuşmaların yapılması tercih edilmekte, böylece önemli iş konularına geçilmeden önce ortamı yavaş ısındırma yolu seçilmektedir. Buna örnek olarak; Ortadoğu ve Latin Amerika ülkelerini gösterebiliriz. Ancak ABD ve benzeri ülkelerde iş görüşmelerinde konuya hiç zaman kaybetmeden girilir. Bir Amerikalının bir Brezilyalı işadamıyla yapacağı görüşmede söze hemen girip işi konuşması, Brezilyalı tarafından uygunsuz karşılanabilir ya da onu ürkütebilir. Toplumlar arasında görülen bir diğer fark ise söz verme konusundadır. Japonlarda ve Hintlilerde söz verip yerine getirmemek olağan karşılanabilir. Japonya'da bir kişi eğer kendisinden bir şey isteniyor ancak o işi yapmaya gücü yetmiyor olsa dahi, o işi yapabileceği sözünü hiç düşünmeden verir. Oysa Japon kesinlikle kandırmak için değil, karşısındakini kıramadığı, reddetmekten utandığı için söz vermiştir. Bir Amerikalı için bu çok anormal ve güven kırıcı bir durumdur. Japonların bu tutumu iş görüşmelerine de yansır. Yaptığı bir görüşmenin olumlu yanıtla bittiğini sanan bir Amerikalı, bu konudaki hatasını çok sonra anlayacaktır. Her kültürün insanlara yansıttığı değer, norm ve gelenekleri bulunmaktadır. (...) Örneğin, Yahudiler arasında et ve süt ürünlerini birbirine karıştırmak haram sayıldığı için, kaşar peynirli ve salamlı pizzaların başarı şansı bu pazarda oldukça sınırlı kalacaktır.
Reklam
Uluslararası işletmeler, ülkenin okuryazarlık oranını pek çok alanda dikkate alırlar. İhracat pazarlamasında, okuryazar oranı özellikle reklam konusunda büyük rol oynamaktadır. (...) Okuryazar oranının büyük ölçüde düşük olması, reklamların ve ambalajlamanın daha basit ve kolay anlaşılır olmasına yol açar.
Geri13
52 öğeden 46 ile 52 arasındakiler gösteriliyor.