Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Umut Aranıyor

Antonis Samarakis

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Umutsuz olmak, ona korkunç görünmüştü. Kahvedekilerin ve yoldan geçenlerin ona bakarak aralarında "Şu oradakinin umudu yok!" diye mırıldandıkları hissine kapılmıştı. Sanki bir suçtu bu. Sanki üzerinde bunu ele veren bir işaret vardı. Sanki giysili insanlar içinde çıplaktı. Heyecanına bir çıkış arayarak, yazdığı hikâyeleri düşündü. Günümüzün sorunlarını ele alıyordu. Savaşı ve toplumsal talihsizliği... Buna rağmen, yayımlamayı düşünmüyordu. Korkuyordu! Onun bunun etiketlendirmesinden korkuyordu. Hayır, yayımlanması gerekirdi. Lanet olsun etikete! O yalnızca bir insandı, başka hiçbir şey. Ne sağcıydı, ne solcu. Daha önce umut etmiş olup da, şimdi umudu olmayan ve bunu dile getirmeyi kendine borç sayan biri. "Tabii başkalarının umudu vardır," diye düşündü. Umutsuz nasıl yapılabilirdi. Gazeteye tekrar bir göz attı: "Hindiçin, "Sosyete Haberleri", piyano restali, ekonomik sebeplere dayalı iki intihar olayı, "küçük ilanlar".. Yazı makinesi ARANIYOR... Radyogramofon ARANIYOR... İyi durumda cip ARANIYOR... Saf İran halısı ARANIYOR... Ajandasını çıkarıp bir sayfasını kesti ve kalemiyle şöyle yazdı: Umut ARANIYOR... Sonra adını ve adresini ekledi. Garsonu çağırdı. Hesabı ödemek istiyordu. Doğru gazeteye gitmek, ilanını vermek, yarınki baskıya mutlaka hazır olması için rica etmek, ısrar etmek istiyordu.
Sayfa 68 - Cem YayıneviKitabı okudu
Yanımda kendimi de taşırsam, bu zarar görmüş benliği oraya taşırsam o başka toprağa, o zaman... o zaman hiçbir umut kalmayacak. Oysa şimdi, hiç olmazsa, başka bir yerdeyken, daha farklı olabilirim umuduyla yaşıyorum.
Sayfa 33 - Cem YayıneviKitabı okudu
Reklam
Yaşam üzerine düşünmüştü. Gerçeği aramıştı. Yaşamın gerçek yüzünü ve buldu. İşte o zaman, yalnız kaldığını fark etti. Ruhsal bir yalnızlığın sınırları içindeydi artık. Yalnızlığından kurtulmak istiyordu, nefret ediyordu. Yaşadığımız dönemde yalnız olmaya hakkımız yok, diye düşünüyordu. İnsanlar bizi bekliyor, bizi arıyorlar! Ve eğer onları mutlu edemiyorsak, en azından yüreğimizi açabiliriz. Bu yaşamın bize de rahat vermediğini, yanlarında olduğumuzu, ortak heyecanlarını paylaştığımızı söylemek için.
Sayfa 44 - Cem YayıneviKitabı okudu
Tek başlarına seyahat edenler. Gitme saatleri geldiğinde, vagonlarına atlayıp kaybolanlar. Onlar, pencereden bakmazlar. Çünkü, bilirler ki, "İyi yolculuklar" dileyecek kimseleri yoktur. Aynı şekilde, dönüşlerinde de vagonlarından hızla inerler ve çıkışa doğru yol alırlar. Bilirler ki "hoş geldin" diyecek birileri beklemez onları.
Sayfa 30 - Cem YayıneviKitabı okudu
Of ulan off dedirtti...
Yanımda kendimi de taşırsam, bu zarar görmüş benliği oraya taşırsam o başka toprağa. o zaman ... o zaman hiçbir umut kalmayacak. Oysa şimdi, hiç olmazsa, başka bir yerdeyken, daha farklı olabilirim umuduyla yaşıyorum.
Duvar, gecenin karanlığında bile pencereden farkediliyordu. Olanca ağırlığıyla yükseliyor ve onu ezi­yor, eziyordu. Korkunç bir görünümü vardı duvarın. Aniden duvann yaşam olduğunu hissetti, insanların üzerinde yükselen ve onları ezen, günden güne onları ezen bir yaşam...
Reklam
Ve umut etmişti. Ama artık umutsuzdu. Evet, umutsuzluğu kendine itiraf etmekten korkmuyordu. Yaşamı bir dizi umudun yalanlamasıydı. O zaman umut etmişti... sonra umut etmişti.
Sayfa 67 - Cem YayıneviKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.