Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Umutsuzluk Yakışmaz

Doğan Kuban

En Beğenilen Umutsuzluk Yakışmaz Gönderileri

En Beğenilen Umutsuzluk Yakışmaz kitaplarını, en beğenilen Umutsuzluk Yakışmaz sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Umutsuzluk Yakışmaz yazarlarını, en beğenilen Umutsuzluk Yakışmaz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Demokrasi karşıtı barikatları yıkalım. Başta seçim olmak üzere, üniversiteyi, iletişimi, adaleti, güvenliği idarenin kölesi olmaktan, kentleri spekülasyondan kurtaralım. Politikacının gasp ettiği bilimsel otoriteyi, yerine koyalım. Herkes halk için çalışırsa kendi partisi için de en büyük işi yapmış olacaktır.
Onlar mı ileri, biz mi geriyiz? Oraya uygar ülke deniyor. Berlin bir bahçe içine inşa edilmiş gibi. Benim gençliğimde Ankara da öyleydi. Şimdi ileri görüşlü çağdaş belediyelerimiz var(!) Ağaç kesecek vakitleri var. Dikecek vakitleri yok.
Reklam
Ünlü İngiliz tarihçisi ve Harvard Üniversitesi'nde hoca olan Neil Ferguson'un 2011'de Civilization (Uygarlık) adlı bir kitabı yayımlandı. Kitap şu cümleyle bitiyor: "Batı uygarlığına en büyük tehdit başka uygarlıklardan gelmiyor. Kendi korkaklığından kaynaklanıyor." Bunu kendi durumumuza uygularsak şöyle diyebiliriz: "Türkiye'nin uygarlaşamamasının nedeni kendi cehaletidir."
Sayfa 25 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Türkiye'nin en büyük uygarlık boşluğu yapılaşmanın çirkinliği ve ülke kentlerinin tarihi doku ve karakterinin yok edilmesidir.
Toplumun sorunu zeka değil, toplumsal kültürün, entelektüel birikimin yetersizliğidir. Bu 700 yıllık bir cehalet birikimidir.
Avrupa'nın 500 yılda gerçekleştirdiği devrimleri 1923-1938 arasında 15 yıla sığdırdık. Kuşkusuz bu, "toplum devrim yaptı" anlamına gelmez. İslam dünyasında, sömürge aşamasından geçmeden devrim yapan tek ülke olan Türkiye; cumhuriyet, halk egemenliği, demokrasi, laiklik, çağdaş eğitim, sanat ve müzik eğitimi yapan tek ülkedir. Mustafa Kemal, onun için sadece İslam dünyasının değil dünya tarihinin en büyük devrim lideridir. Buna en hızlısı sıfatı da eklenmelidir.
Reklam
Türkler çeviri yaptılar, ithal ettiler. Özgün kültür üretmediler. Bu göçer tarihinin doğal uzantısıdır. Göçerin güç gösterisinin bedeli uygarlık tarihine Türk olarak bir şey katmamış olmamızdır.
"Dünyanın hali olan biteni bir kader gibi görenlerin sayısını artırıyor. Bu yaşam düzeninde, gününü kurtaranlar kendilerini mutlu bile sayabilirler. Ne var ki bu tutum, toplumların ortak davranışına dönüşürse insanlığın geleceği güven altında olamaz. Türkiye gibi ülkelerin sorunu da budur."
Sayfa 14 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Kenti çirkinleştiriyor ve içine de kendimizi hapsediyoruz.
20. yüzyılın birinci yarısının en büyük devrimi Türk devrimidir. Cumhuriyet, bütün sıkıntılarımıza karşın ayakta. (...) Türkler yüzlerce yıllık kültür ve teknik yokluğunu dev bir irade ile aştılar. İkinci Dünya Savaşı'ndan önce Türkiye'nin sanayi ve altyapı kalkınmasının hikayesi büyük bir büyüme destanıdır. Bugün yılda yapılan birkaç asfalt yol, birkaç kilometrelik metroya karşın, Cumhuriyet 15 milyonluk nüfusuyla ve ekonomisiyle yılda 200 kilometre demiryolu döşüyordu.
Reklam
"Cahillerin öğrenmesi gereken bir şey var. Gelişmiş ülkelerin kentleri büyümelerini yüz yıl önce bitirdiler. Dünyanın fakir, gelişmemiş ülkelerinin kentleri devleşiyor. Nüfusu patlayan ülkenin halkı kentlere doluyor. Bunları beslemenin en kolay yolu ucuz, ikinci sınıf, insan enerjisi kullanan sanayilerin gelişmesi. O da inşaat, yapı, yol, maden. Kazma, taşıma ve ithal makine kullanmak müteahhite yeterli. Kent toprağını da ucuza kapatırsan köşeyi döner, lüks Alman otomobillerini kaldırımlara park edersin."
Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Bugünkü durum akıl almaz bir cehalet mirasına oturuyor. Üniversiteye sıçrayan cehalet insanın kanını donduracak bilgisizlik gösterileri sergiliyor. (...) Hiç tanımadıkları dönemlerin, hiçbir analizini yapmadan hazırlanan restorasyon projeleri, yok edilip yerine yeni binalar yapılan anıtlar, yerini bile bilmedikleri binaları, gelişmesini bilmedikleri teknikleri anlatan hocalar ve ilk ve orta öğretimde karanlık gelişmeler. İyimser olmak zor. Fakat her fırtınadan sonra güneş açtığını biliyorum. Ve yineliyorum!
Meşrutiyet, müsavat, uhuvvet, (Meşrutiyet rejimi, eşitlik, kardeşlik) diye herkesin ağzına bir parmak bal çaldılar. Bizde kolay karın doyurmanın esas kaidesi, evvela çalmak, sonra çalmaktır. Mutlakiyette buydu, meşrutiyette budur, çalmayan aç kalır. Daima kanun üstünde bir hükümet ya da cemiyet peyda olur. Subaşlarını zorbalar tutar. Boynunu eğer, kanunu, insaniyeti, vicdanı çiğneyerek gittikleri yoldan gidersen yaşarsın. Aksi halde ekmeğinden mahrum kalırsın.
"Düşünme insanın en büyük yeteneğidir ama bilgiyle beslenmeden sadece hayvanlara egemen olmaya yarar."
Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.